Süper kahraman türündeki dizilerden tatlı bir tanesini tanıtacağım sizlere. The Gifted, Fox tarafından çekilen bir mutant hikayesi. X-Men ve Mutant Kardeşliği’nin (Magneto’nun tarafı diyelim kısaca) artık var olmadığı bir dünyada, bir grup mutantın hayata tutunma çabalarını anlatıyor. Nasıl bir hikayesi var, nasıl bir dizidir, izlenir mi gelin bakalım.

Hikayesi

Reed Strucker, Amerikan hükümeti adına çalışan, işi mutantların çeşitli suçlardan yargılanmasını sağlamak olan bir savcıdır. Eşi Caitlin, çocukları Lauren ve Andy hep beraber Amerikan Rüyası’nı yaşamaktadırlar. Lakin bu durum fazla uzun sürmez. Ailenin ergen oğlu Andy okulunun bir etkinliği sırasında, klasik liseli zorbalardan dayak yerken mutant güçleri açığa çıkar, hem de içinde bulunduğu binaya zarar vererek, orada bulunan insanlarda korku ve paniğe yol açarak. Bu durum Sentinel Hizmetleri’nin, yani ABD hükümetinin mutant suçluları avlayan (ve babasının da çalıştığı) kurumunun onu “suçlu” olarak görmesi için yeterlidir. Bu sırada X-Men tarafından kurulan Mutant Yeraltı isimli örgüt ise zor durumdaki mutantları kurtarmak ve korumak için uğraşmaktadır. Thunderbird, Polaris ve Eclipse’den oluşan ekip tehlike altındaki bir mutantı aramaktadır. Küçük kızı mutantların çatışması sırasında ölen Sentinel Hizmetleri ajanı Jace Turner ise kendince adalet peşindedir. Olaylar gelişir haliyle.

Adalet ve Nefret Üzerine

Hikaye, mutantların ön yargı, nefret ve adaletsizliğe maruz kalırken var olma, yuva bulma ihtiyaçları üzerinden ilerliyor. Irkçılık, korku, ön yargılar, farklı olanın dışlanması gibi X-Men hikayelerinin bel kemiğini oluşturan konular dizinin de ana ekseninde yer alıyor. Bu açıdan yapımcılar ve senaristler X-Men literatürüne sadık kalmışlar. The Gifted bazen bu noktaları kör göze parmak şeklinde fazla bariz ve basit bir şekilde işliyor, ama genel olarak mutantların yüzleştiği dünyayı ve toplumu anlatmayı başarıyor.

Tabii ırkçılık, ön yargı gibi konseptleri sayınca aklınızda bir soru oluşabilir; acaba sosyal adalet savaşçılığı yapacağım derken dizinin tadını kaçırmışlar mı?  Cevabı hayır. Dayatma sahneler, farklı olacağım derken zorlama olan karakterler, heteroseksüel erkek düşmanlığı falan yok, bu açıdan içiniz rahat olsun. Hatta olaylara zaman zaman iki tarafın açısından da bakılıyor diyebilirim.

Karakterler ve Dünya

The Gifted’de Thunderbird, Polaris ve Blink gibi çizgi romanlarda halihazırda var olan karakterler kullanıldığı gibi, Eclipse gibi seri için yazılmış orijinal karakterler de yer alıyor. Çizgi romanlara ve 90’lardaki X-Men çizgi filmine hoş göndermeler de mevcut. Keza 2. sezonda Marvel evrenindeki kimi mutant oluşumlarını da görüyoruz. Lakin dizinin evreni hakkında yeterli bilgi alamıyoruz maalesef. X-Men ortadan kaybolmuş, üyeleri ölmüş ya da sürgünde lakin bu durum niye böyle, neler oldu da bu hale gelindi vs hiç bahsedilmiyor.

Görsellik ve Aksiyon

Dizide birbirlerinin üzerine arabalar fırlatan mutantlar, göz alıcı süper güç şovları görmeyi beklemeyin. Birincisi The Gifted’in görselliği orta karar. Efektler ne iyi ne de göz kanatıyor. İkincisi mutant karakterlerimiz pek de süper değiller. Burada not düşelim, X-Men hikayelerinde dövüşürken gördüğümüz, Colossus, Wolverine vs standart X-Men karakterleri genelde üst seviye güçlere sahip mutantlar. Marvel evrenindeki mutantların pek çoğu dövüş sırasında işe yarayacak güçlere sahip değil, olanlar da genelde tankları fırlatıp atacak seviyede değiller. Özetle diziden Marvel filmlerinden aşina olduğumuz süper kahraman aksiyonunu ve görselliği beklemeyin.

Atmosfer,Senaryo ve Oyunculuklar

Oyunculuklar genel olarak baktığınızda ortalama seviyede. Oyuncu seçimini ise genel olarak ekrana yakışan yakışıklı ve güzel kişilerden yana yapmışlar. Kızların çoğu birbirinden güzel. Maalesef diyaloglar yer yer klişe kaçabiliyor ve uzun bakışma sahneleri mevcut. Senaryoya gelirsek, “süper insanları avlayan ajanlar vs kaçak mutantlar” konusu orjinal değil. Hatta bu konsept capepunk türünün temel taşlarından diyebiliriz. Başka bir eksi olarak ikinci sezondaki “ya bunu nasıl saklarsın benden aileyiz biz” muhabbetini çokça tekrar etmişler, bir yerden sonra “ehh yeter” diyorsunuz. Lakin sürükleyicilik konusunda başarılı, bölümler ardı ardına tüketiliyor.Dizinin atmosferine gelirsek, aile bağlarını ve mutantların yaşadığı zorlukları güzel yansıtıyor. Sıcak ve samimi bir ortamı var, karakterlere empati besleyebiliyorsunuz.

İzlenir mi?

Açıkçası The Gifted ile ilgili yorumları okuduğumda sevmeyenler çok yerin dibine sokmuşlar, sevenler de baş tacı etmişler. Gördüğüm kadarıyla sevmeyenler çoğunlukta. Ben kendi adıma eksiklerine rağmen çok sevdim, ama yazarken objektif olmaya çalıştım. Biz sizi dizinin varlığından haberdar edelim de, bir kaç bölüm izleyip karar vermesi sizden olsun.