Alt Kültürde Savaş Sanatı – 300 Spartalı

300 Mü 1500 Mü?

Her şeyden önce savaşın bu son evresinde Leonidas’la birlikte yaklaşık 1500 askerin son nefesine kadar çarpışmak üzere geride kaldığını belirtmek lazım. Yani yine 300 sayısını tutturamıyoruz. Öte yandan Leonidas’ın geri çekilmeyi sağlamak için bu kararı vermesi kulağa makul geliyor. Başarılı bir stratejist olarak asıl hedefin Atina veya Sparta’yı korumak olduğunun farkında olan Leonidas bu şekilde kayıpları minimuma indirmeye çalışmış ve bu amaçla Pers ordusunu mümkün mertebe meşgul etmiş olabilir. Tarihçilere göre Spartalıların teslim olmama gibi bir adeti o dönemde aslında pek yoktur. Bu efsane Leonidas sayesinde doğmuştur.

300-9

Şafakla birlikte taarruza geçen Pers süvarisi nihayet Yunan duvarını yıkmıştır. Pers Süvarisi derken, filmdeki filleri beklemeyin. Pers ordusu Greko-Pers savaşlarının herhangi bir evresinde fil kullanmamıştır. Zaten o arazide fillerle savaşmak da mümkün değildi. Leonidas, bu ilk taarruz sırasında ölür. Serhas, geçidin içine tüm Yunanlar ölene kadar ok yağdırır. Ve sonunda toplam bir haftalık gecikmeyle Pers ordusu yoluna devam eder.

Geçidin düşmesi Atremisyum Deniz Savaşını sürdürmeyi de anlamsız kılar. Yunan donanması Salamis’e çekilmeye karar verir.

Kayıplar Ve Sonuçlar

Serhas, Thermopylae Savaşını kazanmış olmasına rağmen üç günde yaklaşık 20.000 kayıp vermiştir. Zafer, pahalıya mal olmuştur. Yunan kayıpları ise 2000 civarında kalmıştır.

Herodot’a göre savaştan sonra Persler Leonidas’ın kafasını kesip bedenini çarmıha gererler. Bunun gerçek olup olmadığını bilemiyoruz. Ancak Pers kültüründe dost olsun düşman olsun savaşçılara büyük saygı duyulur. Bu açıdan Leonidas’ın ölümünden sonra bu şekilde küçük düşürülmesi pek de karakteristik bir hareket gibi gözükmüyor. Öte yandan Herodot, Serhas’ın Leonidas’a karşı büyük bir öfke beslediğinden bahseder.

300-11

Filmin aksine Serhas’ın yaralandığına dair elimizde herhangi bir bilgi yok. Serhas, hiçbir zaman ön saflara gitmemiş ve Leonidas’ın aksine hiçbir zaman doğrudan savaşmamıştır. Dolayısıyla Leonidas veya başka birisinin attığı mızrakla hafif de olsa yaralanması çok muhtemel gözükmüyor.

Thermopylae savaşını kazanan Persler önce Böotya’yı sonra da Atina’yı ele geçirir. Yunan kaynaklarına göre Serhas, Atina’yı ele geçirir geçirmez yakar. Ancak bugün tarihçiler Atina’yı Serhas’ın yaktığından emin değildir. Muhtemelen yağma sırasında çıkan bir yangın büyümüştür.

Ne Öğrendik?

Thermopylae Savaşı, batı tarihinde oldukça önemli bir yer tutar. Bu savaşın Frank Miller’dan çok daha önce özgürlüğün esarete karşı zaferi olarak lanse edildiğini görmekteyiz. Cesaret, kahramanlık ve kendini feda etme erdemi sayesinde zayıf olan takımın kendini beğenmiş kötü kalpli takıma karşı büyük bir başarı kazandığı iddia edilir. Ordular arasındaki asker sayısı farkına bakıldığında bu fikre katılmak çok da zor olmayacaktır. Sonuçta Pers ordusunda Yunan ordusundan on kat daha fazla asker vardır.

300-13

Ne var ki öncelikle bu savaşın özgürlüğün esarete karşı kazandığı bir zafer olduğunu iddia etmek bayağı saçmadır. Filmde ve çizgi romanda Sparta batı demokrasisinin bir prototipi olarak gösterilse ve özellikle kadın hakları açısından bu nispeten doğru olsa da, Sparta veya herhangi bir Yunan şehrinde kölelik olmadığını iddia etmek zırvalamak olacaktır. Örneğin Leonidas’ın erkeklik sınavı filmde gördüğümüz gibi vahşi bir kurdu öldürerek değil, bir av partisinde kendisine kaçması için kısa bir süre verilen bir köleyi bulup öldürmesi şeklinde olmuştur.

Olayın taktiksel boyutuna bakıldığındaysa bambaşka bir tablo ortaya çıkıyor. Asker sayılarına bakıldığında Pers ordusu avantajlı gözükse de gerçekten tek avantajları bu. Thermopylae Savaşı, bize muharebede pozisyon almanın avantajlarını en iyi şekilde öğretiyor. Hem Leonidas’ın pozisyonu savunma için ideal hem de sadece 100 metre genişliğinde bir kapıyı savunmak için gereğinden çok adamı var. Öyle ki, askerleri yorulmasın diye ön sırayı rotasyonda tutuyor. Yunanların ağır zırhları, kalkanları ve uzun mızrakları bu tarz bir muharebe için en uygun ekipman. Sırtı kendi ülkesine dönük olan Yunan kuvvetinin ikmal problemi de yok.

Bu yazı, "Alt Kültürde Savaş Sanatı" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar