Karakterler

Serideki Jessica Jones tiplemesinin beklediğimden biraz daha farklı olduğunu itiraf etmeliyim. Özellikle ilk fragmanda kullanılan müzik ve görüntüler bende daha çok Jessica’nın alkol sorunu üstüne kurulu bir karakter sergileyeceği gibi bir izlenim bırakmıştı. Şüphesiz bu yanılgıya düşmemin en önemli sebebi Jessica’yı canlandıran Krysten Ritter’ın Breaking Bad’de canlandırdığı madde bağımlısı karakter olmalı. Dizide, karşımıza geçmişte başına son derece kötü şeyler gelmiş, ancak toparlanma sürecini atlatmaya çok yakın bir karakter olarak çıkıyor, Jessica Jones. Dolayısıyla yapımcılar karakterin alkol sorunu olduğunu kabullenmemizi ve bundan rahatsızlık duymamamızı bir şekilde sağlamış diyebilirim.

Elbette Jessica’nın her şeye rağmen ayakta kalabilmesini sağlayan en önemli faktörlerden biri üvey kızkardeşi Trish “Patsy” Walker. Her ne kadar Jessica’yı sahip olduğu güçleri süper kahraman olmak için kullanması konusunda gaza getirerek daha ilk baştan başının belaya girmesine vesile olmuş olsa da, Trish’in varlığının Jessica’nın stabil kalabilmesi için ne kadar gerekli olduğunu seri boyunca gözlemleyebiliyoruz. Bu arada Trish Walker’ın Marvel’in çizgi roman evreni olan Earth-616’da Hellcat adlı süper kahraman olduğunu biliyoruz. Hatta süper güç edinebilmesi için bir sonraki sezonda bir takım kapıların açık bırakıldığını da söylemeden geçemeyeceğim.

“Ama bir giy bak, çok yakışacaaaak!”

İlk bölümlerde ismi bile zikredilmeyen, soyadıysa ancak sezonun sonlarına doğru izleyiciyle paylaşılan Luke Cage’in hikayesi, Marvel çizgi roman evrenindeki (Earth-616) Harlem’de yaşayan kiralık kahraman tarihçesiyle pek örtüşmüyor. Ancak dizide Cage’in güçlerini kazandıktan sonraki kısa bir geçiş dönemini izlemiş olabiliriz. Eminim onunla alakalı detayları kendi ismini taşıyan dizisinde ziyadesiyle öğreneceğiz. Bunun yanında kesinlikle şikayet ettiğimden değil, ama Cage her zaman benim zihnimde daha bir iri yarı, kaba ve çeteci Afro-Amerikan stereotipinin bir temsilcisi olarak canlanıyordu. Muhtemelen Cage’le ortaokul dönemimde B Yayınlarının çıkardığı Örümcek Adam ciltleri içine sıkıştırılan Heroes for Hire maceralarındaki sarı gömlekli ve tiara taşıyan haliyle tanıştığım için bu beklentiye girmiş olmalıyım. İşin komiği; Luke Cage’i canlandıran Mike Colter, bu sarı gömlek ve tiara olayının diziye yansıtılmayacağından emin olmadan imzayı atmak istememiş.

İkilinin kimyası gerçekten iyi tutmuş

Dizi çoğunlukla size gereğinden fazla bilgi vermemeyi tercih ediyor. Bu yüzden serinin ortalarına kadar hem Jessica’nın, hem de Luke’un orijin hikayeleri sadece konuşma arasında “kaza” ve “deney” şeklinde birer kelimeyle geçiştirildi. Son olarak Jessica ve Luke arasındaki kimyanın çok iyi tutturulduğunu da ekleyerek karakterlerle ilgili daha fazla bilgi isteyenler için ilgili yazılarımızı hatırlatayım:

Kilgrave, Nam-ı Diğer Purple Man

Orijini tümden değiştirilmiş bir diğer karakter de Purple Man olmuş. Her şeyden önce, Earth-616’da güçlerini kazanmadan önce Hırvat bir hükümet ajanı olan Kilgrave, artık Doctor Who rolüyle tanıdığımız David Tennant’ın ağır İngiliz aksanıyla konuşan bambaşka bir karaktere dönüşmüş. Şimdi şöyle bir durup 2013 yılında gösterime giren Star Trek: Into Darkness adlı filmde de yılların Khan karakterini de İngilize çevirdiklerini göz önüne alıp derince düşündüm. Muhtemelen bu değişimler halk arasında zenofobiyi körüklememek adına atılmış adımlar olabilir bence. Bilemiyorum… Belki de Amerikalıların gözünde İngiliz aksanıyla konuşan kötü karakterler daha karizmatiktir.

Kilgrave, her söylediği şeyi karşısındakine yaptırabilme gücüne sahip bir süper suçlu. Fakat dizideki onla ilgili bence en önemli şey; neredeyse süper güçlere ihtiyacı olmaması. Kilgrave, adeta Batman’in süper gücü olmayan Riddler, Penguin ya da Two Face gibi düşmanları ayarında bir tehdit olarak karşımıza çıkıyor.

David Tennant bir kötü adam olarak da yüzümüzü kara çıkarmadı

Dizinin 5’inci bölümüne kadar kamera karşısına pek geçmeyen Kilgrave’in yokluğu, kurbanlarının dramlarıyla yansıtılmaya çalışılmış ve bir dereceye kadar başarılı da olmuş. Kurbanlarının anlattıkları, bizi kötü adamla ilk karşılaşacağımız sahneye hazırlıyor olsa da, baştan uyarayım; öyle Heath Ledger’ın canlandırdığı Joker gibi her sahneye çıktığında “Acaba şimdi kimin başına ne çorap örecek?” diye gerilmenizi sağlayacak bir süper suçlu olmayacak karşımızda. Hatta aşağılık bir sapık olduğu gerçeğini bir kenara itebilirseniz, Kilgrave size sevimli bile gelebilir! Onun hakkında daha fazla bilgi isteyenleri buraya alalım: