Star Trek: Discovery – 12 Yıldan Sonra Televizyona Dönüş

Genel Bir Değerlendirme

Star Trek: Discovery, ilk üç bölümü itibariyle bir kesim trekkie tarafından sevilmemiş, ancak çoğunluk tarafından benimsenmiş gibi görünüyor. Bir şey kesin ki, bu gelmiş geçmiş en karanlık temalı Star Trek serisi olacak. Hatta zamanında bu sebepten ötürü çok eleştirilen Star Trek: Deep Space Nine‘ı bu konuda çok gerilerde bırakacağını düşünüyorum.

Star Trek: Discovery, diğer Star Trek serilerine göre oldukça agresif subaylar barındırıyor. Michael Burnham bir Federasyon subayı için neredeyse utanç abidesi, Kaptan Lorca ise Star Trek kaptanından ziyade çılgın bilim adamı gibi. USS Discovery ise kasvetli görüntüsü ve köşeli hatlarıyla görmeye alışık olduğumuz o ışıltılı Federasyon gemilerinden çok uzak. Ancak tüm bunların sebebi geçtiği zaman dilimi. Zira seri Star Trek: The Original Series’in geçtiği dönemden 10 yıl öncesinde geçiyor. Dolayısıyla Star Trek: The Next Generation ya da Star Trek Voyager’da görmeye alıştığımız aşırı aydınlanmış insan davranışlarını burada görmemiz mümkün değil. Hatta yapımcıların seriyi bu dönemde geçirme kararının tam olarak bu sebepten olduğunu düşünmeye başladım. Zira 80 ve 90’larda yayınlanan serilerdeki Federasyon subayı profiliyle anti-kahramanlara, hatta kötü adamlara sempati duyma eğilimi yüksek olan yeni nesle hitap etmenin ne kadar zor olduğunu tahmin edersiniz. Kısacası; yaşadığımız tarih itibariyle hak ettiğimiz kaptan Kaptan Picard değil, Kaptan Lorca. Buna alışsanız iyi olacak.

Star Trek tarihinin en ürkütücü kaptanına “merhaba” deyin

Seri şu anda Federasyon ile Klingonlar arasında patlak veren savaşa odaklanmış gibi görünse de bu durumun sadece bir sezon süreceği açıklandı. Yani ikinci sezonun taşıyıcı konusu ne olacak bu konuda herhangi bir bilgi yok. Hatta henüz yapımcıların bile bu konuda karar vermiş olduklarından şüpheliyim, zira bu sezon ağırlıklı olarak Bryan Fuller’ın kurguladığı şekilde devam ettirildi. Yokluğu sonraki sezonlarda daha mı iyi olur, daha mı kötü olur bilemiyorum. Ama beklentim yüksek…

Not: Kadroda oldukları açıklanan bazı oyuncular ilk üç bölümde henüz gözükmediği için mürettebat hakkında detaylıca yazmayacağım. İlk sezon tamamlandıktan sonra Star Trek Serileri adlı yazı dizimize ek olarak genel bir Star Trek: Discovery tanıtımı yazmayı planlıyorum.

Yakaladığım Birkaç Anekdot

  • USS Shenzou, ismini Çin’in 1999’da geliştirdiği aynı adlı uzay aracından alıyor. Anlamı ise “Tanrısal Araç” olarak çevrilebilir.
  • Michael ve Gabriel isimlerinin alt metin yaratmak amacıyla seçildiğini düşünüyorum. Zaten Michael ismi çok ender kadın ismi olarak kullanılır. Her ne kadar Bryan Fuller’ın yarattığı kadın karakterlerde erkek ismi kullanma eğilimi olsa da Michael (Mikail) ve Gabriel (Cebrail) isimleri aslında iki baş meleğin isimleri. Yeni Ahit’te Michael’ın görevi Tanrının ordularına Şeytan’ın ordularına karşı önderlik etmektir. Gabriel ise Tanrının mesajlarını iletmekle görevlidir. Sanırım hikayeyle bağlantısını çözmüşsünüzdür. Neyse… Daha önce de dediğim gibi; genelde Star Trek serilerinde dini mesajlar pek yer almaz, ancak bu sefer karakter isimleri rollerini temsil edecek şekilde verilmiş.
  • Seride mantarlardan elde ettiği sporlarla yeni bir yolculuk teknolojisi geliştiren Lieutenant Paul Stamets, ismini gerçek dünyada yaşayan bir mantarbilimciden (mycologist) alıyor. Bryan Fuller bu teknoloji fikrini  Paul Stamets’in bir TED konuşmasını dinledikten sonra yazmış.

Paul Stamets (her ikisi de)

  • İlk bölümde kullanılan “Kalkanlar yüzde 47’de” cümlesi bir Star Trek klasiğidir ve şimdiye kadar The Next Generation, Deep Space Nine, Voyager, Enterprise hatta JJ Abrams’ın filmlerinde dahi kullanılmıştır. Star Trek’te nedense kalkanlar savaş sırasında mutlaka bir kez yüzde 47’yi görür.
  • Vulcan çocuklarının eğitim için içine girdiği küreler ilk kez JJ Abrams’ın çektiği 2009 yapımı Star Tek filminde kullanılmıştı.
  • Üçüncü bölümün başında mahkumların bahsettiği Janus VI adlı maden kolonisi ünlü Star Trek: The Original Series bölümü The Devil in the Dark (s01e25)’ın geçtiği koloni.
  • USS Discovery’de bulunan siyah rozetliler Federasyonun derin devleti Section 31’in üyeleri olduğu çok açık. Hatta USS Discovery’nin seri numarasının NCC-1031 olduğuna dikkat çekerim.
  • 3’üncü bölümde Kaptan Lorca’nın odasında bir tribble vardı. Ancak Star Trek: The Original Series’in The Trouble with Tribbles (s02e15) adlı bölümündeki gibi hızlı çoğalarak tehdit oluşturmuyordu. Tribble’ların bu hızlı çoğalma özelliği USS Discovery’de geliştirilmiş olabilir.
  • Yine 3’üncü bölümün sonunda Kaptan Lorca’nın laboratuvarında bir Gorn iskeleti ve Cardassian Vole cesedi vardı.

Yorumlar