Supergirl: Pilot Bölüm Analizi ya da Kapitalizm: Hep Aynı Tas, Hep Aynı Hamam
Sonunda Supergirl’ün ilk bölümü sızdı ve biz de hemen izleyip yorumlayalım dedik. Öncelikle, neredeyse bir bölümü yayınladıkları trailer’dan sonra umutsuzluğumu burada dile getirmiş, ancak tamamını görmeden yorum yapmayacağımı söylemiştim. Eh, gördük ve durum bazı açılardan maalesef beklediğim kadar kötü çıktı. Ancak özellikle aksiyon sahnelerinin kalitesinin beni şaşırttığını da itiraf etmem gerek.
Ben kötülerden başlayıp bir sinirimi atayım da, iyi kısımlarına sonra değiniriz. Merak etmeyin, varlar, sadece… biraz değişik bakış açılarıyla ayıklayıp bulmak lazım.
Öncelikle, eğer yakalanmak istenen şey 1960’lardaki, yahut çizgi filmlerdeki “Ay ay, uçağı kurtarırken köprüyü çizdim,”, “Adamı döverken binayı yıktım, pardon!” şapşal, saf ama iyi yürekli Supergirl ise, evet olmuş. Kesinlikle olmuş, ama yıl 2015’ken, elinizde şu Supergirl işlenişi varken istenen şeyin neden bu olduğunu sorabilir miyim? Neyse, en başa dönelim.
Ben Krypton sahnelerini sevdim, beklediğimden daha iyiydi. Hatta Kara’nın çocukluğunu oynayan Malina Weissman’ı da çok beğendim ve ilerdeki bölümlerde flashback sahnelerinde daha fazla görmeyi ümit ediyorum. 80’lerdeki süper kahraman oyuncularına yeni sürümlerinin ebeveynleri rolünü vermek adetten olduğu için Helen Slater’ı, yani 1984’teki Supergirl filmindeki başrol oyuncusunu Sylvia Danvers rolünde gördük. Ona da ilerde daha fazla değineceklerini umuyorum. Biri ajan, öbürü uzaylı iki kız yetiştirmek kolay olmasa gerek.
Açıkçası dizi “Dünyanın kuzenimden başka bir süper kahramana ihtiyacı yoktu,” repliğinde beni çoktan kaybetmişti, hatta kaybetmek ne kelime Phantom Zone’a girip çıktım. Yıl 1980 değil, hitap ettiğin genç kitle yeni öğreniyor olabilir ama şu diziyi izleyen Justice League’cileri de bu kadar harcamayın be kardeşim. Tamam işin hukuki yönü karışık, telif hakkı alamadınız iki taraf da bunu biliyor, bari daha kaliteli repliklerle örtün bu durumu.
Ama sonra… şimdi birinin CBS’e -aslında tüm prodüksiyon şirketlerine- şunu anlatması gerekiyor; kardeşim süper kahraman hikayesi işliyorsunuz diye her şeyin süper hızlı gelişmesi gerekmiyor! Smallville gibi yılan hikayesi de yapmayın tabii ama bir ikisinin ortasını bulamadınız.