Geek Terminoloji – Flashforward Nedir?

Flashforward, hikayede gösterilen normal kronolojik sıranın dışına çıkılarak, ileriki zamanda gerçekleşecek olan veya gerçekleşmesi beklenen bir olayın gösterildiği bölümü ifade etmek için kullanılır. Bir hikaye anlatım tekniği olan flashforward, edebiyat, sinema ve televizyon gibi pek çok medyada sıklıkla kullanılmaktadır.

Flashforward sahnelere, gelecekte olması umulan, öngörülen veya hayal edilen olayları göstermek için sıklıkla başvurulur. Kullanımının temel amacı izleyicide/okuyucuda merak uyandırmak ve “Neler oldu?”, “İşler bu noktaya nasıl geldi?” gibi soruları sormalarını sağlamaktır. Böylelikle izleyici/okuyucu hiçbir detayı kaçırmamak ve bağlantılar kurmak için mevcut zamanı pür dikkat takip edecektir. Flashforward tekniğinin bir diğer kullanım amacı da izleyiciye/okuyucuya farklı bir bakış açısı sunmaktır. Bu sevilmeyen bir karakteri empatik, sempatik hale getirmek; karakterlerin yaptıkları tercihlerin olası sonuçlarını göstermek suretiyle olay örgüsünü derinleştirmek veya karakteri katmanlı bir hale getirmek gibi amaçlarla uygulanabilir.

Flashforward Örnekleri

Flashforward kullanımına  pek çok kez rastladığımız başlıca medya aygıtları edebiyat, sinema ve televizyondur. Aşağıda bu kullanım örneklerinden birkaçını vereceğim.

Edebiyat

  • Edebiyatta flashforward dendiğinde akla gelen ilk eser Charles Dickens’ın “Bir Noel Şarkısı” (A Christmas Carol) romanıdır. Romanda, baş karakter olan Ebenezer Scrooge, ölümünün ardından gerçekleşecek olan olaylara tanık olmaktadır. Bu durumun, hem karakter hem de yazar açısından işlevi mevcuttur. Olası geleceğini gören Ebenezer Scrooge, mevcut eylemlerinin sonuçlarını görerek hatalarından ders almaktadır. Yazar açısından ise flashforward kullanımı, karakter gelişimini göstermek ve bu değişimi ikna edici kılmak adına dahiyane ve hesaplı bir tercih olmuştur.
  • Stephen King’in “Çağrı” (The Dead Zone) romanında geçirdiği bir araba kazasının ardından özel bir güç kazanan John Smith, geleceği görmeye başlamıştır. Örnek olarak John Smith’in tanıştığı bir politikacıyla el sıkışması sonrasında gördüğü nükleer savaş gibi. Burada yazar, flashforward tekniğini karakterinin gücünü ve bu güç nedeniyle içine düşeceği ahlaki çatışmayı vurgulamak amacıyla kullanmıştır.
  • Terry Brooks’un “Word & Void” serisinin “Running with the Demon” kitabında yer alan John Ross karakterinin uykusunda gördüğü görülerde, gelecekten sahneler bulunmaktadır. Aynı rüyalar geçmişi de göstermektedir. Burada farklı bir yol izleyen yazar rüyaları üzerinde hem flashforward hem de flashback tekniğini kullanarak, okuyucunun geçmişe ve geleceğe dair algısını geliştirmiştir.
  • Muriel Spark da, “The Prime of Miss Jean Brodie” romanında flashforward’a sıklıkla başvurmuştur. 1930’ların Edinburgh’ünde geçen hikaye 10 yaşında olan Sandy, Rose, Mary, Jenny, Monica ve Eunice adındaki altı kız ve öğretmenleri Jean Brodie’yi merkezine alıyor. Romanda kullanılan en kilit flashforward’lardan birinde öğrencilerden birinin öğretmeni Brodie’ye ihanet ederek öğretmenlik kariyerine son verdiği anlatılmıştır. Bu durum da okuyucuyu öğretmene hangi öğrencinin ihanet ettiği konusunda meraklandırmayı başarmıştır.
  • Kurt Vonnegut’un “Slaughterhouse Five” romanında yer alan baş karakter Billy Pilgrim, zamanda kaybolarak hayatının geçmiş ve gelecek bölümlerini ziyaret eder. Gelecek bölümlerin her biri birer flashforward örneğidir. Bu görüleri kontrol edemeyen Billy, hayatının hangi kısmını yaşayacağını bilemez. Burada flashforward’ın ilginç bir kullanımı söz konusudur. Çünkü yapısal bir araç olarak kullanılan zaman parçalarına ayrılmıştır ve izleyici içim mevcut zaman referansı yoktur.

Sinema

Sinema, flashforward tekniğinin en çok kullanıldığı medya araçlarından biridir. Aşağıda flashforward sahneleri bulunan film örneklerini bulabilirsiniz.

  • Sydney Pollack’ın yönettiği ‘They Shoot Horses, Don’t They?’ filminde, flashforward tekniği Michael Sarrazin tarafından canlandırılan Robert Syverton karakterinin hapishaneye girdiği sahneyi gösterirken kullanılmıştır. Buradaki amaç izleyicinin o ana kadar yanlış bir şey yapmamış olan Robert’ın neden hapishaneye girdiğini merak edip, karakterin verdiği kararlara odaklanmasını sağlamaktır.
  • Guy Ritchie’nin yönettiği 2009 tarihli ‘Sherlock Holmes’ filminde de, flashforward tekniği akıllıca kullanılmıştır. Sherlock Holmes’un özellikle dövüş sahneleri öncesinde yapmayı planladığı hamleleri yavaş çekim şeklinde söyler. Burada amaç kesinlikle merak uyandırmak değildir, zira birkaç saniye içinde gerçekten de Sherlock’un tarif ettiği bu hamleler gerçek zamanlı olarak izleyiciye gösterilmiştir. Flashforward’ın kullanım amacı Sherlock’un öngörülerinin ne denli yerinde olduğunu vurgulayarak karakterizasyonuna katkı yapmaktır.
  • Terminator 2, flashforward’ı Skynet’in başarılı olması durumunda insanlığı nasıl bir geleceğin beklediğini göstermek için kullanmıştır. James Cameron, 2029 yılını gösteren sahnede nükleer yıkım sonrası makinelerle yapılan savaşı göstererek, John Connor’ın yaşamasının ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştır.

Terminator 2

  • ‘Larry Flynt vs. The People’ filminde flashforward çok akıllıca ve hesaplı bir şekilde kullanılmıştır. Filmde vurulan Larry Flynt karakteri, kronik ağrıdan muzdarip hale gelir. Ağrılarını hafifletmek için uyuşturucuya başlayan Flynt bir bağımlı olur. Eşi de ona katılır ve ikili uzun bir süre uyuşturucu kullanır. Flashforward sahnesinde ikilinin odasının büyük ve güvenlikli metal kapısı kapanır ve kilitlenir. İzleyiciler kapıyı üzerinde aylar ve yılları gösteren bir sayaç eşliğinde izlemeye devam eder. Beş yıl dolduğunda kapı açılır. Filmin senaristleri Scott Alexander ve Larry Karazewski, burada yalnızca zamanın geçtiğini vurgulamaz, bu süreye izleyiciyi de tanık etmeyi başarır.
  • ‘Arrival’ filmi için Spoiler!!! 
    Dennis Villeneuve’ün filmi Arrivalda baş karakter olan dilbilimci Louise Parker’ın, film süresince flashback olduğunu tahmin ettiğimiz görülerine tanık oluruz. Ancak filmin son sekansında anlaşılır ki, uzaylılar ile iletişim kurmayı başaran Louise’e yeni arkadaşları tarafından bir geleceği görme yeteneği bahşedilmiştir. Bu görüler, flashback değil, flashforward’dır. Burada flashforward tekniğine başvurulmasının nedeni, başlangıçta Louise’in art öyküsünü izleyerek karaktere empati kurmak gibi görünse de, çözüm sekansında açığa vurulan bir ters köşe olarak kullanılmıştır.

Televizyon

Sinemada olduğu kadar televizyonda da flashforward sahneleri sık sık karşımıza çıkar. Sezonlar boyunca devam eden dizilerde uzun bir zaman dilimi anlatıldığı için, flashforward kullanımı daha etkili olabilmektedir. Bu yöntemin kullanıldığı birkaç örneğe aşağıda yer verdim.

  • Karakter gelişimleri için kullandığı yoğun ve etkili flashback sahneleriyle bilinen ‘Lost’un üçüncü sezon finali Through the Looking Glass izleyiciler için tam bir sürpriz olmuştu. Yine flashback olduğu sanılarak izlenen sahnede yer alan Jack, havalanında Kate ile karşılaşır. Ancak Jack, Kate’e “Geri dönmeliyiz, Kate. Geri dönmeliyiz” dediğinde izleyiciler bunun bir flashback sahnesi olmadığını, ilk kez flashfoward’ın kullanıldığını anladı. Burada flashforward yalnızca merak unsuru olarak kullanılmıştır.
  • Özellikle yaptığı finalle akıllara kazınan ‘Six Feet Under’, son altı dakikasını tüm baş karakterlerinin ölümlerini gösteren flashforward sekansına ayırmıştır. Diziye son vermek için muhteşem bir yöntem olan bu sahneler, oldukça zarif bir şekilde izleyiciye veda etme imkanı vermiştir.

Six Feet Under

  • Viola Davis’in başrolünde yer aldığı ‘How to Get Away with Murder’ın her bölümünde bir flashforward sahnesi görmek mümkündür. Her sezon başında çarpıcı bir flashforward sahnesi gösterilerek, izleyicinin sezon boyunca merak içinde olması sağlanır.
  • Star Trek: Voyager dizisinin final bölümü olan “Endgame”de, flashforward’a benzeyen bir teknik kullanılmıştır. İlgili bölümde U.S.S. Voyager’ın derin uzayda kaldığı yirmi iki yılın ardından eve dönüşü çeşitli kişisel trajediler aracılığıyla gösterilir. Bu olay üzerine geminin kaptanı olan Amiral Kathryn Janeway, dizinin geçtiği zaman dilimine yolculuk yaparak, ekibinin direkt olarak eve dönmesini sağlar.
  • ‘Breaking Bad’ flashforward sahnelerini ikinci ve beşinci sezonlarda kullanmıştır. İkinci sezonda yer alan bölümlerde Walter White’ın evinde ve muhitinde iki uçağın çarpışması sonucu etrafa saçılan cesetlerin ve kalıntıların olduğu sahneler yer alır. İleride bu kazaya dolaylı olarak Walter’ın neden olduğunu anlarız. Aynı şekilde beşinci sezonun ilk yarısında Walter’ın elli iki yaşına girdiği bir sene sonraki gelecekten sahneler gösterilirken, sezonun ikinci yarısında da ilk bölümdeki görüntülerin devamı olan sahneler yer alır. Bu sahnelerde Walter terk edilmiş evine dönmektedir. Beşinci sezonda bulunan bu flashforward sahnelerine dizinin finalinde devam edilmiştir.

BONUS: Flashforward Vs. Foreshadowing Vs. Flashback

Burada sıklıkla flashforward ile karıştırılan iki terimden kısaca bahsetmek isterim, bunlar Foreshadowing ve Flashback.

Foreshadowing

Türkçede “önceden ima etmek” anlamına gelen foreshadowing, anlatılan hikayede olacaklar hakkında okur ya da izleyiciye önceden bazı ipuçları vermek olarak Kabul edilen bir anlatım tekniğidir. Flashforward’ın aksine mevcut zaman diliminin ilerisinde olacakları açıkça tasvir etmez. Ancak özellikle gizem türü yazarları bu iki kavram arasındaki muğlaklığı ustaca kullanarak, okuyucu ya da seyirciyi yanıltmaya çalışır.

Foreshadowing hakkında Deniz Uz’un yazmış olduğu terminoloji yazısına aşağıdaki bağlantıdan göz atabilirsiniz.

Geek Terminoloji – Foreshadowing Nedir?

Flashback

Flashback hikaye anlatımının başlangıcından bu yana sıklıkla kullanan bir tekniktir. Türkçe anlamıyla “geriye dönüş” olarak kabul edilen teknik, mevcut zamanın öncesinde gerçekleşen olayların anlatılması veya gösterilmesidir. Flashback, bir olayın nedenini açığa çıkarmak, dramatik etkiyi artırmak, okuyucuyu ya da seyirciyi yanıltmak gibi amaçlarla kullanılabilir.

Tamamiyle zıt birer kavram olsa da Flashforward ve Flashback kolayca birbiriyle karıştırılabilmektedir. Bunu bir örnekle açıklayayım. Orson Welles’in ‘Citizen Kane’ filmi, Kane’in öldüğü sahneyle başlar.(Evet, “Rosebud” sahnesinden bahsediyorum.) Filmin devamında ise o zamana kadar vuku bulan olaylar gösterilir. Aynı şekilde Billy Wilder’in yönettiği ‘Sunset Boluevard’ filminde de aynı durum söz konusudur. Her iki filmde de ilk sahnelerin flashforward olduğu yanılgısına düşülebilir. Esasında ‘Citizen Kane’de de ‘Sunset Boulevard’da da ilk sahneler şimdiki zaman, filmlerin geri kalan kısmının tamamı ise “flashback” sahneleridir.

Sunset Boulevard

Buradaki esas olay seyirciye gösterilen sahnelerin sırasıdır ve ilk olarak gösterilen sahne aksi belirtilmedikçe şimdiki zaman olarak kabul edilir. Örneğin hikayeye, “Ahmet, bir hafta sonra ölecek.” şeklinde başlanırsa ve daha sonra olanlar anlatılırsa, bu durum ilk cümleyi bir flashforward yapar. Çünkü bu cümle şimdiki zamanda söylenmiş ve Ahmet’in ölümü gelecek zaman kullanılarak açıklanmıştır.

Flashforward ile ilgili söyleyeceklerim bu kadar. Siz de fikirlerinizi ve favori örneklerinizi yorum kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.

Benzer Yazılar

Yorumlar