İşte “efendim, STAR Labs kazası sırasında adam gaz odasındaymış, o yüzden gaza dönüşmüş” ya da “o sırada havadaymış, o yüzden atmosfer kontrol eder hale gelmiş” gibi sığ orijin hikayeleri ortalarda uçuştu. Gerçi bu eleştiri biraz ağır kaçmış olabilir, zira çoğu 50 ve 60’lı yıllarda yaratılmış karakterlerden bahsediyoruz burada. Orijin hikayelerinin çizgi roman evrenlerindeki versiyonları da pek iç açıcı sayılmaz.

Grodd bölümü kesinlikle izlemeye değerdi.

Elbette yukarıdaki eleştiriyi yaparken çizgi roman takipçilerinin yakından tanıdığı Reverse Flash, Trickster, Leonard Snart (Captain Cold) ve Grodd gibi bu döngünün kısmen de olsa dışında ortaya çıkan bir kaç suçlunun varlığını görmezden gelmemek gerekli. Zaten dikkat ederseniz en izlenesi hikayeler de genelde onlardan çıktı.

Hangi Bölümler Güzeldi Peki?

Dizi, Reverse Flash’la ilgili hikayeler işin içine girmeye başlamasıyla güzelleşmeye başladı. Bu tür diziler, hatta tüm çizgi romanlar genelde klasik bir formül üstüne kuruludur: Süregelen bir ana hikaye ve o hikayeden çok kopuk olmayan bir ya da iki bölümlük kısa olaylar. Ancak The Flash’ın yazar kadrosu bu noktada çok büyük bir risk alarak süregelen hikayeyi sezonun ortalarından itibaren bölümlük olay formatına indirgediler. Dizi böylece standart döngüsünden çıktı ve aslında süregelen hikayenin bile dallanıp budaklanmasını sağladı. Elbette bu riskin geri dönüşü de aynı ölçüde büyük oldu.

DC dizi evreninin ne kadar büyük bir potansiyeli olduğunun kanıtı bölüm

Ayrıca 8. bölümdeki Arrow vs Flash crossover bölümü de hem çok eğlenceliydi, hem de bize DC dizi evreninin ne kadar büyüyeceği konusunda ipuçları veriyordu. Hatta bu konu hakkında yazarlarımızdan Cihan Türe’nin kaleme aldığı bölümün detaylı incelemesini okuyabilirsiniz:

Bunların haricinde Grodd bölümü, Atom’un konuk olduğu bölüm ve 22. bölümde Flash, Firestorm ve Arrow’un Reverse Flash’ı indirmek için yaptığı team-up akılda kalıcı bölümler arasında.

İşte yılın team-up hareketi!

Flash Suçla Mücadelede Başarılı mı?

Kısa vadede evet, ama orta ve uzun vadelerde kesinlikle değil! Yukarıdaki tabloyu bir de “Akıbet” açısından inceleyince aslında koca sezon boyunca suçlularla mücadele konusunda bir arpa boyu yol kat edilmediğini görüyoruz. Flash ve arkadaşlarının bir kaç meta-insanın ölümüne sebep olmaları bir yana, yakalanmış olanları da ellerinden kaçırmış oldukları acı bir gerçek. Ha, bu arada olan süper gücü olmayan Trickster’lar ve Bug-Eyed Bandit’e olmuş.

Mark Hamill’i görmek size de iyi gelmedi mi?

Evet, çizgi romanlarda bu alışagelmiş bir durumdur. Süper kahramanlar, süper suçluları yakalayıp içeri tıkar, sonra da süper suçlular hapisten çıkar. Ancak bunun sebebi çizgi romanların uzun ömürlü olmalarından ötürüdür. 40’lı yıllardan itibaren yayınlanan bir çizgi romanın arada sırada elindeki karakterleri dönüştürmesi çok normal. Fakat diziler için gerçekten bu şart mıydı acaba?

Uzun lafın kısası: Tüm sezon Barry’nin sadece daha hızlı koşmasını sağlamak için vardı, dolayısıyla Eobard Thawne’ın orijinal planından pek uzağa gidemedi. Final sahnesi hariç her şey Thawne’ın planıyla paralel devam etti.