Jojen kitaplarda ölmüyor, ama ölüler ile yaşadıkları bu savaş kitapta aynen var. Tabii bahsettiğim Coldhands karakteri onları bu noktada bırakıyor. Zira ölüler Ormanın Çocukları’nın koyduğu mühürden geçemiyor.

Şimdi büyük bir değişikliğe gelelim: Jaime ile Tyrion hiç konuşmuyor demiştim ya? İşte bu durum Jaime onu kurtarınca değişiyor – hem de bayağı konuşuyorlar. Birinci sezonda Tyrion evlendiği kız Tysha’dan bahsetmişti, hatırlar mısınız? Meğer Jaime’nin onu milli etmek için yaptığı bir planmış, kız da fahişeymiş hatta Tywin bütün bir birliğin kadın ile ilişkiye girmesini emredip her bir asker için bir gümüş veriyor, sonra da Tyrion’u yapmaya zorluyor ve onun değerini bir altın belliyor. İşte, bu olay aslında tam da böyle değil, en azından gerçek hali.

Jaime kardeşini bir daha asla göremeyeceği düşüncesiyle ona bir itirafta bulunuyor – Tysha bir fahişe değildi, o Tyrion’u gerçekten sevmişti ve isteyerek evlenmişti, tabii Tywin oğlunun asil olmayan birisiyle evlenmesini kabul etmediğinden, bu olayları yaptırıp Jaime’ye “hepsini ben planladım” diye yalan söylettirmiş. Tyrion bu gerçeği öğrenince Jaime’ye ondan bunu sakladığı için ve onu gerçekten sevmiş bir kadına bunların olmasına göz yumduğu için nefret kusuyor ve hatta hıncından Joffrey’i de öldürdüğünü söylüyor.  Tyrion’un daha sonra Tywin ile yaşadığı konuşmada konu olan ve Tywin’in ölümüne sebep olan fahişe Shae değil, Tysha. Tyrion babasına Tysha’yı nereye gönderdiğini soruyor, Tywin de “fahişeler nereye gidiyorsa oraya” der, sonrada oku yer. Jaime’nin itirafı sonrasında Tyrion sinirinden çok önemli bir şey daha söyler: Cersei’nin Lancel ve Osmund Kettleblack (dizide görmediğimiz bir Kingsguard) ile yattığını. Jaime bir süre bunun bir yalan olduğunu düşünüyor ama yavaş yavaş bunun gerçek olduğunu çıkarmaya başlıyor (bu da daha önceki bahsettiğim Cersei’den soğuma durumuna yol açıyor).

Tyrion, babasını karnından vurduğunda bu bağırsaklarının gevşemesini ve içlerindekileri dökmesine sebep oluyor – Tyrion’un bu sahne hakkındaki son düşünceleriyle sizi bırakacağım (eğer büyük spoiler için kalmayacaksanız tabii) “Demek ki Tywin Lannister altın sıçmıyormuş…”

Büyük Spoiler Zamanı

Evet, öncelikle şunu belirteyim; bu anlatacağım spoiler üçüncü kitabın Epilogue sahnesini ilgilendiriyor. Bu sahneyi kitap okuyucuları dördüncü sezonun sonunda görmeyi bekliyordu, ve beşinci sezonun sonunda gözükeceğine dair duyumlar vardı. İkisi de olmadı; o yüzden dizide çıkma ihtimali düşük diye varsayıyorum. Bu ihtimal hâlâ var tabii, eğer bu riski göz önünde bulundurmak istiyorsanız okumaya devam edebilirsiniz, günah benden gitti.

Neyden bahsettiğimi az çok bilenler, Lady Stoneheart ismini görmeye şaşırmayacak. Kim bu Lady Stoneheart? Dördüncü kitapta orada burada “Yahu Lady Stoneheart diye biri var milleti asıyor, kesiyor.” diye laflar dolanıyor ama bizim şimdilik ilgileneceğimiz kısım üçüncü kitabın sonundaki sahne. Arya’nın karşılaştığı Brotherhood’u hatırlar mısınız, Beric Dondarrion, Thoros of Myr falan? Ha işte, Epilogue’da bu kardeşlik Frey’lerden birini kaçırmış (Petyr Frey), bir başka Frey de (Merrett Frey) fidyeyi ödemek için onlarla buluşuyor.

Parayı onlara teslim etmesine rağmen Petyr’ın asıldığını görür ve onu da asmaya kararlıdırlar. “Niye ki, ne oluyor?” derken, kardeşliğin adamları arasından bir kadın çıkar. Kadının teni solmuştur, boğazı kesilmiştir bu yüzden çok zor anlaşılır bir şekilde konuşur ama sahneyi gözünden izlediğimiz Merrett tüm bu deformasyonlara rağmen kendisini hemen tanır: Catelyn Stark. Evet, Lady Stoneheart’ın hikayesi hakkında daha fazla bilgi vermeyeceğim, zira üçüncü kitapta sadece bu kadar görüyoruz. O kadar merak ediyorsanız, gidin kitapları okuyun!