Geek Terminoloji – Ters Ninja Kanunu Nedir?

Ters Ninja Kanunu, kahramanın karşı karşıya kaldığı kötü adamların güçlerinin sayılarıyla ters orantılı olduğu durumları anlatmak için kullanılan bir terimdir. Yazılı olmayan bu kuralın kökeni tam olarak bilinmese de, çizgi romanlardan animelere ve filmlere kadar pek çok hikaye anlatımında kullanılmış ve halen kullanılmakta olduğunu görebiliriz. Hikayeyi daha ilginç ve heyecan verici bir hale getirmek için kullanılan bu kanuna göre karşısında yüzlerce rakibi olan kahraman, tüm istatistikleri yerle yeksan ederek rakiplerini bir hışımda yener ancak, tek bir düşmanla mücadelesi dakikalar sürer ve kahramanımız muhtemelen en büyük yarayı o zaman alır.

Kanunun adında ninja geçiyor ancak kahramanımız ninja olmak zorunda değil. Kovboylar, gangsterler, robotlar, stormtrooper’lar, dalek’ler hatta Bizans askerleri bile olabilir (Evet 60’lar Türk Sineması da bu kanundan nasibini fazlasıyla aldı, bu konuya daha sonra geleceğim). Özetle devasa sayıda olan tüm düşmanlar sayılabilir. Ancak burada küçük bir parantez açıyorum. Zombiler hariç! Zombileri konu alan hiçbir hikaye bu kanunu kullanmaz çünkü özellikle yavaş hareket eden zombileri birer tehdit haline getiren en büyük unsur sayılarıdır. Dolayısıyla “Ters Ninja Kanunu” zombi öykülerinde işlemez.

“Ters Ninja Kanunu” (Inverse Ninja Law) pek çok başka isimle de anılmaktadır. Bu isimler arasında en çok öne çıkanı ise, “Ninjutsunun Korunumu Kanunu”dur. (Law of the Conservation of Ninjutsu) Herhangi bir dövüş sanatında, her bir tarafa verilen belirli ve sınırlı miktarda ninjutsu bulunmaktadır. Bu ninjutsunun tek bir ninjada bulunduğunu düşünün. Bir de yüz ninja arasında paylaştırıldığını. Bu mantığın bir sonucu olarak tek bir ninja ölümcül bir tehdit oluştururken, bir ninja ordusu yalnızca ölüme giden askerlerden ibarettir.

“Ninjutsunun Korunumu Kanunu” dışında Eksilen Ninja Kanunu (Law of Diminishing Ninjas), Pataklamanın Korunumu Kanunu (Law of the Conservation of Whoopass), Anime Ninja Etkisi (Anime Ninja Effect) ya da Birin Kuralı (The Rule of One) kavramları da aynı kanunun farklı kullanımlarıdır. Adı her ne olursa olsun bu kural pek çok hikaye anlatımına heyecan katmıştır. Gelelim “Ters Ninja Kanunu”nun örneklerine:

Çizgi Roman

Daredevil Volume 1 #174

Frank Miller tarafından yazılan 1981 tarihli çizgi romanda Daredevil mistik ninja klanı “The Hand” ile karşılaşır. Organize suçlar işleyen ve suikastler başta olmak üzere pek çok uluslararası suçlar için işe alınan “The Hand”, bu kez Kingpin tarafından Daredevil’ı alt etmek için tutulur. Daredevil’in ninjalarla karşılaştığı karelerde bu kuralın uygulandığı görülebilir.

The Tick #3: Night of a Million-Zillion Ninja

Ben Edlund tarafından yazılan 1988 tarihli bu çizgi roman, “Ters Ninja Kanunu”nun en açık örneklerinden biridir. The Tick’in bir ninja grubunun elinden kaçan Oedipus adlı kadın ninja ile yollarının kesişmesinin ardından yaşadıklarını anlatıyor. The Tick’in, Oedipus’un peşinde olan ninjalar ile karşılaşmasında “Ters Ninja Kanunu”nun uygulandığı görülmektedir.

