Star Trek serilerindeki şüphesiz en detaylı işlenmiş yabancı ırktır. Klingonlar ekrana ilk defa Star Trek: The Original Series döneminde çıkmıştır. O dönemler fiziksel açıdan insanlardan bir farkları yok gibi görünmektedir. Sadece daha esmer ve kalkık kaşlarıyla genel olarak Moğolları andırmaktadırlar. Tavır olarak sinsi, entrikacı ve saldırgan olarak beyaz cama yansıtılmışlardır.

Ancak 1979’da yayınlanan Star Trek: The Motion Picture adlı filmden itibaren senaristler Klingonları retconlamaya karar verir. Sinsi ve dalavereci kişilikler yerini, onurlu ve coşkulu savaşçılara bırakmıştır. Fiziksel olarak ise alınlarına kafataslarının şekillerinin dışa vurumu olarak bazı çıkıntılar eklenmiştir. Ayrıca zaman içinde serilerde klingon metabolizmasının üstünlüklerinden bahsedilmeye başlanır. Örneğin; kalp ve ciğer gibi hayati iç organlarının her birinin yedeği bulunduğundan ve kemiklerinin son derece dayanıklı olduğıundan bahsedilmiş, bunlarla beraber savaşçı ırk olmalarından kaynaklanan imparatorluk temelli kültürel arkaplanları hızla eklenmiştir.

Bu fiziksel ve kültürel değişimlerinin sebepleri uzun süre seyircilere açıklanmamıştır. Sonunda Star Trek: Enterprise serisinde iki bölüm olarak yayınlanan Affliction ve Divergence (s04e15-16) adlı bölümlerde konuya -bana göre- şahane bir açıklama getirilmiştir. Konuyu burada yazmak için çok uzun olduğu için izlemenizi tavsiye etmekten başka yapabileceğim bir şey yok!

Klingonların konuştukları dilden kullandıkları silahlara, kıyafetlerine, hatta çiftleşme ritüellerine kadar her türlü detay, film ve serilerde ele alınmıştır. Ağır Star Trek fanlarında Federasyon’dan çok Klingon taraftarlığı gözlemleyebilirsiniz.

Klingonlar, gerçek dünyada Ruslara benzetilmek istenmiştir. Star Trek’in yayınlandığı soğuk savaş öncesi ve sonrası dönemlerde A.B.D’nin düşman olarak en kolay tanımlayabildiği şeyin Ruslar olduğu düşünüldüğünde bu durum çok da şaşırtıcı değildir. Ancak savaşçı yapıları yanında görünüşlerinin ruslardan çok moğollara benzemesi nedeniyle aslında genel olarak asya halkının klingon olarak gösterilmeye çalışıldığını düşünebiliriz. Aynı yaklaşımın Tolkien’in hikayelerindeki doğulular için de kullanıldığını hatırlamakta fayda var. Bununla beraber Star Trek VI: Undiscovered Country’de cereyan eden olayların bir kısmı yoğun şekilde Chernobil faciası ile paralellik göstermektedir. Son olarak da Klingonların kullandığı perdeleme teknolojisinin “rus denizaltısı” fikrinden yola çıkılarak yaratıldığı söylenmektedir.

Şimdiye kadar en detaylı işlenmiş Klingon, hiç şüpheye yer bırakmaksızın Star Trek: The Next Generation ve Star Trek: Deep Space Nine’dan tanıdığımız Worf’tur. Worf, iki farklı seride ana karakter olarak rol alması yanında aynı zamanda en çok Star Trek film ve dizilerinde rol almış karakter rekoruna da sahiptir.