Kitabı Okumuş Birinin Gözünden Amerikan Tanrıları 1

Birader, Bu Ne Değişiklik?

Shadow Moon, hapiste yattığı üç yılın son günlerinde olan bir mahkum. Son derece kaypak tipli başka bir mahkumla (Jonathan Tucker) konuşurken görüyoruz (adı geçmedi henüz, ama bu tipi de unutmayın). Kitapla dizi arasındaki en büyük farklardan biri de bu zaten: Shadow konuşuyor! Kitapta kendini ifade etme yeteneğinden pek nasibini almamış, replikleri zorlama olan bir biriydi, artık öyle değil. Çok daha doğal, dışa dönük ve konuşkan bir karaktere dönüşmüş. Bence isabet olmuş, karısının öldüğünü öğrendiğinde sadece başını sallayan bir adamı izlemek çoğu kişiye kurdeşen döktürürdü. Yine de, pek de normal bir ademoğlu olmadığının sinyalleri bize veriliyor: Kavuşmak için sabırsızlandığı karısı Laura’yı tıpkı karşısındaymış gibi görmesi, bir terslik olduğunu hissetmesi ve rüyasına giren o muazzam ağaç. Tabii anlayan anlamıştır, ama bu Norse inançlarındaki Dünya Ağacı’nın ta kendisi. Gölge’nin bu rüya sekansları, Fuller’ın etkisi sağolsun biraz Hannibal’ı andırıyor.

Adamcağız, üstüne bir de karısının cenazesine yetişeceği uçağı kaçırıyor. Havaalanında sabahlarken hostese kendini acındırarak birinci sınıftan yer kapan bunak bir ihtiyarı seyrediyor. Sonra da uçakta onunla yan yana düşüyor, bir bakıyor ki, ihtiyar hiç de bunak değil, hatta ihtiyar bile değil, viskileri gömüyor. Burada not düşelim; “Kaju fıstığı, normalde Brezilya’ya özgüdür, ama Florida’da çılgın yetişir,” diyor mesela. Anlayana bu da güzel bir foreshadowing, çünkü bildiğimiz üzere Amerika’daki hiçbir şey, Amerikalı değil (Olanların çoğu öldü). Aslında, bu sahnede adamın söylediği hemen her şey foreshadowing, ama yeri geldikçe inceleyeceğiz.

Shadow, yanına oturmuş olup da gelmişini, geçmişini sayan bu adama adını soruyor. Adam söylemek yerine şöyle diyor, “Bugün günlerden ne?” Cevap, “Çarşamba.” “Ah,” diyor adam, “Benim günüm!” Bu da ne demek şimdi?

Haftanın Günleri

Pek çok kültürde, haftanın günlerine tanrıların isimleri verilmiştir. İngilizce’de Çarşamba’nın karşılığı Wednesday’dir. Bu kelimenin orijinali Wodansday olup, tanrı Wodan veya Wotan’ın günü anlamına gelir. Yani uçaktaki bu beyefendi bir tanrı. Hazır başlamışken diğer günleri saymamak olmaz. Haftanın ilk iki günü Güneş (Sunday) ve Ay’a (Monday) adanmıştı, son günü Satürn’e (Saturday), geri kalanı ise tanrılara. Yani, Tyr (Kahramanlık, savaş ve zafer tanrısı, Tuesday),  Thor (Gökgürültüsü, şimşek, koruma, kutsama, meşe ağaçları ve bereketin tanrısı, Thursday) ve Freyja (Aşk, seks, güzellik, bereket, savaşve ölüm tanrıçası, aynı zamanda Seidhr denen bir tür büyünün ustası , Friday).

Diğer gezegenlerin canı yok mu, niye sadece Satürn derseniz de, haftanın son gününün ilk saatini Satürn’ün yönettiğine inanıyorlardı da ondan. Türklerin kullandığı gün isimlerinin kökeni ise, Farsça’dır. Eski Türkçe konuşsaydık, Çarşamba’ya Törtünç, yani “Dördüncü” diyecektik.

Wotan’ın hangi büyük tanrının isimlerinden biri olduğunu bilen biliyor, ama kitap adına spoiler vermemek için burada söylemeyeceğim.

Yorumlar