Geçtiğimiz sezon Agents of Shield ile ilgili bilgiler gelmeye başladığında, beklentiler yüksekti. Ancak ilk bölümlerden sonra, filmlerden sonraki ortamda geçmesine rağmen “isimli karakterlerle” pek ilgisi olmadığı görüldüğünde ilgi belli oranda azalmıştı. Buna rağmen, Captain America: Winter Soldier tam bir casus filmi olup, oradaki olaylar Agents of Shield ile kesişip, hikayenin gidişatını tamamen farklı bir yöne çevirdiğinde, dizi gerçekten bir anlam kazanıp, olması gereken yere oturmuştu.

Fazla spoilere girmeden anlatmak pek mümkün değil ancak şu kadarını söylemek gerekiyor; Hydra’nın ciddi bir şekilde Shield’ın içine sızdığı öğreniliyor, karmaşık bir ajan savaşı başlıyor, nihayetinde Shield meşrutiyetini kaybediyor hatta Shield üyeleri Hydra ile bir tutulup terörist muamelesi görmeye başlıyorlardı.

İkinci sezonun hemen başında Shield’in lağvedilmiş, Coulson’un geriye kalanları bir araya toplayarak Fury’nin talimatı ile başa geçtiğini görüyoruz. Ancak geriye kalanlar bir avuç saha ajanı, sayıları belirsiz ancak çok olmayan araştırmacıdan ibaret. Öyle ki bir tane Quinjet bile yok ve bir tanesini hükümet tesislerinden geri alabilmek için bile hayatlarını tehlikeye atıyorlar.

Soldan Sağa BJK 2014 kadrosu : Demba Ba, Oğuzhan, İsmail, Veli Kavlak, Slaven Biliç, Gökhan, Atiba, Sivok, Olcay (temsili)

Fakat sezon oldukça hızlı başlıyor, daha ilk bölümün başlarında Red Skull, Howard Stark (Tony`nin babası), Fury, Captain America gibi pek çok isim geçmeye başlıyor. Ayrıca Ajan Carter ve Dum Dum Dugan’ı da bizzat görüyoruz. Yeni Ajan Carter dizisi çıkacağı için bu zaten şaşırtıcı değil.

Fakat tüm bu isimler, olaylar, teknolojiler vs. Marvel evrenini bilenler için harika şeyler olsa da çizgi romanlara, filmlere kısacası Marvel evrenine o kadar da hakim olmayanlar için 2. sezon biraz karmaşık başlıyor olabilir.

Buna rağmen 2. sezonda tanıdık isimler var, Zeyna ve Spartacus`ten tanıdığımız Lucy Lawless bu sezon diziye ekleniyor. Ayrıca ilk sezonun sonunda diziye özel kuvvetler komutanı General Glen Talbot olarak eklenen Adrian Pasdar (Heroes – Senatör Petrelli), bu sezonda çok daha önemli rol alacağa benziyor.

Doğal olarak, sezon boyunca yine Hydra ve ondan arta kalanlar Shield’in düşmanı olarak boy gösteriyorlar. Zaten bu klasik bir şekilde belirtiliyor : “Hydra`nın bir başını kesersen yerine yenileri gelir”. Bununla birlikte Marvel evrenini sevindiren, bizleri heyecanlandıran olay ise, ilk bölümden bu yana iyi bilinen bir süper güçlü şahsın kötü adamların tarafında olması. Bu da, dokunduğu maddelerin özelliklerine kavuşan Absorbing Man! Thor gibi adamlarla bile dövüşmüşlüğü olan Absorbing Man’in diziye olan etkisini güzel yansıtmışlar.

Absorbe ediliyor : ——– %85

Bu tür süper güçlülerin, ne kadar eğitimli olsalar da normal insanlara karşı çok ağır bastığını ve tek başına ciddi bir düşman haline geldiği çok net belli oluyor. Bu arada eklemeliyim ki; Absorbing Man’in güçlerini de oldukça akılcı kullanmasına izin vermişler. Genelde bu tip karakterlere “yahu böyle gücü olan adam nasıl da hemen yenilir, şöyle yapsaydın ya” diye taktik vermek zorunda kalırız ya, işte adamımızın fazla taktiğe ihtiyacı kalmamasını ben oldukça yaratıcı buldum. Karakterlere kısaca göz atarsak;

Ajan Phil Coulson: “Tahiti süper yer” diye söylenip durmuyor, artık başına ne geldiğini bilen Coulson, mecburi olarak Nick Fury rolüne bürünmeye başlıyor. Kişiliğine ters gelerek, görevin yapılması için adamları feda etmek zorunda kalıyor. Yine de iyi bir kalbi olsa da, bu kez de Coulson başka gizemleri barındırıyor ve yine tek sırdaşı May.