Kitabı Okumuş Birisinin Gözünden Game of Thrones: Sezon 1 Bölüm 1-7
Yeni bir ‘kitabı okumuş birisinin gözünden’ serisine hoşgeldiniz. Bu seferki konumuz; Game of Thrones! A Song of Ice and Fire (Buz ve Ateşin Şarkısı) George R. R. Martin’in Fantastik Kurgu’da çağ açan kitap serisi, Game of Thrones (Taht Oyunları) ise David Benioff ve D. B. Weiss’ın HBO için bu kitaplardan uyarladığı (ve serinin ilk kitabı “A Game of Thrones” dan adını alan) uluslararası derecede başarılı dizisi. Ama siz bunları zaten biliyordunuz, değil mi? Bilmiyorduysanız da artık öğrenmenin vakti geldi; zira durum öyle bir hal aldı ki, Game of Thrones bilmeyeni dövüyorlar!
Yazı dizimizin okumakta olduğunuz birinci kısmı, dizinin ilk sezonunun, ilk yedi bölümünün analizi olacak. Dizinin bu (Sezon 1, bölümler 01-07) noktasına kadar kitaptan ve diziden spoilerlar olacak, baştan uyarayım. Yazılarda kitapta olup da, dizide olmayan şeylerden de bahsedeceğim. Ama merak etmeyin; çok büyük spoiler niteliği taşıyan kısımlara hiçbir şey ele vermeden değineceğim. Özellikle de kitaplarda önem taşıyan ve dizide olmayan şeyler konu olduğunda spoiler yeme riskini belirteceğim, ondan sonra onu Google’dan arayıp aramamak size kalmış. Hadi başlayalım!
İlk sezon birinci kitabın neredeyse birebir uyarlaması. Maddi durumlar yahut mantıksal sebeplerden dolayı yapılmış ufak değişiklikler dışında, senaryo ve ana karakterler tamamen farksız bile denebilir. Dizi en başta Stark ailesini ve yaşadıkları zorlukları anlatan bir diziymiş gibi başlıyor, kitap da öyle – zira kitabın (prolog’u saymazsanız) ilk bölümü Bran ile başlıyor: Night’s Watch kaçkınının boynunun vurulma sahnesiyle. İlerki sezonlar ve kitaplarda anladığımız şey ise; hikayenin Stark ailesini değil, Stark ailesinin hikayeyi anlatmak için bir araç olduğudur. Ama dizide de kitapta da Stark ailesi ile başlanıldığı için biz de öyle yapalım.
İlk karşılaştığımız farklılık, Stark’ların çocuklarının yaşları. Kitaptaki çocuklar fazlasıyla genç oldukları için, o yaştaki aktörlerden ideal performans alamayacaklarından, erkekler üç yaş, kızlar ise iki yaş büyütülmüş (Robb, Jon, Bran ve Rickon sırasıyla 14, 14, 7 ve 3’ten 17, 17, 10 ve 6; Sansa ve Arya ise 12 ve 9’dan 14 ve 11’e). Bu dizideki çoğu diğer çocuk için de geçerli, örneğin Joffrey kitapta 12 ama dizide 16 (Bu onun mızıkçı ve ana kuzusu tavırlarını birazcık olsun açıklıyor sanırım?) Daenerys de, benzeri şekide 13’ten 16’ya çıkarılmış.
İlk bölüm; kitabın yaklaşık (bayağı tutarlı şekilde) ilk %10’unu kapsıyor ama ilerdeki bölümlerde, kronolojik sıralamada ufak tefek değişiklikler yapıyorlar. Dizide gerçekleşen iki olayın sırası, kitapta farklı olabiliyor. Kitaplarda her bir karakterin kendine ait bir bölümü var – bu ilk bölümlerde sıkıntı değil zira -nispeten- bütün karakterler bir arada. Ama ilerdeki bölümlerde bir karaktere fazla yoğunluk vermektense, kitaplarda flashback olarak verilen kısımlar dizide kronolojik sırada veriliyor.
Martin’in genel bir stilidir bu; bir karakterin bölümüne geldiğinizde, o karakterin bir önceki bölümünden beri aradan zaman geçmiştir. Karakterin şu anki durumuna In Medias Res gireriz, arada olmuş olaylar ise flashbackler şeklinde verilir. Dizide bu flashbackler, kronolojik sırada oluyormuş gibi verilir. Bunun en güzel örneği, Jaime ve Cersei arasındaki geçen muhabbetler – bu sahneler birinci kitapta yok, zira iki karakter de POV karakteri değil (Bir bölüm hangi karakterin gözünden anlatılıyorsa o karakter o bölümün POV karakteridir), ama üçüncü kitapta; Jaime bir POV karakteri olduğunda onun flashbacklerinide görüyoruz.
Kitabın hayranlarını şaşırtıcı derecede üzen bir değişiklik ise Targaryen’lerin göz renkleri olmuştu. Kitaplarda Targaryen soyundan gelenlerin gözleri morumsu bir yapıya sahip, dizide bunu denemişler ama oyuncuların rol yapmalarını kötü etkilediği için vazgeçmişler. Karakterlerdeki bir başka görsel değişiklik ise Tyrion’da görülüyor. Kitaptaki sevimli cücemizin gözlerinden biri siyah, biri yeşil ve şaşı bakıyorlar, bundan da benzer sebeplerden dolayı vazgeçilmiş.
Hikaye Stark ailesinin mutlu mesut (Jon Snow ve Catelyn’in arasındaki huzursuzluğu saymazsak) yaşamını bozan acı bir haberle, Jon Arryn’in ölümüyle başlıyor. Kral Robert Baratheon, eski arkadaşı Ned Stark’ı King’s Hand, yani “Kralın Eli” yapmak istiyor (Kral’dan sonraki en yetkili kişi, hatta bazen Westeros’u gerçekten yöneten kişi olduğu bile söylenir). Kitapta Ned’in karısı Catelyn, ona bunu kabul etmesini önerirken, dizide yapmamasını istediğini belirtiyor. Bu değişiklik Catelyn’in (ve genelde Tully’lerin) aileye daha çok önem verirken, Stark’ların ve dolayısıyla Ned’in görev ve onur duygusunu seyirciye aktarmak (zira karakterlerin iç sesini görüp duyamıyoruz) için yapılmış.