2 Eylül 2017 itibariyle, Inhumans dizisinin ilk iki bölümü birden sinemada, IMAX teknolojiyle vizyona girdi. Yani Marvel dizisini, izleyicisine ilk iki bölümünü aynı anda, bir film gibi, izleyicisine sinema ortamında sundu. Eh, Kahramangiller olarak bize de dizinin Digitürk’teki yayın tarihi yaklaşırken, izlemek ve yorumlarımızı aktarmak düşerdi tabii.

Wooow IMAX!… mi Acaba?

IMAX’in esprisi nedir? Büyük, hafif eğimli (curved) perdesinin yanısıra esas olayı yüksek çözünürlüklü çok ağır kamerası sayesinde bizlere görsel şölen sunmasıdır. Öyle ki; görsel artistliğe boğmayacaksanız izleyiciyi, bu kameraya bir dünya para vermeye gerek yoktur aslında film çekmek için. Inhumans da bu vaatle diziye başlıyor. Başlangıçtaki orman sahnesinde de verdiği sözü tutacak gibiydi.

Ve fakat o kadarla son buldu. İlk iki bölüm boyunca çok net, ayna gibi görüntü haricinde görsel şölen yok gibi bir şey. Aynı 1 saat 15dk, sanki 4K ya da ne bileyim 6K kamerayla çekilebilirmiş gibi bir hal var. Diğer bölümlerde IMAX kullanılacak mı bilmiyorum. Ama o teknolojiye niyetleri varsa, kameranın özelliklerini daha bir sömürseler şık olur gibime geldi.

IMAX ‘in etkileri ilk sahnelerde görülüyor.

İhanet ve Gözyaşı

Konu itibariyle Inhumans çok bir yenilik sunmuyor. İhanet, darbe ve taht kavgaları. Üzerinde çok çalışılmamış bir senaryo iki şekilde güçlendirilebilir diye düşünüyorum. Birincisi güçlü bir oyunculuk diğeri de bu basit senaryoyu sürprizlerle, beklenmedik olay döngüleriyle şaşırtıcı hale getirmek. Inhumans ikisi için de çok yüksek puanlar alamıyor maalesef. En azından ilk iki bölüm itibariyle.

Baş rolde yani Black Bolt olarak Anson Mount’u görüyoruz. Hell on Wheels dizisindeki bence harika performansına bu dizide yine ilk iki bölüm itibariyle yaklaşıyor diyemem. Black Bolt konuşmayan bir karakter olduğu için performans tamamiyle yüz ifadeleri ve vücut hareketlerine dayalı olmak durumunda kalıyor. Bu şüphesiz zor ama Mount yine de kovboy haliyle ayrı bir güzel demeyelim. Diğer oyuncular da vasatı aşamıyor. Hatta bazı sahnelerde diyaloglar ve oyunculuk lise piyesinden hallice kalmış.

Senaryoya değinmek için erken. Keza sadece iki bölüm izledim. Ama iki bölüm itibariyle tekdüze, tahmin edilebilir bir  senaryo örgüsü vardı karşımızda. Süper güçlerin çok ender kullanıldığı, ihanetin gelişim aşamasının işlendiği ve ihanetin çok hızlı bir şekilde tamamlandığı, Black Bolt’un devamlı takip ettiği Dünya’ya geldiğinde nedense sudan çıkmış balığa döndüğü bir senaryo.

Anson Mount, Hell on Wheels’daki performansı ile hatırlanıyor halen.

Felaket mi Yani?

Felaket abartı olur. Eğlenceli, heyecanlı anları var. Ama az. Tabii bu dizinin ilk iki bölümü. Kimi diziler vardır “yavaş başladı ama…” diye ne olumlu yorumlar alır. Eğer bölümler ilerledikçe süper güçlerin kullanımı artar, farklı Marvel karakterleri az da olsa arada görünürse, mesela SHIELD’a ucundan dokunursa, beklenmedik gelişmeler olursa (ki sanmıyorum) dizi kendini izletir.

Bu dizi için kısaca pazar sabahı izleyip eğlenebileceğimiz, fazla üzerinde kafa yormadan, sevilen bir grup olan Inhumans’ı TV’de görmenin keyfini ucundan da olsa yaşabileceğimiz ne hoş ne de nahoş bir esinti olacak gibi duruyor. IMDB puanı en son 5.5 civarındaydı. Biraz sert olmuş sanki ama 6.5’i de geçmesi biraz duygusal olur. Herkese şimdiden iyi seyirler.