Geek Terminoloji: Slapstick Komedi Nedir?
Slapstick komedi, sanatçıların fiziksel komedi sınırlarını aşan abartılı ve çoğunlukla mantıksız hareketler yaptığı bir tür mizah tarzıdır. İsmini, İtalyan Commedia dell’Arte’de kullanılan şamar değneğinden alır. Birine vurulduğu zaman yüksek bir ses çıkaran ve İngilizce’de slapstick (şamar değneği) denilen bu sopa günümüze kadar gelen gürültülü komedyalara ilham kaynağı olmuştur.
Diş ağrıları, çürük zeminler, düşen pantolonlar, yıkılan binalar, sineklerle imtihan olan insanlar, hedefini şaşırmış yumruklar bu komedi türünün vazgeçilmez unsurlarındandır. Peki bu komedi türünün tarihi ne kadar eskiye gidiyor? Gelin inceleyelim.
Slapstick Komedinin Tarihi
Slapstick komedinin kökeni, Rönesans İtalya’sında saray tiyatrosuna tepki olarak ortaya çıkan Commedia dell’Arte isimli halk tiyatrosuna dayanır. Bu nedenle slapstick komedinin mantığını ve çıkış noktasını anlamak için önce Commedia dell’Arte hakkında fikir sahibi olmak gerekiyor. 16’ncı yüzyılın ortalarından, 18’inci yüzyıla kadar devam eden Commedia dell’Arte, Avrupa tiyatrosunu etkisi altına almıştır. Hatta Türkiye’deki meddah ve orta oyunu üzerindeki etkisi bile hissedilmektedir. Hatta Türklerin “Arte Oyunu”nu bozup “Orta Oyunu” yapmış olduğu bile söylenmektedir.
Temel bir senaryosu ve kalıp karakterleri olan Commedia dell’Arte oyunları doğaçlama ile ilerlerdi. Komedi türündeki bu oyunlar, entrikalar, kılık değiştirmeler ve çatışmalar etrafında ilerlemekteydi. Bu oyunlarda izleyiciyi eğlendiren unsur yenilikçi anlatılar ya da iyi işlenmiş karakterler değil, profesyonel oyuncuların standart kaba komedi bileşenlerini nasıl hızlı bir şekilde manipüle edebildiğini izlemekti. Tıpkı Commedia dell’Arte oyunlarında olduğu gibi slapstick komedilerde de esas eğlence kontrol ve bu kontrolün kaybı arasında yatan gerginlikte saklıdır.
Slapstick, İngiltere’de ilk olarak 9 Mayıs 1662’de oynanan Judy ve Punch oyunlarında görüldü. Punch, elinde tuttuğu sopayı diğer karakterlere karşı kullanıyordu. Aynı şekilde slapstick geleneği, orta oyununda da kendine yer buldu. Pişekâr’ın elindeki pastav adı verilen içi ayrık tahtayı kullandığı oyunlar, slapstick komedinin bu coğrafyadaki ilk örneklerindendi.
https://www.youtube.com/watch?v=gpHmY_U-qjk
Slapstick Komedi Temsilcileri
Slapstick komediye pek çok film, dizi, çizgi film ve tiyatro oyununda rastlanmaktadır. Bu bölümde slapstick komedi türündeki eserlerden ziyade, bu alt türü benimseyen komedyenlere yer vereceğim.
Tiyatro
Shakespeare
Hamlet ve Romeo & Juliet gibi trajedileriyle bilinen William Shakespeare pek çok komedyaya da imza attı. Tiyatro oyunlarında kelime oyunları ve cinas kullanan ilk yazarlardan biri olmasına rağmen mizahını yalnızca işitsel uyaranlara dayandırmıyordu. Shakespeare, slapstick komedi özelliklerini en çok pek çok kovalamaca ve dayak sahnesi içeren The Comedy of Errors (Yanlışlıklar Komedisi) oyununda kullandı. İlk olarak 1594 yılında sahne alan bu oyun slapstick komedinin tiyatrodaki ilk temsillerinden biri olarak kabul edilebilir. Shakespeare’in daha sonra kaleme aldığı A Midsummer Night’s Dream (Bir Yaz Gecesi Rüyası) isimli romantik komedyası ise, The Comedy of Errors kadar olmasa da yine slapstick sahneler içeriyordu.
Fred Karno
1890’lı yıllarda Fred Karno isimli bir İngiliz komedyen ortaya sözlerin hiç kullanılmadığı bir komedi türü çıkardı. Slapstick sinemanın babası Mack Sennett olarak kabul edilmesine rağmen, slapstick komediye kimlik kazandıran kişi Fred Karno’ydu. Yüze atılan pasta konseptini onun yarattığını söylersem ne demek istediğimi anlayabilirsiniz. Karno için “Fred Karno yalnızca bir dahi değil aynı zamanda slapstick komediyi başlatan kişidir. Biz Hollywood’dakiler ona çok şey borçluyuz.” ifadelerini kullanan Laurel ve Hardy filmlerinin yapımcısı Hal Roach da bu konuda aynı fikirdeydi. Fred Karno için çalışan müzik komedyenleri arasında Charlie Chaplin ve daha sonra Stan Laurel adını alacak olan Arthur Jefferson vardı. Chaplin ve Laurel’ın yanı sıra Karno’nun kanatları altına aldığı pek çok komedyen Fred Karno’s Army (Fred Karno’nun Ordusu) adıyla tanındı. Bugün slapstick komedi varlığını hala sürdürebiliyorsa bu Fred Karno sayesindedir.
Sinema
Sinemanın ilk dönemlerinde Harold Lloyd, Abbott ve Costello, Jerry Lewis ve Lucille Ball gibi ustalar slapstick komedi türünden ilham aldı. Ancak yakın dönemde bu alt tür, yerini karmaşık olay örgülü ve katmanlı karakterlere sahip öykülere bıraktı. Buna karşın Airplane! (1980), Police Academy (1984), Home Alone (1990), Hot Shots! (1991), Home Alone 2: Lost in New York (1992), There’s Something About Mary (1998) gibi pek çok film bu türünün geleneklerinden beslendi.
Klasikler
Keystone Cops
Muazzam derecede beceriksiz bir grup polisten oluşan Keystone Cops, 1912-1917 arasında yapımcılığını Mack Sennett’a ait Keystone Film Company şirketinin üstlendiği çok sayıda slapstick komedide yer aldı. Ford Sterling, Fred Mace, Chester Franklin, Harry Gribbon, Mack Swain, Bill Haber, Henry Lehrman gibi oyunculardan oluşan ve farklı pek çok yapımda bulunan Keystone Cops (Keystone Polisleri) slapstick türünün sinemadaki ilk temsilcilerindendir.
Keystone Cops fikri, Hank Mann’den çıkmıştır. İlk olarak Hank Mann’in polis şefini canlandırdığı Hoffmeyer’s Legacy (1912) filminde görünen bu şaşkın polislerin popülaritesi, başrolünde Mabel Normand’ın yer aldığı 1913 tarihli The Bangville Police’de artmıştır. Daha sonra Keystone Cops, Mack Sennett tarafından destek amaçlı olarak Charlie Chaplin, Mabel Normand ve Fatty Arbuckle gibi komedyenlerin filmlerinde görevlendirilmiştir. The Stolen Purse (1913), Mabel’s New Hero (1913), In the Clutches of the Gang (1914), Tillie’s Punctured Romance (1914) ve Making a Living (1914), Wished on Mabel (1915) filmlerinde görülen Keystone Cops’un, 2010 yılında bir antika satışında keşfedilen The Thief Catcher (1914) bir filmleri daha vardır. Bu filmdeki Keystone polislerinden birinin Charlie Chaplin olduğunu ekleyeyim.
Charlie Chaplin
Sessiz film döneminde altın çağını yaşayan slapstick komedinin bir diğer önemli temsilcisi Charlie Chaplin’dir. Çoğu eserinde slapstick geleneğini benimsemiş olan Charlie Chaplin’in yolu adı slapstick komedi ile anılan pek çok yapımcı, yönetmen ve oyuncuyla kesişmiştir. Bunlardan ilki Fred Karno’dur. 1906’da abisi Sydney Chaplin’in dönemin ünlü Fred Karno kumpanyasına katılmasından iki yıl sonra Chaplin de onu izledi ve bu topluluğa katılma şansı buldu. Bu kumpanya ile 1910-1913 arasında iki farklı turneye çıkan Chaplin, son turnesinde daha sonra Laurel ve Hardy ikilisinden Stan Laurel’i canlandıracak olan Arthur Stanley Jefferson ile birlikte çalıştı ve onunla aynı odada kaldı. Bir süre sonra Stan Laurel, İngiltere’ye geri dönerken, Chaplin A.B.D.’de kalarak Karno ile turneye devam etti.
1913 sonbaharında rol aldığı bir gösteri sırasında Mack Sennett’ın dikkatini çeken Chaplin onun sahibi olduğu Keystone Stüdyoları ile bir anlaşma yaparak onun ekibine katıldı. Slapstick komediyi sinemada kullanan ilk yapımcılardan olan Mack Sennett’tan daha sonra bahsedeceğim. Keystone Stüdyoları’nda Making A Living (1914) ve Tramp (Şarlo) tiplemesini yarattığı Kid Auto Races in Venice (1914) filmleri başta olmak üzere toplamda 35 film çekti. Bu filmler slapstick mizah metodunu mükemmelleştiren Chaplin The Immigrant (1918), A Dog’s Life (1918), The Kid (1921), The Gold Rush (1925), City Lights (1931), Modern Times (1936) gibi klasik filmlere imza attı. Bu filmlerin her biri slapstick komedinin sinemadaki başarılı birer uygulamalarıydı.
