Bölüm 6: The Judas Goat

Gunner Henderson ile girdikleri çatışmada Gunner’ı kaybedip ağır yaralanan Castle’ın kanından DNA’sına ulaşan Madani, Punisher’ın hayatta olduğuna artık kanıtını da bulduğu için inanıyor. Madani yüzünden Castle’ın yaşadığını düşünmeye başlayan Russo da arkadaşını telsizden “Karakuş Bower timini arıyor. Cevap ver Kuzgun.” diye anons yaparak aramaya başlıyor. Curt aracılığı ile Castle’a ulaşmaya çalışan Russo’nun çabaları sonunda amacına ulaşıyor ve Castle ile buluşuyorlar.

“Bütüm operasyon yalanmış. Aslında savaşta ölen askerlerin cesetlerine eroin dolduruyorlarmış. Schoonover, Ajan Orange, morg görevlisi Albay Morty Bennett; üçü birlikte Kandahar’dan eroin satıyorlardı. Gunner öğrenip olayı ihbar etmeye çalışınca onu da öldürdüler.” diye olayı anlatmaya başlıyor Castle. “Artık ailen yok ama hala benim kardeşimsin. Arkandayım, bırak sana yardım edeyim. Yeni bir kimlik çıkaralım sana, çek git buralardan, bırak bu davayı da İç Güvenlik halletsin.” diyerek kardeşliğin kanlı canlı örneği olduğunu gösteriyor Russo.

RUSSO?!

Adamın dibisin dedik, böyle kardeşimiz olmadı be dedik, helal olsun dedik. Ne oldu? Adam pisliğin teki çıktı Castle baba. Yemin ederim ben hayatımda hiçbir dizinin olay örgüsüne bu kadar şaşırmadım. Çizgi romanlarını okumuş olsaydım tabii ki de bir fikrim olurdu, ama okumamış olduğum için o an efsane şok oldum. RUSSO N’APTIN BE RUSSO. YAKIŞTI MI LAN SANA. Adam bunca zamandır Ajan Orange’ın köpeğiymiş lan…

Bölüm 7: Crosshairs

“Amerikan Askeri Üssü’nü basalım Albay Morty Bennett ile konuşalım.” planı ile harekete geçen Castle ve Lieberman, şaşırmadığımız üzere Ajan Orange ile Russo ve Anvil timi tarafından durduruluyor. Utanmadan bir de kardeşine ateş etmeye çalışıyorsun Russo, ben artık bir şey demiyorum. Bu asker Lewis Wilson da amma psikopat çıktı, bahsetmek bile istemiyorum, izleyince görürsünüz.

Morty Bennett

Bölüm 8: Cold Steel

Güne Russo ile başlamak… Önceden dizinin her dakikasında Russo bebeğimi göreyim diyordum, artık o kadar tiksiniyorum ki bir saniye görmek bile fazla gelmeye başladı. Madani ise “Gizli bir operasyon yapayım da kim neyin peşinde ortaya çıksın.” planı, ortağı Sam Stein’in ölümüne sebep oluyor, hem de Russo tarafından. Biz sana dedik kızım yakınlaşma şu adamla diye, öğrendiğin zaman nasıl hissedeceksin acaba.

Bölüm 9: Front Toward Enemy

Geldik yine askerimize, Lewis Wilson. Yaptığı her şey Curtis tarafından ortaya çıkınca bu sefer Curtis’i rehin alıyor. Castle da arkadaşını kurtarmaya geliyor haliyle. Kaçayım derken de kameralara yakalanıyor ve haberlere “Punisher ölmedi yaşıyor!” başlıklarıyla çıkıyor.

Curtis Hoyle & Lewis Wilson

Bölüm 10: Virtue of the Vicious

Wilson artık bir dur çocuğum. Bomba patlattığın yetmedi, dostlarına kazık attığın yetmedi, adam öldürdüğün de yetmedi; şimdi de Karen Page’i rehin alıyorsun. Silahlanma hakkı konusundaki düşüncelerini sağlam savunan Lewis Wilson, bu sefer de Senatör Stan Ori ile karşı karşıya geliyor. Silahsız bir Amerika için çalışan ve kurbanlar için bir gala düzenleyen Senatör Ori, güvenlik şirketini Anvil olarak tercih ederek nasıl büyük bir hata yaptığının farkında değil tabii.

Lewis Wilson

Castle & Wilson

Karen Page

Stan Ori

Madani de ortağının ölümünün arkasında Anvil şirketinin olduğunu öğrenince ister istemez Russo’ya karşı güvenmemeye başlıyor. Ve ne mi oluyor? Madani Castle’a “Mahkemede tüm dünyaya Cerberus Operasyonu’nu anlatacaksın. Aynı şeyi istiyoruz, her şeyi anlatacaksın!” derken tam o sırada Russo gelip Castle’ı vuruyor! Russo, “Ölmesi her şeyi çözecek.” dediği an zaten Castle şok oluyor. Kardeş kazığı böyle bir şey işte.

Bölüm 11: Danger Close

Ajan Orange ve köpeği Russo, Castle’in ölmesini kafaya takmış durumda oldukları için yapmadıkları şey kalmıyor. Ona ulaşmak için Lieberman’ın ailesini kullanarak sonunda amaçlarına ulaşıyorlar ve Castle ile Lieberman’ın saklandıkları yeri tespit ediyorlar. Russo, ikisini de yakalamak için Anvil’den bir tim gönderiyor. Ama Castle hazırlıklı tabii. Pardon, Punisher desem daha doğru olur. Hoş geldin bebeğim! Bizi yine efsane sahneler ile baş başa bıraktın. Oyunlarda favorimiz olan stealth-mode tekniklerini nasıl da yaptı ama? Bu sefer Heckler & Koch G36C ve M249 SAW gözdesi oldu. Özlemişiz be!

Punisher geri döndü!

Bölüm 12: Home

Kandahar’dan eroin kaçırarak finanse edince elinize ne geçti sayın Schoonover, Bennett ve Wolf, size soruyorum. Bu gizli operasyonu yürüten herkes teker teker öldü. Şimdi sıra operasyonun direktörü Ajan Orange yani William Rawlins’e geldi. Fakat ona ulaşmak o kadar kolay değil, kendisi önden köpeği Russo’yu gönderdiği için tabii.

Yapacak bir şey kalmayınca artık son çare Madani’ye ulaşarak birlikte çalışma kararı alıyorlar. Leiberman ailesi de güvende olduktan sonra artık daha fazla insanın zarar görmemesi için Castle kendini feda etme kararı alıyor ve Russo – Rawlins ikilisiyle karşı karşıya geliyor. Eli kolu bağlı olan Castle her şeyden vazgeçip eşinin yanına dönmek ile hayata tutunmak arasında gidip geliyor. Bu sırada Russo ve Rawlins’in yapmadığı şey kalmıyor. Fakat bilmedikleri bir şey var, her şey kayda alınıyor.

Maria Castle

Castle’in amacı bu kayıt ile Rawlins ve Russo’yu hapse attıracak delil elde etmekti. Russo ise daha fazla Rawlins’in kibrine dayanamadı ve onu Castle’in ellerine bırakarak kaçtı. Rawlins’in sebep olduğu her şeyin intikamı son dakikada alan Castle harap halde yer yatıyorken Madani ve Lieberman koşarak yardımına yetişti.

Bölüm 13: Memento Mori

Castle’in gitmesine yardım ederek “Sana verdiğim şansı boşa harcama.” diyen Madani’yi tabii ki de Castle dinlemeyecekti. Zamanında ailesinin öleceğinden haberi olan ama hiçbir şey yapmayan Russo’dan intikamını almak zorundaydı. Russo’nun Curtis’e ulaşacağından emin olan Castle daha önce davranıyor. Yüz yüze hesaplaşma kararı alan Russo ve Castle için buluşma yeri ise çok da şaşırtıcı bir yer değil; ailesinin katledildiği Central Park.

Bir sezon finalinin ne kadar iyi ve aksiyon dolu olmasını beklediysek öyle bir sezon finali oldu diyebiliriz, hayal kırıklığına uğramadık. Russo sen nasıl bir yaratık çıktın ya, ama herkes hak ettiğini yaşarmış. Madani’nin önceki bölümlerde söylediği şey aklıma geldi: “Vücudunda bu kadar yara izi varken nasıl yüzüne hiç darbe almadın?” O pretty face’ine kurşunu yersin işte!

Castle yıkılmışken yardımına yine Madani koştu ve Russo’nun dikkati dağıldı. Fırsattan istifade Castle hemen saldırdı ve efsane çatışma devam etti. Yıllarca cephede sırt sırta savaştığı dostundan yediği efsane kazığın karşılığı bu kadarı ile sınırlı kalmamalıydı…

“Bugün ölmene izin vermeyeceğim. Ölmek çok kolay Russo. Acıyı öğreneceksin. Kaybetmeyi öğreneceksin. Her sabah eşimi ve çocuklarımı arıyorum. Ama sonra hatırlıyorum. Senin için de aynısı olacak. O çirkin ve parçalanmış yüzüne baktığında yaptıklarını hatırlayacaksın. Beni hatırlayacaksın.”

Bu sahnede yıkıldım ya. Yemin ederim yıkıldım. Bu adamın acısını hiç kimse anlayamayacak. Russo’ya gelince, kendisi de böylelikle hak ettiğini buldu. Gelecek sezon Billy Russo’nun Jigsaw olarak karşımıza çıkacağından artık hepimiz eminiz, öyle değil mi? Castle ise bölüm sonunda ise Curtis’in terapi grubuna katılıyor ve dürüst bir açıklama yaparak bölümü sonlandırıyor.

“Savaşta olduğum sürece daha sonra ne olacağını hiç düşünmedim. Bitince ne yapacağımı düşünmedim. Ama sanırım sorun da buydu. Bence bu işin en zor kısmı sessizlik. Silahların sustuğu zamanki sessizlik. Bu sessizlikte nasıl yaşanır ki? Kendimi bildim bileli ilk kez mücadele verecek bir savaşım yok. Korkuyorum.”

Genel olarak baktığımız zaman mükemmel ötesi bir dizi olduğunu söyleyebilirim. Karakterler desem cuk diye oturmuş, olay örgüsü desem bir an bile sıkmadı ve keyifle izlettirdi, soundtrack desem o kadar alıştım ki sabah akşam dinliyorum. Eleştirecek tek bir yönünü bile bulamadım, birçok eleştiri yazısı okuduğum halde. Ya ben fazla fangirl takılıyorum ya da gerçekten sevmemek için tek bir noktası yok. Kalanını artılar & eksiler köşesine bırakıyorum.

Artılar

• Başarılı soundtrack ve müzik örnekleri.
• Karakterlerin role mükemmel derecede yakışması, özellikle de Frank Castle ve Billy Russo.
• Terör ve savaş psikolojisini gerçekleriyle yansıtmada başarılı olması.
• Punisher’ı sadece silahı ile görmediğimiz anların bolca olması ve o sert görünüşünün altında yatan yaşadığı travmaları anlayabilmemiz.
• Aksiyon sahnelerinin tadında olması.

Eksiler

• Yazamıyorum.
• Bende bu diziyi kirletecek güç yok.
• Hoşça kalın.