Sleepy Hollow: Başsız Süvari, Bu Sefer Dizi Olarak Karşımızda!
Dizi izleme alışkanlığına sahip birisi değilim. Çok az diziyi başlayıp bitirmişliğim var. Fakat geçenlerde haberdar olduğum, Fox TV’de bugünlerde ikinci sezonu yayınlanan Sleepy Hollow adlı dizi ilgimi çekti. Dizi, her ne kadar Johnny Depp’in başrol oynadığı, 1999 yapımı aynı adlı Tim Burton filmi ile ortak noktalar taşısa da hikaye farklı. Şimdi, sitemizin bu seferki konuğuna şöyle bir göz atalım:
Yıl 1781. Yer Hudson Vadisi, New York. Amerikan Bağımsızlık Savaşı. Her yerde ölüm ve kan kol geziyor. Tüm bu kargaşa ve karışıklık ortamında Ichabod Crane adlı mavi ceketli arkadaşın (mavi ceketliler kırmızı ceketlilere karşı) aradığı bir şey, bir adam var. Direkt olarak General George Washington tarafından kendisine verilen özel görev neticesinde, elinde ok işareti olan birini aramaktadır. Görevi ise gördüğü yerde öldürmek. Fazla aramasına gerek kalmadan aranan şahıs, beyaz atının üzerinde elinde kolunun bir uzantısı gibi taşıdığı baltasıyla ve yüzünde pek bir sevimli(!) maskesiyle ortaya çıkar. Kurşunların üzerinde pek de bir etki bırakmadığı maskeli süvari, hiçbir şey olmamış gibi sakince gelir ve Crane’in göğsüne baltasını gömer! Mavi ceketli kahramanımız, görevini yerine getirebilmek adına yere yığılmadan hemen önce “fırsat bu fırsat” diyerek hasmının verdiği bir anlık boşluktan faydalanır ve kılıcını savurarak maskeli kafayı gövdesinden ayırır. Aynı anda yere yığılırlar. Crane için savaş bitmiş ve görevi yerine getirilmiştir. Fakat…
Hikayenin Başladığı Yer: Sleepy Hollow!
Ichabod Crane, tekrar uyandığında bir mağarada bulur kendini. Ne olup bittiği ile ilgili en ufak bir fikri bile olmadığı gibi, nerede olduğunu da bilmemektedir. Kafası karışık bir vaziyette mağaradan çıkar ve kendisini asfalt bir yolda bulur. Anlaşılan mağaradaki uykusu uzun, çok uzun sürmüştür. 250 yıl kadar!
Sleepy Hollow. Kendi halinde sakin bir kasaba. Burada görevli polis memuru Teğmen Abigail “Abbie” Mills ve çözülememiş davalara karşı özel bir ilgi duyan ortağı Şerif August Corbin, yapılan ihbar üzerine evin birinin ahırındaki atların huzursuzluk sebebini bulmak üzere yola çıkarlar. Hayvanların rahat durmamalarının nedeni, bundan 250 yıl kadar önce kafası kesildiği için ölmesi gereken elinde ok işareti taşıyan adamdan başkası değildir. Eski zamanlardaki gibi beyaz atının sırtında, elinde baltası ile arzı endam eder. Şerif Corbin’i tek ve temiz bir darbe ile kafasını gövdesinden ayırmak suretiyle öldürdükten sonra kayıplara karışır. Çok sevdiği ortağının başsız bir adam tarafından öldürüldüğünü gören teğmen, o anın şokuyla telsizden çağrı yapmaya başlar. Bölgeye yakın olan polislerden birisi, Andy Brooks çağrıyı alır ve tam da o esnada, etrafında neler olup bittiğinden habersiz bir şekilde dolaşan Ichabod Crane’i şüpheli olarak gözaltına alır.
Kötülük ve İki Tanık
Crane, yapılan sorguda kendisinin İngiliz askeri olduğunu, ama savaşın ilerleyen dönemlerinde General George Washington’ın casusu olarak, Amerikan ordusunda yer aldığını ve özel bir görevde olduğunu söyler. Elbette gerçekleri söylediği için kullanılan yalan makinesinden en ufak bir sinyal dahi gelmez. Tüm bunlar normal insanlar olan polisler için mümkün gözükmeyen şeylerdir ve netice olarak genel tabirle, akıl hastanesine sevk edilmesine karar verilir. Teğmen, bir şekilde ortağının ölümü ile ilgisi olduğunu düşündüğü bu adamla konuşma fırsatı arayıp, zor bela bir şans bulur.