Buster Keaton
Sessiz sinema döneminin ve slapstick komedi türünün en gözüpek sinemacılarından biri olan Buster Keaton çocukluğundan itibaren tehlikeli akrobatik gösteriler yapmaktaydı. Vaftiz babasının Harry Houdini olmasının bunda etkisi ne kadardır bilinmez ama daha üç yaşına bile gelmeden birkaç tehlikeli kaza atlatmıştı. İlk kez rol aldığı Fatty Arbuckle filmi “The Butcher Boy”da fiziksel komedi performansıyla dikkat çekti. 1920’de askerden dönen Keaton, ilk uzun metraj filmiyle popülaritesini bir anda arttırdı. Ertesi yıl kendi yapım şirketini kurdu ve yazdığı, yönettiği ve başrolünde yer aldığı bir çok film çekti. Türkiye’de Malek adıyla tanınan Buster Keaton, çektiği tehlikeli slapstick sahneleriyle dikkat çekti.
Steamboat Bill, Jr. (1928) filmindeki ünlü duvar sahnesi slapstick komedinin tarihi anlarından biriydi. Buster Keaton’ı diğer slapstick komedyenlerden ayıran en önemli özelliği cüretkarlığıydı. Buster Keaton’ın tarihe geçmesi ise Sherlock Jr. (1924) filminde başına gelen bir kazayla oldu. Su borusunun altındayken gelen tazyikli suyun etkisiyle demir yolu hattına yuvarlanan Keaton, boynunda bir ağrı hissetti. Dayanılmaz baş ağrıları çektiği 10 yılın ardından doktora görünen Keaton, onca zamandır boynunun kırık olduğunu öğrendi. Buster Keaton, slapstick komedide kahramanın başına ne gelirse gelsin zarar görmemesi kuralının canlı bir örneği sayılabilir. Boynunu kırdığı sahne de dahil olmak üzere Buster Keaton’ın çektiği tehlikeli sahnelerden oluşan videoya göz atabilirsiniz.
Laurel & Hardy
1919 yılında birlikte çalışmaya başlayan Stan Laurel (Arthur Stanley Jefferson) ile Oliver Hardy (Norvell Hardy), ilk olarak The Lucky Dog (1921) filmini çekti. Sonraki yıllarda Hal Roach Studio için ayrı filmlerde rol alan ikili, Putting Pants on Philip (1927) filminin ardından ikili olarak çalışmaya başladı. Bu dönemde Laurel ve Hardy olarak popülaritelerini iyice arttıran ikili Sons of the Desert (1933), Way Out West (1937) ve Block-Heads (1938) gibi uzun, Big Business (1929), Helpmates (1932) ve The Music Box (1932) kısa filmleri başta olmak üzere pek çok filmde slapstick komedi icra etti. Bu filmlerde Laurel sakar ve çocuksu bir karakteri canlandırırken, Hardy ise onun kabadayı arkadaşını oynuyordu. Slapstick komedi sahnelerinin çoğu Laurel’ın sakarlıkları ile Hardy’nın hantallığından kaynaklanan kazaları içeriyordu. Bu açıdan bakınca Laurel ve Hardy’nin slapstick komedi için bir marka haline geldiğini söyleyebiliriz.
Marx Kardeşler
1905 ve 1949 yılları arasında pek çok vodvil, sahne gösterileri, filmler ve dizilerde yer alan Marx Kardeşler (Chico, Harpo, Groucho, Gummo ve Zeppo’dan oluşur ancak grubun çekirdek kadrosunda yalnızca Chico, Harpo ve Groucho vardı) “uyumsuz slapstick” güldürüsünün öncüleri oldu. Eserlerinde slapstick komedi öğelerini sürreal mizahla harmanlayan Marx kardeşler, güldürü sinemasını büyük ölçüde etkisi altına aldı. Kariyerlerine slapstick komedinin en parlak dönemlerinde başlayan Marx Kardeşler bir süre bu geleneği sürdürseler de çok zaman geçmeden kendi mizah tarzlarını oluşturmaya başladı. Performanslarında çoğunlukla kelime oyunu, müzikal komedi ve deadpan komedi (bir oyuncunun son derece absürd bir durumu duygusuz bir ifadeyle karşılaması ya da komik bir repliği ciddi bir şekilde söylemesi üzerine kurulu bir komedi türü) öğelerine yer verdi. Woody Allen, Mel Brooks, John Cleese, Monty Python başta olmak üzere pek çok yönetmen, oyuncu ve komedyen kariyerleri boyunca, Marx Kardeşler ve absürt mizah anlayışlarından beslendi.
Three Stooges
Three Stooges (ekip Moe, Larry ile Curly’den oluşuyordu ancak daha sonra Moe ile Larry’nin sabit olduğu farklı kombinasyonlar Three Stooges olarak anıldı) varlıklarını 1922 ve 1970 yılları arasında sürdürmüş bir Amerikan vodvil ve komedi ekibiydi. 1958’den itibaren televizyonda düzenli olarak gösterilen toplam 190 kısa film çektiler. Komedi tarzları çoğunlukla fars ve slapstick’e dayanan ekip, genellikle günlük yaşamın sıradan sorunlarını ele alan basit konulara sahip kısa filmler çekti.