Kitabı Okumuş Birisinin Gözünden Game of Thrones: Sezon 5 – Davos & Melisandre
Adam gibi adam Davos Seaworth ve kızıl cadı Melisandre’nin gözlerinden beşinci sezonu kitaplardaki eşleriyle kıyaslama zamanı geldi. Her zaman olduğu gibi bu yazının beşinci sezon ve kitaptan spoilerlar içerdiğini, farklılık gösteren yerlerin hala diziye yansıyabileceğini belirteyim. Stannis’in hikayesini merak ediyorsanız ona da elimden geldiğince bu bölümde ve Jon & Sam bölümünde değineceğim (Zira Stannis’i asla kendi gözünden görmüyoruz), fakat bir sonraki sezondan spoiler vermemek açısından tüm kıyaslamayı yapmayacağım. (Gerçi dizi, kitapların Stannis’le ilgili gelmediği yerin spoilerını verdi, ben de mi acımasam?)
Öncelikle belirteyim – Davos dördüncü ve beşinci kitap boyunca Duvar’da bulunmadı, bambaşka yerlerdeydi. Özellikle beşinci kitaptaki bir sahnesinden dolayı, en sevdiğim karakterlerden biri haline geldi, o yüzden o sahnelerin atlanmasına çok üzüldüm. Davos, Stannis için kuzeyde adam topluyor. Red Wedding öncesi Stark’lara bağlı olan tüm lordlardan Stannis’e bağlılık yemin etmelerini istiyor, karşılığında Stark’ların intikamlarının alınacağını söylüyor. Tabii biraz da bunun için Stannis, Jon’un Winterfell’in Lordu ünvanını almasını istiyor. Bunun detaylarına Jon’u anlatırken değineceğim.
Dördüncü kitap sırasında Cersei’ye parmakları kesilmiş bir el gönderilerek Stannis’in Kral Eli’nin öldürüldüğü söylenmişti (yani Davos). Tabii beşinci kitaba kadar merak içinde kaldık biz de, ne yapalım? O olayı biraz açalım, zira Davos’un en başarılı sahnelerinden biri (Liam Cunningham’ı o replikleri söylerken görmeyi çok istiyordum be… kısmet değilmiş).
Davos Kuzey’in lordlarını Stannis’e bağlama yolculuğunda White Harbor (Beyaz Liman)’a uğrayıp Lord Wyman Manderly’le görüşmeye gidiyor. Ne yazık ki; Kral Tommen’e bağlı olan Freyler ondan önce davranmış ve çoktan White Harbor’a elçilerini (Rhaegar Frey, Jared Frey ve Symond Frey) göndermişler. Davos tabii bu sırada Freylerin Red Wedding sırasında Stark’ların tarafında öldürülen Wendel Manderly’nin (Lord’un oğlu) naaşını getirdiklerini ve Wylis Manderly’nin (Lord’un en büyük oğlu) Lannister’lar tarafından tutsak edildiğini öğreniyor. Buna rağmen Lord Manderly’le görüşmek istiyor ama görüşmeye Freyler de katılıyor.
Görüşme sırasında Davos’un soktuğu lafların haddi hesabı yok, gidin okuyun (Beşinci kitabın 19. bölümü). Hatta Wylis Manderly’nin kızı Wylla bile görüşme sırasında gaza gelip, Starkları öldüren Freyler yerine Starkların intikamını alacak Stannis’e katılmanın en doğru şey olduğunu savunuyor. Lord Wyman da görüşmeyi sonlandırıp Davos’u hapise attırıyor ve ölüme mahkum ediyor.
Gel zaman git zaman, Davos hapiste bekliyor, bekliyor ama kimse onu alıp idam etmiyor. En sonunda gizli gizli Lord Wyman ile buluşturuluyor. Wyman ondan özür dileyip Freyleri kandırdığını, Davos’a benzeyen bir suçluyu öldürtüp elini Cersei’e gönderdiğini söylüyor. Bunu tutsak olan oğlunu kurtarmak için yaptığını belirteyim, bir yerde adam haklı tabii. Manderly Davos’a Stannis’e katılacağını söylüyor, ama tek bir şartla: Davos gidip Rickon Stark’ı kurtaracak! Peki Rickon’un Theon tarafından öldürülmediğini nereden mi biliyor? İşte bunu ona Theon’un kavalyesi Wex söylüyor (teknik olarak dilsiz olduğundan söylemiyor, yazı yazmayı da bilmediği için uzun uğraşlar sonunda öğreniyorlar). Çocuk Bran ve Rickon’u takip ediyormuş, Bran’lar kuzeye doğru gidince Osha ve Rickon sayıca daha az olduğu için onları takip etmiş.
Sansa & Theon yazımda Manderlyler ve Freyler arasında bir husumetten bahsetmiştim ya, işte o olay bu olaydan sonra gerçekleşiyor. Varisleri Lannisterlardan kurtulduğu için Manderly’lerin üç Frey’i öldürdüğünden şüpheleniliyor. Tam olarak ne yaptıklarını biz de bilmiyoruz, ama Wyman Manderly’nin Davos’a gider ayak “The North remembers” dediğini de belirteyim.