Başlangıçta…

Lucifer isimli melek cennetten kovuldu ve sonsuza dek cehenneme hükmetmeye mahkum edildi. Tatile çıkmaya karar verene dek…

Sanıyorum ki yukarıdaki cümle sizlere nasıl bir Lucifer izlediğimiz konusunda kısa da olsa bir bilgi vermiştir. Diğer dizilerde gördüğümüz Lucifer’dan farklı olarak çok daha garip, komik ve umursamaz bir Lucifer izliyoruz bu dizide. Birçok insan bu konuda bence yersiz eleştiriler ile diziyi kötüleseler de, bu “Picasso’nun çizimleri kötü, çünkü ne o öyle garip garip şekiller?” demekle aynıdır. Resim algısı veya “kendi çizgisi” olarak değerlendirdiğimiz birçok ressam gibi Lucifer’ı da “kendi çizgisi” içinde incelememiz, değerlendirmemiz gerekir.

Neymiş Lucifer’ın Çizgisi?

Günümüzde artık birçok ciddi olması gereken karakterin -onlara bu ciddiyeti neye göre verdik o da tartışılır-  ya artık laubali ya da şımarıklaştırıldığını görürüz. Supernatural dizisi isimsel olarak Lucifer’ı karşımıza çıkarttığında, kibirli, şımarık bir Lucifer görmüştük. Lucifer tabii ilk olarak Supernatural’de işlenmedi, bu ve bunun gibi Lucifer’ı veya Devil’ı işleyen birçok yapımda kibri ve şımarıklığı gördük. Eğer örnek isterseniz en iyi örnek olarak Al Pacino’nun oynadığı Devil’s Advocate (Şeytan’ın Avukatı) filmini örnek verebilirim. Hem oyunculuk hem de konsept açısından “Nasıl şeytan olunur?” sorusuna en iyi cevap veren filmdir.

Supernatural dizisindeki Lucifer.

Gelelim Supernatural ile karşımıza çıkmış Lucifer’a. Sanırım Supernatural’in 5. sezonunda karşımıza çıkan Lucifer gerek oyuncusu, gerek replikleriyle birçok kişi tarafından epey sevildi. Buna ben de dahilim. Ama bu Lucifer, Vertigo Comics’in zamanında çıkarttığı -hala okunur- Sandman’de karşımıza çıkan ve daha sonra kendi serisi yapılan Lucifer algısına epey yakındı. Zaten döneminin Supernatural senaristlerinin Lucifer’ın serisini incelediklerine adım gibi eminim. İşte bu Lucifer çizgisi epey beğenildi. Daha karanlık daha doğaüstü ve gotik bir havaya sahipti. İşte sırf bu algı yüzünden yeni Lucifer dizisi birçok kişi tarafından topa tutuldu. Yapmayın, etmeyin.

Bizim Lucifer’ımız, doğa üstü işlerden pek bir sıkılmış, hatta o kadar sıkılmış ki dizi boyunca neredeyse kendi güçlerini hiç göstermiyor. İşte bu doğa üstü eksikliği de diziye bir eksi değil. Keza bu durum dizinin bizzat yapmak istediği bir şey. Bir playboy olan Lucifer’ı bize sunuyorlar. Lucifer’ın bir barı ve barın ortasında da piyanosu var. Ayrıca Lucifer alışıldığın dışında ismini saklamıyor.

Soran sormayan herkese adını söylüyor; Lucifer Morningstar. Dizi, Lucifer’ın barında geçen olaylarla ve hayattan sıkılmasıyla başlıyor. Lucifer bu can sıkıntısını daha çok piyano çalarak veya insanlara yardımcı olarak geçiriyor. Yardımcı olmak dediysem, bayağı bildiğiniz şeytanla anlaşma. Lucifer’ın yardım ettiği bir kadın da birileri tarafından öldürülünce, Lucifer onu öldürenleri cezalandırmak için kollarını sıvıyor.