Star Trek Başlangıç Rehberi
4- Külliyat Bu Kadar mı?
Tabi ki değil. Star Trek konulu yüzlerce roman ve çizgi roman da yayınlanmıştır. Ancak bu eserler canon değildir, yani ana hikayede geçerli sayılmamaktadır. Yine de Star Trek fanları özellikle romanları çok el üstünde tutmaktadır.
Şunu da belirtmeden geçmeyeyim; çizgi romanlar arasında X-Men, Doctor Who, Green Lantern, Legion of Super Heroes ve Planet of The Apes gibi gerçekten crossover hikayeler içeren, gerçekten ilginç çalışmalar bulunmakta.
5- Alt Kültürdeki Yeri Nedir?
Türkiye’de Star Trek hakkında bilgi maalesef sınırlıdır, ancak alt kültürle alakalı her şeyi değerlendirirken bu olayların membası olan Amerika Birleşik Devletleri’ni baz almak doğru olacaktır. Star Trek, ABD’de en az Star Wars kadar kült bir kitlesi olan dev bir markadır. 1966’dan beri Amerikan seyircisi asla Star Trek’siz kalmamıştır. Zira seriler hiç durmadan tekrar gösterime sokulmuş ve her neslin Star Trek’le tanışması sağlanmıştır.
Amerikan geek ve nerd’lerini aşırı karikatürize bir üslupla da olsa konu edinen Big Bang Theory‘yi izliyorsanız Star Trek’in ne kadar el üstünde tutulduğu hakkında biraz fikir sahibi olmuşsunuzdur. Her yıl düzenlenen convention’larda bir araya gelen, “trekkie” adı verilen fanların bir kısmı markanın sadece tüketicisi de değildir. Star Trek, NBC ve Paramount’un kendisini kenara attığı dönemlerde bile trekkie’ler tarafından sahiplenilmiştir. Gelecekte sırf fan yapımı Star Trek eserleri hakkında bir yazı yazarak konu hakkında detaylı bilgi vermeyi düşünüyorum.
Günümüzde pilot ya da astronot olan çoğu kişinin Star Trek’ten etkilenerek mesleğe başlamış olması bir yana, bugün kullandığımız cep telefonu ve tablet gibi birçok teknolojinin ilk kez Star Trek’te hayal edildiğini de hesaba katarsak sadece alt kültüre değil, medeniyete de olan katkısını görmüş oluruz. Gerçek hayata geçmiş Star Trek kökenli icatlar hakkında da bir yazı kaleme almayı düşünüyorum.
6- Neden Türkiye’de Az Biliniyor?
1973 yapımı, Sadri Alışık’ın başrol oynadığı Turist Ömer Uzay Yolunda adlı filmin varlığı bile, bir zamanlar Star Trek’in Türkiye’de popüler olduğunun kanıtıdır (Filmin tam versiyonunu Youtube’dan izlemek mümkün). Hatta inanmıyorsanız 70’lerin başında televizyon izleyecek yaşta olanlara sorun ‘Uzay Yolu’nu. Peki, ne oldu da sonraki jenerasyonlar Uzay Yolu’nu unuttu?
Maalesef bazı Star Trek serileri ülkemiz televizyonlarında asla yayınlanmamış, yayınlananlar da orijinal gösterim tarihinden ancak yıllar sonra seyircinin karşısına çıkabilmiştir. Bu durum özellikle Patrick Stewart’ın başrolünü üstlendiği Star Trek: The Next Generation serisinin 80’ler sonu yarattığı küresel etkinin Türkiye’yi ıskalamasına sebep olmuştur. Şöyle ki; nasıl Lost (2004 – 2010), Battlestar Galactica (2004 – 2009), Breaking Bad (2008 – 2013) ya da Game of Thrones (2011 – ?) fenomen olup, sektör standartlarını temelden değiştirdiyse, Star Trek: The Next Generation da benzer şekilde kendi dönemine (1987 – 1994) damgasını vurmuş bir klasiktir. Seri bizde ancak 90’ların ortasında özel kanallarda gösterime girdiğindeyse, iş işten geçmişti. Zira tüm dünyada olduğu gibi, Star Trek serileri Hercules: The Legendary Journeys ve Xena: Warrior Princess gibi o dönemler çok popüler olan fantastik temalı serilerin gölgesinde kaldığı için pek ilgi görmemiştir.
Ancak hem günümüzde dizi izlemenin televizyonlar yerine çevrimiçi alternatiflere kayması, hem de artık alt kültür takip eden ciddi bir kitlenin oluşmasıyla en azından Y jenerasyonu Star Trek’le tanışmak için geç kalmış sayılmaz. Elbette ilk bakışta Star Trek serilerinin çokluğu göz korkutucu olabilir. Bu da bizi elbette şu soruya götürüyor: