Wayward Pines: Telefonlar Kimin İçin Çalıyor?

Tüm bunların dışında, konu olarak bakarsak bazı şeylerin üstünün kapatıldığını görebiliriz. Dünya üzerinde kalan tek kasaba Wayward Pines mı? O çitler ve kasaba Abyss yaratıkları etraftayken nasıl inşa edildi? 2000 yıl uyutulmak üzere seçilen insanlar neye göre seçildi? Eğer bu seçim meselesi en başından senaryoya eklenmiş olsaydı bu kadar çok çatlak vermezdi. Örneğin; Jason Higgins’in First Generation’ın ilk çocuğu olması meselesi sanki diziye yedirilmeye çalışıldı ama olmadı. Ayrıca Jason’a kesinlikle yapmayacağı hareketler yaptırıldı, ki bu durum da karakterin hiçbir gerekçe yokken kendisiyle çelişmesine neden oldu, tıpkı Ethan Burke’de olduğu gibi. Ethan’ın sonunun yaklaştığını hiç anlayamadık, çünkü yine gerekçe verilmedi, sezdirilmedi; böylece “hadi ben kaçtım” gibi saçma bir son çizildi.

Diyelim ki; tüm bunları kabullenip izlemeye devam ediyoruz; yine senaristler elimizdeki tek devam etme nedenini de biz bunları düşünürken alıp çok uzaklara götürdüler. Benim kendi adıma devam etme nedenim Ben Burke’ün Jason’a karşı bir çete kurması ve daha fazla hak ve özgürlük içerisinde yaşamak için savaşması. Bilin bakalım ne oldu? Ben’i ve çetesini çitin arkasına atarak yok ettiler. Tabii bir saçmalık daha yapıp Ben’i Abbies alfası yapmazlarsa eğer bunu da yiyebiliriz. Ama bu saatten sonra bir mucize olmasını da çoğu izleyici beklemeyecektir. Bu yazıyı tabii ki, “Diziyi sakın izlemeyin!” diyerek yazmıyorum. Wayward Pines’ın bize neler verdiğini ve bizden neler götürdüğünü anlatmak üzere yazmış bulunuyorum.

waywardPines2

Wayward Pines’ın bizden neler götürdüğünden çokça bahsetmişken; bize neler getirdiğini, neleri beğendiğimi de es geçmek istemem. Kasaba halkının esrar dolu, ürkütücü ve korku filminden çıkmış halleri diziyi bayağı ayakta tutmuş. Aslında biraz da kendi dünyamızı anımsatmıyor değil. İnsanların yönetim hakkında hiçbir şey bilmemelerine rağmen, dışarıda ne olduğunu anlamamalarına rağmen, hiç sorgulamamaları, sorgulayan olduğunda birlik olup o insandan nefret etmeye başlamaları anımsatıcı ögelerden en önemlisi. İdamdan hemen önce evlerdeki tüm telefonların çalmaya başlaması ve insanların sokağa dökülmesi de ayrı bir robotik etki yaratmış. Ama tabii yönetimin arka planı öğrenildiği zaman, kontrolü sağlayan ögelerin etkileyiciliği bir bakıma azalmış ama insanileşmiş oldu.

Abbies denilen yaratıkların geçmişi, dünyanın nasıl yok olduğunun gösterilmesi vs. yine etkileyici unsurlar arasında gibi görünüyor. Tv ya da sinema izleyicilerinin son zamanlarda çok fazla tez ve antitez, kahraman ve anti-kahraman gibi çatışma benzeri olayları beklenti haline getirmeleri üzerine bu dizi de bu durumu kullanıyor. Ama daha sonra kahraman/anti-kahraman meselesini yumuşatarak ikisini birbirine yaklaştırıp farklı bir kalıba sokuyor dizi. Bu da yine beni sevindiren şeylerden birisi oluyor. Çünkü bir baş kötünün neden o hale geldiğini öğrenmek ve hiç kimsenin durup dururken kötü olmadığını bilmek herkes kadar benim de ilgimi çekiyor.

waywardPines

Tabii Wayward Pines’da tam olarak bir baş kötü yok, ama psikopat denilebilecek karakterleri mevcut. Bu durumda onların düşünce sistemlerinin nasıl geliştiği konusu üzerine daha fazla durulsa, daha iyi şeyler ortaya çıkabilirdi. Yani böyle “olabilirdi” diyerek size milyon tane olasılık sayabilirim dizinin nasıl daha iyi olabileceği konusunda. Çünkü çok fazla nereye doğru çeksen, eline çok güzel şeyler getirebilecek bir konuya sahip. Belki de dizinin yapımcıları sonunda izleyicilerin baskılarına dayanamayıp bu olasılıklardan bir tanesini gerçekleştirme kararı alırlar diye ümit etmekten başka bir şey de elimizde bulunmuyor.

Yorumlar