Alt Kültürde Savaş Sanatı – 300 Spartalı

Stratejik Durum

Tamamen teknik bir açıdan bakıldığında Temistokles’in planı son derece başarılıydı. Sadece 100 metre genişliğindeki geçit, Fokidalılar tarafından savunma amaçlı siperlerle donatılmıştı. Yunan gücünün neredeyse tamamını oluşturan hoplitler ise dönemin ağır zırhlı piyadesiydi. Dizlik, tolga ve göğüs parçalarından oluşan zırhları tamamen tunçtan yapılmıştı. Ana silahları yaklaşık dört metre uzunluğunda, tunç temrenli bir mızraktı. İkincil silah olarak yine tamamen tunçtan yapılma birer kısa kılıç taşıyan hoplitlerin güçlü olduğu yön defansif muharebedir. Tunçtan yapılma birer yuvarlak kalkan taşıyan bu askerler aralıksız omuz omuza formasyon aldıklarında neredeyse yenilmez oluyorlardı. Kalkan, hem hoplitin sol kanadını hem de solundaki askerin sağ kanadını koruyordu. Aradan çıkan uzun mızrak ise süvari başta olmak üzere pek çok düşmanın hatta yaklaşmasını engelliyordu. Bu formasyona falanks adı verilir.

Falanks

Falanks

Buradan da kolaylıkla anlaşılacağı gibi savaş sırasında Spartalılar filmdeki gibi neredeyse çıplak değildiler. Tam tersine tepeden tırnağa ağır zırhlı olduklarını söyleyebiliriz. Frank Miller, çizgi romanda hareketlerin güzel gözükmesi amacı ile zırhları iptal etmiştir. Üstelik herhalde tank kıvamında zırhlı kahramanlar pek de kahramanca gözükmeyecekti. Ne var ki gerçekte Yunan ordusu savaşa çıplak katılsaydı muhtemelen her şey çok daha kısa sürerdi. Oysa ki Yunan piyadesinin en önemli özelliği son derece sağlam zırhlarıydı.

Hoplitlerin en zayıf noktası ise mobilitedir. Ağır zırhlı oldukları için çevik manevralar yapamıyorlar ve kanatlardan kuşatılmaya karşı zayıf oluyorlardı.

Yunan Planı

Leonidas’ın taktiği daracık geçidi boydan boya falanksla kaplamaktı. 100 metre açıklığındaki geçidin ağzını birkaç sıra falanksla kapatmayı planlıyordu ve sahip olduğu 7000’den fazla asker bu plan için fazlasıyla yeterliydi. Böylece hoplitlerin kanadı olmuyordu ve manevra yapmaları gerekmiyordu. Zira Pers ordusunun gelebileceği sadece bir yön vardı. Dahası, bu sayede sayıca zayıf olsa da pozisyonuyla bu dezavantajı ortadan kaldırıyordu.

battle-of-thermopylae-2

Leonidas’ın bir başka avantajı savunmada olmasıdır. Muharebenin amacı Persleri yok etmek veya savaştan vazgeçirmek olmayacaktı. Amaç Perslerin geçmesini engellemekti. Dolayısı ile Leonidas’ın pozisyonunu terk edip taarruza geçmesi asla gerekmeyecekti. Gerçekten de neredeyse ideal pozisyon almış olan Leonidas’ın tek zayıf noktası dağların üzerinden geçide arkadan inen dar bir patikaydı. Bu patika süvari için uygun olmasa da Pers piyadesinin arkaya sızması büyük bir felakete yol açacaktı. Serhas’ın büyük ihtimalle patikadan haberi yoktu. Ancak Leonidas işini şansa bırakamazdı. Geçidi koruması için Fokidalılardan oluşan bir birliği görevlendiren Leonidas Pers ordusunun yabancı olduğu bu arazide başarısız olmasını umut ediyordu.

Pers Planı

Kalabalık Pers ordusu Yunan hoplitlerine göre nispeten daha çevik ve daha hafif zırhlıydı. Perslerin elit birlikleri olan ölümsüzler neredeyse hiç zırh giymezlerdi. Ölümsüzleri filmde yüzü maskeli siyah giyinen kungfucular olarak gördük. Oysa ki gerçekte böyle bir maske görüşü engelleyeceği için, yüzlerini bezle sararlardı. Kung Fu meselesine hiç girmiyorum.

Sayıca üstün olan Serhas’ın taktiği basitti: Önden, amansız bir taarruz. Ege bölgesinin iklimi Pers ordusuna yabancı olmasına karşın dağlık arazide muharebeye alışmış olan Persler ortamdan Leonidas’ın sandığı kadar negatif etkilenmemişti. Moraller yüksek, keyifler yerindeydi.

300-8

Serhas geçide vardığında öncelikle kamp kurmuş, kamp kurulması sırasında ordusuna yaptırdığı manevraları Yunanların görmesi için ayrıca çaba göstermiştir. Gün sonunda Leonidas’a bir elçi gönderilmiş, konfederasyon ordusunun teslim olması karşılığında özgürlükleri garanti edilmiştir. Serhas’ın Leonidas ve askeriyle alıp veremediği aslında yoktur. Amacı geçidi çabucak aşarak Atina’ya inmektir. Leonidas’a ve tüm askerlerine eski sahip olduğu topraklardan daha değerli topraklar teklif edilmiş, imparatorlukta büyük bir prestij getirecek “Pers Halkının Dostu” ünvanı önerilmiştir. Leonidas, önerilen şartların tamamını reddeder. Bunun üzerine elçi Serhas tarafından yazılmış bir belgeyi Leonidas’a teslim eder. Belgede Yunanlara silahlarını bırakmaları salık verilmektedir. Leonidas bunun üzerine meşhur cevabını verir: “Gel de al…”

Pers elçisi filmdekinin aksine imparatoruna sağ sağlim ama eli boş dönünce tam üç gün sürecek kanlı Thermopylae muharebesi başlayacaktır. Başka çare kalmamıştır.

Bu yazı, "Alt Kültürde Savaş Sanatı" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar