Bir mağaza düşünün ki, kurgusal karakterler kurgularından fırlamış, orijinal boyutta heykeller etrafınızı sarmış ve girişinde şakalarıyla Heath Ledger’ın Joker’i tarafından karşılanıyorsunuz. Duvarında Spider-Man parasızlığın resmini çekiyor, koridorda nöbet tutan Stormtrooper, tepe katında ensenize inmek üzere olan Assassin’s Creed’den Arno, uzak mesafe pusuda karşılıklı mevzilenmiş iki Rocket Racoon ve daha niceleriyle kendinizi nereye bakacağınızı şaşırdığınız bir çılgınlığın içinde buluyorsunuz… Aslında mekan kapıdan düş boyutunuza bir geçit açıyor siz ise keyfini çıkartıyorsunuz. Biraz daha tanımak gerekirse:

Nasıl Bir Mekan Pop Culture?

Pop Culture, bu tarihten yaklaşık 5 ay önce açılmış ve kendi kitlesini hafiften yakalamaya başlayan figür, çizgi roman ve hobi mağazası. Mekan çokça geniş olan büyük figür ürün yelpazesini ön plana çıkartıp korkusuzca sergileyen bir anlayışla, mağazadan çok müze modeline girmiş. Büyük figürlerin çılgınlığını küçük figürlerin iki kata yayılmış çeşitliliği destekleyince, görsel anlamda geek adamın ruhunu besleyen kesinlikle keşfedilmesi gereken bir mekan doğmuş. Çeşitlilikten ziyadesiyle vuran mağaza, genel olarak “Bu film-dizi-çizgi roman ile ilgili ürün var mı?” sorularına evet deme prensibi taşıyor. Bunun başlıca sebebiyse, Mağaza sahibi Orçun Özişçi’nin figürde çeşitliliğe yeni bir tanım getirmek gibi bir vizyon taşıması. Ben bu kadarını nereden mi biliyorum? Açıldığı tarih itibariyle ben de mekânın bir çalışanıyım. Fakat yanlış düşünmeyin, bu yaptığım bir reklam yazısı olmanın ötesinde, hep birlikte paylaştığımız bu kültüre değer kazandıran bir mekanı tanıtmak, pek çok muhterem geek kardeşe iyi gelecek, keyifli bir diyarın varlığını haber vermektir. Buna ek olarak mağazaya geldiğinizde çizgi roman rehberiniz oluyor, azıcık konuşma frekansı aldığımda kamu hizmeti namına geek muhabbeti ısmarlıyorum bilesiniz.

Ne Vereyim Geek Abime?

Çeşitlilikten bahsetmişken, konuyu biraz daha tema ve marka olarak açıp “Neler Var?” sorusuna özet bir açıklama yazayım: Mağazada olan temaları özetlemek gerekirse Star Wars, Marvel, DC, Assasin’s Creed, Game of Thrones, Harry Potter, Guardians of the Galaxy, Doctor Who, Walking Dead, Breaking Bad, Resident Evil, Star Trek, Friday the 13th, E.T, Aliens vs Predator, Rocky temalardan başlıca olanları diyebiliriz. Marka olarak da Pop, Diamon Select, Dc Collectibles, Hot Toys, Sideshow, Semic, Sd Toys, Square Enix, Kotobukiya, Attakus, Kidrobot gibi markalar başı çekiyor. Yelpaze yalnızca figürle sınırlı değil! Duvarlara asılmış bolca kılıç, miğfer gibi replikalar, temalı aksesuarlar ve kullanışlı birçok şey mevcut. Üst katın önemli bir kısmı da çizgi romanlara ayrılmış durumda, günden güne çeşitleniyor.

Ürün çeşitliliğinin bir diğer vurucu noktası farklı yaş gruplarını yakalayabilmesi diye düşünüyorum. Örneğin bir müşteri grubu Chucky diye heyecanlanırken başka bir grup, Indiana Jones başka bir grup ise; Game of Thrones için heyecanlanabiliyor. Bu durum her profilden müşterinin mağazada kendinden bir şeyler bulabilmesine olanak veriyor.

Lokasyon

Mekânı hızlıca tarif etmek gerekirse Galata Kulesine gelip hemen yanındaki Serdar’ı Ekrem Sokak/Cadde’yi bulduğunuzda 40 metre ileride solunuzda kalıyor.

Super Maskot

Pop Culture mağazası, bünyesinde figürler harici, pek süper karakterler de barındırıyor. Bunlar içinde mağazanın simgesi haline gelen, hepimizin içindeki kahramanı yaşayan sembolik bir isim var. Minos, aslında Super Minos! 8 yaşındaki Yunanlı bir kahraman olan Super Minos; Super güçleriyle, peleriniyle ve sarsılmaz iradesiyle tüm alt kültür mekanlarına emsal teşkil ediyor. Onun yiğitliğine tanık olmak fikrimce mağazaya gelme sebebidir.

Super Minos ve Spider Canberk ekibi büyütmek için Joker ile müzakere yapıyor. Bunu duyan Joker “Beni mi istiyorsunuz? neden böğürtlenli turta istemiyorsunuz?” diyor.

Keşfetmek Lazım

Henüz dikkat çekici bir açılış veya reklam çalışması yapmamış olsa da, yavaşça dikkatleri üstüne toplayan Pop Culture, şehrin önemli geek merkezlerinden biri olacağa benziyor. İçinde bulunduğumuz hayal gücü coğrafyasını ciddi stres yönetimlerine karşı kucaklayıp ileri taşıyan, toplum için daha değerli hale getiren böyle mekanların itilmesi ve sahiplenilmesi gerektiğini düşünüyorum.