Film Gibi De Değil Gibi De!

Yukarıda işin çok kaliteli oluşundan bahsetmiştik, hakikaten öyle. Kamera açıları, ışıklar, oyunculuklar, makyaj ve fx’ler bir Hollywood filmi izliyormuş gibi hissettiriyor insana. Sanat yönetmenliği hat safhada gerçekten, 70’lerden başlayıp 90’başlarına kadar giden hikayeyi çok güzel aktarmışlar. Pablo Escobar’ın yaşadığı güven ve arkadaşlık bunalımları, paranoyaları, Murphy karakterinin bahsettiğim üzere kişilik bölünmesi ve iki kişi arasında kalışı, geçişleri kısaca iş olarak gerçekten mükemmel bir iş ile karşı karşıyayız. Araştırmam yanlış değilse diziye harcanan para bölüm başına oyuncu masrafları hariç 850.000 dolar. Oyuncu ücretlerini bulamadım fakat biliyorsunuz az çok anlarım bu işlerden dizide ki çoğu oyuncu için bir sıçrama tahtası olan bu dizi yüzünden şahane paralar almıyorlardır. Zaten dizi biliyorsunuz ki sadece iki sezon ve ikinci sezonun sloganı “Pablo Dies 09.02.2016(Pablo Ölüyor)” yeterince açık mı? Prodüksiyonu övdük, oyunculukları övdük sıra senaryoda.

Açıkçası senaryoyu biraz yanlı buldum. Neden diye soracaksınız tabii ki, açıklayayım; Pablo Escobar bir suçlu! Hemde Dünyanın en azılılarından biri bunda hem fikiriz. Uyuşturucu satmak bir suç fakat öyle bir adamdan bahsediyoruz ki kaçırdığı rotaların keşfinin on yıl sürmesi bir yana hiç bir zaman gerçekten narkotikten suçlanamamış kendisi yani Pablo Emilio Escobar Gaviria zeki bir adam. Geçmişte kendisine yöneltilmiş bir çok suçlama var ama bunlar adı üstünde suçlama. Dizi bunları o kadar kesin anlatıyor ki “Escobar Allah belasını versin.” derken buluyorsunuz kendinizi bu da bana dizi bağımsızlığı açısından çok doğru gelmiyor. Sonuçta Pablo Escobar bize göre “tü kaka” ama Kolombiya halkı için bir Aziz’den farksız. Cenazesine giden 25.000 kişiden bahsediyoruz (rakam ile yazdım ki kişi sayısını iyi idrak edebilin) burada. Zira dizi oyuncusu Muora’da bir demeçte hafiften dokunduruyor senaristlere “Kolombiyalılar için bu çok hassas bir konu. Yeniden Pablo Escobar’ı karşılarında görmek onları çok heyecanlandırıyor. Sokakta ‘Pablo’ diye bağıranlarla sürekli karşılaşıyorum. Unutmayın, adam bir uyuşturucu kaçakçısı ama Kolombiya halkı tarafından çok seviliyor ve onların kahramanı. Pablo yüzünden sadece Kolombiya değil Amerika da karıştı. Bu adam ülkesi için çok fazla faydalı işler yapmış. Çok iyi bir baba ama öldürüldü. Bu gidişle çok daha fazla insan hayatını kaybedecek. Bu sistem çalışmıyor.” Enteresan değil mi? Unutmadan Muora’nın aynı röportaj’da “Pablo resmen içime işledi” gibi bir beyanatı da var. Ufak bir not da benden, dizinin başında “bunlar ne biçim polis lan!” diyebilirsiniz fakat olaylar kurgusu öyle bir gelişiyor ki sekizinci bölümde Poison’un ölüşü bir kutlama havasında geçiyor. Dizi “karakter” konusunda ters köşe yapmaktan çekinmiyor, hatta buna bayılıyor.

Narcos İzlenir Mi?

Hem de ne! İzlenmez olur mu? Son yılların en başarılı senaryosu ve geek içeriğine sahip Stranger Things’i bile bir haftada izlemiş olan benim Narcos’u eritmem üç gün sürdü! Oyunculukları ile, konusu ile, prodüksiyonu ile Narcos gerçekten göz dolduruyor. Her bölümün farklı bir yönetmen tarafından çekiliyor olması ise kurguyu tekrara düşürmüyor zira her yönetmenin film bağlama tekniği takdir edersiniz ki farklı.

Evet bir dizi incelememizin daha sonuna geldik. Mr. Robot sezon finali yapsın ikinci sezonda incelemesi ile sizlerleyim. İyi seyirler sevgili kahramanlar!