Ruroni Kenshin

Nobuhiro Watsuki imzalı manga Ruroni Kenshin, işinin ehli bir suikastçi olan Hitokiri Battosai diğer ismiyle Ruroni Kenshin’in kefaret öyküsünü anlatıyor. Meiji döneminde hükümet için çok sayıda insanı öldürmüş olan Kenshin, aynı anda pek çok kişiye uygulanabilen Hiten Mitsurugi Ryu isimli ölümcül tekniğinden söz edilmektedir. Bu teknik “Ters Ninja Kanunu”nun el kitabı olarak kabul edilebilir.

Anime

Hellsing

2001 tarihli Hellsing‘de vampir avcısı Alucard’ın, vampir köleleri olan ghoul’ları elinin tersiyle beşer onar yenebilirken, sahipleriyle zorlu bir mücadeleye girmesi “Ters Ninja Kanunu”na örnek olarak gösterilebilir.

Hellsing

Ninja Scroll

Ninja Scroll‘da Jubei, rakibi olan ninjaları bir bir elimine etmesine rağmen, Kimon’un Sekiz Şeytanı ona ciddi bir mücadele sunar.

Naruto

Naruto “Ters Ninja Kanunu”nu yeni bir boyuta taşır. Çok sayıda düşmanın yanı sıra Naruto da kendini 1000’den fazla klonlayarak dengeleri değiştirebilir. Ancak sayı burada da belirleyici etken haline gelir. 1 ila 5 arasında klonun olduğu durumlarda zafer kaçınılmazken, 10 ya da daha fazla sayıda olan klon, savaşta harcanan birer asker haline gelir.

Film

Matrix

“Matrix Reloaded”da Neo, düzinelerce hatta yüzlerce Ajan Smith’le baş edebilirken, “Matrix Revolutions”da tek bir Smith’e yenilir. Bu durum “Ters Ninja Kanunu”nun en uzun soluklu uygulamalarından biridir.

Equilibrium

“Ters Ninja Kanunu”ndaki formülün en açık şekilde çalıştığı filmlerden biri de Equilibrium’dur. Final sahnesinde Chirsitian Bale’in canlandırdığı Preston, altı elit rahip ve Brandt ile savaşır ve hepsini saniyeler içinde yenilgiye uğratır. Preston’ın Dupont ile olan final dövüşü ise daha uzundur.

Equilibrium

Kill Bill

“Kill Bill Volume 1″de, gelin sayısız Crazy 88 üyesini kılıçtan geçirmesine rağmen, General and Gogo Yubari ile bire bir olan mücadelesinde oldukça zorlanır. Gelinin zorlu mücadelesi ise O-Ren ile gerçekleşir. Kill Bill, Quentin Tarantino’nun “Ters Ninja Kanunu”nu bilinçli olarak kullanmasıyla diğer örneklerden ayrılmaktadır.

Türkiye’den “Ters Ninja” Örnekleri

Yukarıda da bahsettiğim gibi 1960 ve 1970’lerde yer alan epik filmlerde”Ters Ninja Kanunu” etkili bir biçimde kullanılmıştır. Karşısındaki Bizans askerlerini tek tekmeyle öldürebilen Malkoçoğlu, esas kötü adamla bol hasarlı mücadeleye girişen Tarkan başta olmak üzere Kara Murat, Karaoğlan, Battal Gazi, Kılıçarslan gibi Türk fantastik sinemasının en güzide örnekleri bu ilkeden nasibini almıştır.

Malkoçoğlu Serisi

Cüneyt Arkın’ın “Malkoçoğlu”, “Malkoçoğlu Krallara Karşı”, “Malkoçoğlu Kara Korsan”, “Malkoçoğlu Akıncılar Geliyor”, “Malkoçoğlu Cem Sultan” ve “Malkoçoğlu Ölüm Fedaileri”  bölümlerinden oluşan unutulmaz serisi bu kuralı tabiri caizse türkçeye çevirmiştir.  Tek vuruşuyla çok sayıda düşmanı elimine edebilen kahramanımız kanuna yeni bir soluk getirmiştir.

Malkoçoğlu

Kara Murat Serisi

“Kara Murat Denizler Hakimi”, “Kara Murat Devler Savaşıyor”, “Kara Murat Fatih’in Fedaisi”, “Kara Murat Fatih’in Fermanı”, “Kara Murat Kara Şövalyeye Karşı”, “Kara Murat Ölüm Emri” ve “Kara Murat Şeyh Gaffar’a Karşı” filmlerinin tamamı da ‘tek kişi orduya karşı’ ilkesini  son ana kadar kullanmıştır. Cüneyt Arkın, kah sıçrayarak kah at üstünde onlarca düşmanı etkisiz hale getirir.

Tarkan Serisi

“Tarkan”, “Tarkan: Gümüş Eyer”, “Tarkan: Viking Kanı”, “Tarkan: Altın Madalyon” ve “Tarkan: Güçlü Kahraman“dan oluşan Kartal Tibetli orijinal seri, ile Tarkan’ı Tanju Korel’in canlandırdığı “Bozkırlar Şahini Tark-Han” , Ünal Şahin’in rol aldığı “Tarkan: Canavarlı Kule” ve Hasan Demirağlı “Tarkan Camoka’ya Karşı” isimli diğer filmlerde de çok sayıda dövüş sahnesi bulunmaktadır.

“Ters Ninja Kanunu”nun Runaways’ten Teenage Mutant Ninja Turtles Mirage çizgi romanlarına; One Piece‘ten Afro Samurai animelerine, Ninja Assassin’den Predator filmlerine kadar  çok sayıda örneği mevcut. Eğer sizin de aklınıza bu ilkeyi benimsemiş olan öyküler geldiyse yorum bölümüne yazabilirsiniz.

BONUS: Ebert’ın “Korkunç Nişancılık Prensibi” Nam-ı Diğer “Stormtrooper Etkisi”

Ünlü sinema eleştirmeni Roger Ebert 1980 tarihli kitabı “Little Movie Glossary”de bu teoriyi ortaya atmıştır. “Ters Ninja Kanunu”na benzeyen “Stormtrooper Etkisi”ne göre filmde düşmanların kahramana göre aşırı derecede yetersiz olduğu durumlar için kullanılmaktadır. Ebert, özellikle aksiyon filmlerinde nişan alma ya da isabet ettirme konusunda sıkıntılı olan düşmanların bu sıra dışı durumunu öne çıkaran teoriyi şu sözlerle açıklamıştır. “Filmlerdeki kötü adamlar her zaman berbat atışlar yapar. Kahramanın peşinde olan uzili üç kötü adam ve binlerce kez ateş eder ve ıskalar. Sonra ise kahraman elindeki tek tabancasıyla üç adamı birden haklar.”

“Stormtrooper Etkisi” (“Stormtrooper Sendromu” olarak da anılır) ise ismini ünlü bilimkurgu serisi Star Wars’tan alır. “Star Wars: A New Hope” filminin başında fırtına gibi esen ve önüne gelen herkesi deviren ve ilerleyen sahnelerde de öldürülen jawa’ların cesetlerine bakan Ben Kenobi’nin “Kum Adamları bu kadar iyi nişancı değildir. Sadece İmparatorluk askerleri bu kadar iyi ateş eder.” sözleriyle övdüğü stormtrooper’lar’ın yine aynı filmde neredeyse açık hedef olan Luke Skywalker, Leia Organa ve Han Solo’ya tek bir atış bile isabet ettirememiştir.

Benzer bir durum “Star Wars: Return of the Jedi” filminde de yaşanmıştır. Endor’a gönderilen ve İmparator Palpatine’in en iyi adamlarımdan oluşmuş bir birlik diye adlandırdığı stormtrooper’ların ewok’lara yenilmesi de “Stormtrooper Etkisi”ne örnek gösterilebilir.

Roger Ebert’ın değindiği bir başka film klişesi ise “Her Seferinde Bir Saldırı Kuralı”dır. Ebert’ın “Düzinelerce kötü adam tarafından etrafı sarılmış yalnız kahraman, her seferinde tek bir düşmanla mücadele eder.” sözleriyle açıkladığı bu kurala Terry Pratchett da 1989 tarihli “Guards! Guards!” romanında yer vermiştir. Pratchett romanında, epik bir fantezideki korumaların rolünün yalnızca kahramanla tek tek karşılaşmak ve katledilmek olduğunu söylemiştir. Bu durumun nedeni olarak dövüş koreografisinin zorluğunun yanı sıra, etrafı düşmanlarıyla çevrili kahramanın dövüş sahnesini kadrajda tutmanın zor olması gösterilebilir.

Bu yazı, "Geek Terminoloji" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar