Game of Thrones dizisinin ilk sezonunu aynı isimli A Song of Ice and Fire serisinin ilk kitabıyla karşılaştırdık, şimdi sıra A Clash of Kings (Kralların Çarpışması) ve dizinin ikinci sezonunu kıyaslamada! Bu yazı; ikinci sezonun beşinci bölümünün sonuna kadar spoiler içerecek, benden söylemesi.

Kanayan Yıldız’la başlayalım. Kitapta bulunan her POV karakterinin ilk bölümünde, yıldızı nasıl yorumladıklarına dair görüşler var. Sırf o da değil, olağanüstü bir görüntü olduğu için gelen geçen kuyruklu yıldıza bir anlam yüklemiş. Dany yıldızı takip etmesi gerektiğini düşünüyor, çünkü yıldızın onu ve Khalasar‘ını kaderlerine götüreceğini inanıyor.

King’s Landing’de Joffrey’nin yıldızı olduğu söyleniyor. Melisandre Ejderlerin geri döndüğüne dair bir işaret olduğunu söylüyor. Kuzey ve Güney savaşına karışmışların çoğu da, yıldızın savaş ve kan dökümünü temsil ettiğini düşünüyorlar. Dizide yıldız’a fazla değinilmemiş, zira kitapta neredeyse tüm kitap boyunca, yıldızdan orda burda bahsediliyor.

Melisandre yıldızı gördüğünde.. (Temsili)

Sezon Joffrey’nin doğum günü ve Tyrion’un King’s Landing’e gelişi ile başlıyor. Sansa burada (dizide çok daha sonra’ya kadar görmeyeceğimiz) Ser Dontos’un hayatını kurtarıyor. Dontos bundan kısa bir süre sonra, Sansa’ya ulaşıp ona teşekkür ediyor, onun şövalyesi olacağına ve onu korumak, hatta King’s Landing’den kurtarmaya yemin ediyor. Bu sahne dizide çok daha sonra kullanılmış, muhtemelen seyirciler “kim di ya bu herif” diye unutmamaları için.

Kitaplarda Stannis, Jon Arryn ile birlikte araştırma yaptığından dolayı, zaten Joffrey’nin Robert’in oğlu olmadığını biliyor. Ned’in ona gönderdiği mesaj da ona ulaşmıyor zaten – hatta kitapta Ned Stark’ın onurlu bir adam olduğunu bildiğini fakat Robert’le olan ilişkisini kıskandığını anlıyoruz.

Stannis’le ilgili başka bir detay ise, POV karakteri olmadığından, Melisandre ile olan ‘ilişkisi’ çok daha sonraya kadar ortaya çıkmıyor. Stannis demişken, Davos’un hakkını yemeyelim, buralar normalde hep Davos’un gözünden gördüğümüz sahneler zira (ayrıca kitaplardaki en sevdiğim karakterlerden biri). Burada Davos’un tek bir oğlu var, halbuki kitaplarda yedi oğlu var, iki tanesi daha küçük çocuk.

Arya’nın sahneleri az çok aynı, Gendry’e gerçek kimliğini bu kadar erken söylemesi dışında. Yoren’le Willem ile ilgili olan konuşma ise kitapta yok, diziye Arya’nın neden öldürmek istediği kişilerin isimlerini sayıkladığını anlamamız için eklenmiş bir sahne bu. Tywin ile olan sahneleri ise tamamen farklı.

Kitapta Arya, Tywin’e değil, Roose Bolton’a hizmetçilik yapıyor. Harrenhal “el değiştirdikten” (bundan bir sonraki yazıda bahsedeceğim) sonra Roose Bolton kaleyi yönetiyor. Bu sahneler diziden kesilmiş ve geriye atılarak Tywin’in Harrenhal’a gelişi ile birleştirilmiş.

Theon, Demir Adalar’a vardığında ilk karşılaştığı kişi Yara (Kitaplarda Asha, ama dizide Osha ile karıştırılmasın diye Yara yapmışlar) değil, aksine Aeron Damphair. Aeron kitaplardan kesilmiş ilk büyük karakter, zira dördüncü kitapta bir POV karakteri kendisi. Aeron, Theon’un Boğulmuş Tanrı’nın bir rahibi olan amcası. Asha/Yara ile yaşadıkları sahne daha sonra yine de mevcut.

Gelelim Talisa ve Jeyne Westerling’e. Bu paragraf sezonun bölümlerinden spoiler içerecek, haberiniz olsun. Öncelikle, Talisa Jeyne’in dizi versiyonu değil, tamamen farklı karakterler; paralel evren gibi düşünün.  Robb, Lannisterları Crag’da yenmek için ordularını öne sürüyor, başarısının ardından da Crag’in lordunun kızı Jeyne ile tanışıyor. (Geliyor spoiler) Brann ve Rickon’un ölüm haberini aldıktan sonra Robb hüzünleniyor, Jeyne de onu teselli ediyor – bu da aralarında bir aşk başlamasına sebep oluyor. Westerling’ler kendilerini Starklara bağlıyor ve Frey’ler kopup gidiyor.

Bu haberleri Catelyn, Renly ve Stannis arasındaki görüşmeden dönünce öğreniyor. Catelyn’in o dönemde gördüğü şeyler, kitaptakiyle (lokasyon farkı dışında) neredeyse aynı. Littlefinger ile karşılaşmaları dışında tabii. Kitapta Littlefinger Tyrell’lerle görüşmeye, Renly öldükten sonra gönderiliyor, önce değil. Renly’nin ölüm sahnesindeki gölgenin nereden geldiğini de, aslında çok daha sonra öğreniyoruz. Hatta ve hatta, Stannis’in bu gölgeden haberinin olup olmadığı kitaplarda belirtilmiyor.

Game of Thrones’un ikinci sezonu kitaplardan çok daha fazla sapıyor ilkine göre, fakat bu yer yer o kadar göze batmıyor, yer yer de kabul edilebilir oluyor – ikinci kitap iki parçaya bölünmemiş, kitaplar arasındaki en uzunu ve olayların en yavaş ilerlediği kitap. Dahası için takipte kalın.

“Ölen bir daha ölemez, ama daha sert ve güçlü olarak yeniden doğar.”