Gaming İstanbul 2018: Oyun Evreninde Bir Hafta Sonu Macerası!

Bu sene 3. yaşını kutlayan uluslararası dijital eğlence ve oyun fuarı Gaming İstanbul, her sene olduğu gibi bu sene de dört gün boyunca biz oyunseverlere keyifli bir hafta sonu yaşattı. Fuar daha başlamadan kapıda kuyruk oluşturan tüm ziyaretçilerin tek bir ortak noktası vardı: Macera arayışı!

Dikkatli baktığınız zaman gerçekten de böyle olduğunu anlıyorsunuz. Çünkü “oyun” denildiği zaman artık herkesin aklında kocaman bir evren oluşuyor. Ve bu evrende herkesin bir rolü var. Kimi mobil oyun hastası, kimi arkadaşlarıyla kutu oyunu oynamayı seviyor, kimi tek başına bilgisayar başında bir oyun serisini bitiriyor. Oyun oynamanın artık çok doğal bir aktivite olduğu günümüzde, oyun ve dijital eğlence sektörü almış başını gidiyor. Durum böyle olunca da, Gaming İstanbul’un bize sunduğu bu dört gün, bu kocaman oyun evreninde bir “chapter” gibi geliyor. Hem de çok eğlendiğimiz bir chapter!

Bana gelirsek; ben sanırım bu oyun evreninde arkadaşlarıyla eğlenmeyi seven rolü oynuyorum. Çünkü tek başıma oynamayı asla sevemedim, her zaman yanımda birileri olsun istiyorum. Bu yüzden fuardaki bütün oyunları arkadaşlarımla denedim. Kocaman fuar alanında nerede ne var anlamak için ilk gün fuarı bir güzel gezdik.

Öncelikle favori stantlarımdan bahsetmek istiyorum. Listenin en başında tabii ki de Sony Playstation yer alıyor. PS4 Pro için ayrılan alanda Uncharted: Kayıp Miras, Horizon Zero Dawn, Knack 2, FIFA18, NBA 2K18, Star Wars Battlefront II ve Call of Duty: WWII gibi oyunları deneyebilme şansımız vardı. Gran Turismo Sport için özel simulatör araçların önünde her zaman bir sıra olduğunu fark ettim. Ayrıca, Playstation VR için ayrılan özel bir bölüm de vardı. Benim en çok merak ettiğim ve oynamak istediğim sosyal parti oyunları serisi PlayLink alanında bitmeyen bir sıra vardı; ama yılmadım ve başardım, stant alanına gidip gelip kontrol ettim, sonunda fuarın son günü yarım saat boyunca oynayabildim!

Listemin ikinci sırasında ise Microsoft Xbox One standı yer alıyor. Sebebi de görsellik olarak bütün stantların en iyisi olması. Gerçekten bu işin hakkını vermişler, Forza Motorsport 7 için Porsche bile getirmişler. PUBG için ayrılan alandan bahsetmiyorum bile! Oyundaki ekipmanlardan bir siperlik yapmışlar. PUBG karavanının içine de fotoğraf kabini düzenlemişler. Çok tatlı bir alan olmuş.

Hemen karşısındaki Ubisoft standı hakkında ise; tasarım olarak vasat, içerik olarak da gayet iyi olmuş diyebilirim. Benim gözümde vasat olmasının sebebi ilk kez bu fuara katılmasına rağmen ortalama bir çaba göstermiş olmalarıdır. Şimdi Microsoft’a bakıyorsun oyundaki arabayı görüyorsun karşısındaki Ubisoft’a bakıyorsun sadece pano var? Aynı vasatlık Monster için de geçerli, ben ilk kez fuara katılan bir marka olsam bomba bir giriş yapmaya özen gösteririm. Birkaç tane bilgisayar ya da araba maketi getirerek insanların gözünde “fuar katılımcısı” olmuyorsunuz maalesef ki.

Ama dediğim gibi Ubisoft’un içeriğini çok beğendim; The Crew 2, Tom Clancy’s Rainbow Six: Siege, Assassin’s Creed Origins ve Far Cry 5 oyunlarını deneyebilmek keyifli oldu. Biliyorsunuz ki Far Cry 5 daha piyasaya sürülmedi, bizler için de bir ilk oldu. Ayrıca bir Assassin’s Creed aşığı olarak Ubisoft her zaman göz bebeğimdir! Üstüne basa basa söylüyorum.

Bir diğer favorim de Red Bull alanıydı. Oyun fuarlarında kullandıkları konteyner konseptine bayılıyorum. Kendileri için ayrılan alanı da çok hoş dekore ediyorlar, yerdeki minderlere oturup oyun yayını izlemek ya da turnuvalara katılmak için birebir bir alan olduğunu söyleyebilirim. Zaten hep sevdiğim yayıncıları misafir ediyorlar, benim için çok keyifli oluyor.

Ve sıra geldi en bayıldığım alana: Indie oyunları! Bütün oyunları tek tek denedik, gerçekten aşırı yaratıcı ve keyifli yapımlar vardı. Favorilerimiz ise SYNC: Party Hard ve Unrect oldu, bir de GamesWeek fuarında denediğimiz Macrotis tabii! Çıkacak olan oyunları da dört gözle bekliyoruz, özellikle de Anytown ve fingAAH! Daha sonra kutu oyunları için masalara oturduk, içlerinden Zeren’s Universe oyunu Sticky Goblin favorimiz oldu. Ayrıca hatıra olarak saklamak için birçok hediyeler de aldık, say say bitmez o kadar cici şeyler topladık ki!

Türk Telekom’dan Vodafone’a, ByNoGame’den Papara’ya kadar sayısız marka ve katılımcı vardı fuarda. Hakkında bahsetmediğim markalar sizleri sakın unuttum sanmayın. Emin olun bütün stantlarda bolca vakit geçirdim! Uzun lafın kısası benim için Gaming İstanbul geçen seneki gibi çok yoğun ve eğlenceli geçti. Umarım siz ziyaretçiler için de keyifli bir hafta sonu olmuştur. Gelemediyseniz de sakın üzülmeyin, seneye tekrar bu macerada görüşürüz sevgili geek’ler!

Yorumlar