Şimdi ve Sonsuza Kadar: Forever

Vur Kalbimden Göm Maziyi Derine!

Biraz uzun bir giriş yazısı oldu farkındayım ama arkasından gelecek olanları toplamak adına böyle bir giriş yaptım.  Yukarıda da belirttiğim gibi; bu hafta en azından siz sevgili kahramanların radarından kaçmış, benim de can sıkıntısı ile tesadüfi bir şekilde denk geldiğim dizidir FOREVER. Aslında baş rolde önceden kendisini Arthur’un sadık yaveri Lancelot ve  Mr. Fantastic olarak sevdiğimiz Ioan Gruffudd var.

forever-izle

Kendisi iki yüzyıl önce bir köle gemisinde vurularak öldürülmüş ama nedeni “henüz” bilinmeyen bir şekilde tekrar hayata dönmüş Henry Morgan’ı oynuyor. Henry her öldüğünde yeniden doğma gibi bir “hediye” ye sahip. Tabii bebek hali ile değil, doktorumuz kalbinden vurulduğunda otuz beş yaşında olduğu için, iki yüzyıldır otuz beş yaşında ölüyor ve diriliyor. Düşünsenize iki yüzyıldır hayattasınız neler yapardınız?

Bir mentalist edası ile; insanları günlük alışkanlıklarından karakterlerini analiz edebilir ya da mesleğiniz olan doktorlukta üstün bir seviyeye gelip, koku yolu ile bir adamın zehirlenip zehirlenmediğini anlayabilirsiniz. İşte Henry Morgan’da mezar kazıcılığından, savaş doktorluğuna, oradan da adli tabipliğe kadar her işi yapmış bir ölümsüz olarak bütün bu yeteneklere sahip.

Forever-03

Kendisi Londra doğumlu bir İngiliz ve yukarıda belirttiğim bir gemi yolculuğunda bu kusursuz hediyeye kavuşuyor. Gerçi biz hediye olarak nitelendiriyoruz ama Henry dizi boyunca bunun bir lanet olarak değerlendiriyor. Haksız da sayılmaz; düşünsenize ölümsüzsünüz ama sevdikleriniz birer birer elinizden kayıp gidiyor. İngiliz doktorumuzun da en çok korktuğu şey bu, çünkü iki yüzyıldır sevdiği kim varsa elinden kayıp gitmiş, tek dayanağı ise altmış beş yaşındaki evlatlığı.

Ne Kadar Uzun O Kadar İyi!

Ben diziye yine yukarıda belirttiğim gibi can sıkıntısından başladım. DareDevil’ın dumanı üstünde olan tadı damağımdan gitmemişti ki; dedim bir diziye daha başlayayım.  Akabinde gezinirken gözüme FOREVER çarptı. Eylül gibi “abc”nin yeni prime time yıldızı diye lanse etmişti bir çok haber kaynağı. Pilot bölümü sipariş edilmiş, çok beğenilmiş ve kanaldan yayın izni çıkmıştı. O zaman konusu beni çok cezbetmişti ama ben nasıl olsa yayından kalkar düşüncesi ile kulak asmamıştım, zira artık Amerika’daki dizi piyasası zalimlik açısından Türkiye’yi çok geri bıraktı. İki bölüm yayınlandıktan sonra kalkan diziler var. Yabancı kanallar bu konuda çok katı ve netler, boşa harcanacak bir dolarları bile yok!

Sonra dizi görüme çarpınca küçük bir araştırma yaptım ve Amerika’da çok yüksek izlenme oranları aldığını, ilk sezon bitmeden ikinci sezon kapan yapımlar kervanına katıldığını öğrendim. Şimdi açıkçası DD gibi bir diziyi izledikten sonra, bu yapım çok amatör geliyor. Malum DD’nin ve geçen hafta yazısını yazdığım Penny Dreadful gibi diziler bütçe olarak çok yukarıda olduğu için kullanılan kamera lensleri, kurgu teknikleri ve diğer detaylar çok profesyonel oluyor. Böyle olunca DareDevil gibi bir dizinin arkasından başlamamanızı, biraz ara vermenizi tavsiye ediyorum. Zira adapte olma ve beğenme sürecinde biraz sorun yaşıyorsunuz. Peki bu dizinin prodüksiyonun ve ger kalanının kötü olduğundan mı kaynaklanıyor? Tabii ki hayır! Bir önceki işin standardının yukarıda olmasından kaynaklanıyor sadece.

FOREVER - "Look Before You Leap" - After Henry pegs the case of a would-be bridge jumper as a homicide while the police label it a suicide, he and Jo go on a rogue investigation for proof. Meanwhile, Henry's anonymous caller surfaces again. Apparently, he has been tracking him for years. A letter on antique stationary might provide Henry a fascinating clue about the caller, and he enlists Abe's help in tracing the note's history to a foreign locale. Revealing flashbacks unveil the beginning of Henry's great love affair with his soon-to-be wife, Abigail, on "Forever," TUESDAY, SEPTEMBER 23 (10:00-11:00 p.m., ET) on the ABC Television Network. (ABC/Giovanni Rufino) IOAN GRUFFUDD, JOEL DAVID MOORE

Ben dizinin konusunu ilk okuduğumda, daha karanlık bir kurgu bekliyordum fakat daha çok bir suç draması ile karşı karşıyayız. Benim beklediğim ölümsüzlük tarzı kendisi berbat bir film olmasına rağmen I, Frankestein’da ki monsterdır. Zira kendisi çok depresif bir ölümsüzdü. Henry Morgan’da depresif, kaybettiklerinin yasını tutuyor son yüzyıldır fakat  Ioan Gruffudd cast’ından( cast: oyuncunun yüz ve vücut refranslarına göre projede biçilen rol) beklediğim ciddiyet yok.

Benzer Yazılar

Yorumlar