Geek Terminoloji – Wild Card Nedir?

Wild Card (Vahşi Kart) terimi, Joker terimi ile büyük oranda iç içe geçmiştir. İkisi de hesaplanamayan ve denklemi/oyunu değiştirebilecek durum, olay ya da karakterlere işaret eder. Ancak Joker’in yeri genelde bellidir ve Joker sayısı artabilir. Wild Card ise (istisna durum ve örnekler dışında) tektir.

Wild Card’ı Joker’den ayıran en büyük farkı, tarafların ikisine (ya da ikiden çok varsa tamamına) geçebilir olmasıdır. Popüler kültürde Joker, daha çok tarafı belli ancak henüz hikayeye dahil olmamış durum, olay ya da karaktere işaret eder.

Basit bir örnekle DC içindeki Joker, esasında bir Jokerdir. (isim benzerliğine takılmayın) Yani Joker’i iyi adamların tarafında hemen hiç görmeyiz.  Fakat Harley Quinn ve Red Hood yani Jason Todd, tam bir Wild Card örneğidir. Kahramanlara da, kötü adamlara da katıldıkları sayısız zaman vardır.

Yine de ben, net bir şekilde kötü adam olduğu zamanı daha çok seviyordum…

Tanım

Wild Card, tarafların ikisine birden katılabilmekle birlikte, hikayelerde genelde tarafsız kalma eğilimindedir. Hikaye gidişatı içinde, bir tarafı seçmek zorunda kalabilir ya da buna zorlanabilir.

Tabi ki Wild Card karakteri kendi tarafına katmak sıklıkla zamana ve kaynaklara neden olur. Fakat bu zamana ve kaynak ihtiyacı, hikayedeki kahraman ya da kötü adam tarafından çok ince bir noktada görünür ve gerekliliği sorgulanır. Zaten birinin görmezden geldiği ve bazen de hiçe saydığı/kötü davrandığı/saygısızlık ettiği vs Wild Card, diğer tarafa daha kolay kayma eğilimi gösterir.

Örneğin Yüzüklerin Efendisi’nde, entlerin lideri diyebileceğimiz Ağaçsakal mükemmel bir örnektir. Önce tarafsızlığını net bir şekilde Merry ve Pippin’e bildirir :

“Ben kimseden yana değilim, zira kimse benden yana değil”

Fakat sonrasında Saruman ve adamlarının ormanları kesip, demir atölyelerinde yakıt olarak kullandıklarını görünce diğer tarafa çok daha kolay bir şekilde geçer. Ona rağmen tartışmaları, karar almaları çok uzun süreler alacaktır. Fakat bir Wild Card olmanın gereksinimi olarak hikaye üzerinde müspet bir etki yapar. Saruman’ın, Miğfer Dibi’ne gönderdiği bölünmüş güçlerinden arta kalanları ve Orthanc Kulesi’ni yok ederler. Böylelikle serideki iki büyük savaştan biri, Ağaçsakal ve entlerin de yardımı ile kazanılmış olur.

Her anlamda zor bir karakter: Ağaçsakal

Wild Cardların, hikaye üzerinde önemli etkileri olması elzemdir. Güncel bir konu olarak Game of Thrones, Wild Card cennetidir. Her dönemde farklı Wild Cardlar vardır, son sezonlar üzerinden konuşursak Euron Greyjoy ideal bir örnek teşkil eder. Önceki sezonlarda Lord Varys de gerçek bir Wild Card olarak karşımıza çıksa da sonradan bir tarafa bağlı kalmış, sonrasında yeniden ağırlığını değiştirmiştir. Kısa bir dönem için Oberyn Martell de Wild Card gibi davranmıştır. Nihai sona etkisi olmasa da söz konusu dönem ve olaylara önemli bir katkı sağlamıştır.

Bu örneklerden de göreceğimiz üzere, Wild Card bir tarafı seçse de, bu seçimini yapmasını sağlayan güdüleyiciler/sebepler ortadan kalktıktan sonra kendi yoluna gitme ya da yeniden taraf değiştirme eğiliminde olabilir. Bu, Wild Card’ların kaypak olması anlamına gelmez. Hikaye içinde, kahraman/kötü adam ekseninden bağımsız olarak kendi amaçlarını takip etmelerinden kaynaklanır.

Ağaçsakal, Saruman ile olan savaştan sonra insan ve elflere desteğini sürdürmez zira kendi ormanları kurtulmuştur. Varys, Daenerys’i destekler ancak onun da doğru bir yönetici olmadığını anladığı anda yeniden ona karşı çıkar.

Yine de dikkat edilir ise Wild Card’ın tarafsız kaldığı sürece diğer tarafa geçtiğinde tehdit oluşturacak kadar büyük bir önem arz etmesi gerekir. Var olan ancak yanınıza çekemediğiniz bir Wild Card, potansiyel tehdit olma özelliği göstermeye devam eder. Böylelikle, hikaye içinde gerilimi de arttırmaya yarar.

Özellikler

Tanımı gereği belirli bir güç ya da etkiye sahip olması ile kendi hedeflerini takip etmesi gerektiğini söylemiştik. Bunların dışında Wild Card karakterlerde bazı özellikler sık görülür.

Manipülatif ya da sıklıkla iyi bir taktisyen olabilirler. Kendi amaçlarını iyi gizleyebilirler. Bunları bir araya koyarsak, Wild Cardların belirli bir zeka seviyesinin üzerinde olması gerektiği sonucu ortaya çıkar. İki taraftan birinin kolayca kandırıp tarafına çekebildiği ya da en baştan bir tarafa meyilli olan karakterler bu özellikleri taşımaz.

Bazen, doğrudan sonuca etki etmeseler bile karşı taraf açısından dikkat dağıtıcı olabilirler. Bu dikkat dağınıklığı, ilgili tarafa avantajlar sağlayabilir. Örneğin Osmanlı, Birinci Dünya Savaşı’nda Almanya açısından bir Wild Card olarak kullanılmıştır. Savaşı kazanmasını sağlayamasa da yeni ve çok büyük başka cepheler oluşmasına neden olmuş, Rusya’nın ilgisini üzerinden büyük oranda çekmiştir. Tabi ki hepimizin bildiği gibi Çanakkale’den geçen İngiliz donanmasına etki ederek çarlığın yıkılmasına neden olmuştur. Gücü ve toprak genişliği ile Dünya Savaşı özelinde Wild Card terimini karşılar. İkinci Dünya savaşının Wild Card’ı da tahmin edeceğiniz üzere ABD’dir.

Ayrıca belirtmek gerekir ki, her iki tarafa da zarar verebilecek olan kontrolsüz bir güç bu terimi karşılamaz. Kavga eden iki adamdan birinin, yan taraftaki çok tehlikeli bir köpeğin kapatıldığı bahçe kapısını açması o köpeği Wild Card yapmaz. Zira ilk gördüğüne saldıracaktır. Bu noktada adamın, rakibini köpeğin ilk hedefi yapacak şekilde konumlandırmış olması da bir şeyi değiştirmez. Sadece köpeği bir silaha çevirdiğini gösterir.

Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da Wild Card karakterin, hikayenin içinde mutlaka önceden gösterilmesi gereksinimidir. Hiç kimsenin haberi olmadığı anda gelip, bir tarafın lehine savaşın gidişatını değiştiren destek bir ordu sadece hesaplanmamış bir değerdir ve kesinlikle Wild Card değildir. Örneğin Yüzüklerin Efendisi’nde, Frodo ve Sam’i kurtaran kartallar Wild Card değil, bu yazıda da belirtildiği üzere Deus Ex Machina’dır. 

Euron ve donanmasının hikayedeki ağırlığı çok fazla…

Örnekler, Örnekler…

Deadpool, popüler kültürde görebileceğiniz en iyi Wild Card örneklerinin başında gelir. Bir macerada X-Men ya da Avengers ile diğer macerada Magneto ya da Hydra ile birlikte görebilirsiniz. Manipüle etmesi kolay görünse de aslında hiç öyle değildir. Manasız bir şekilde taraf değiştirecek kadar dengesiz olabileceği için aşırı uç bir örnektir.

2005-2010 arası Marvel döneminin mükemmel bir Wild Card örneği ise Sentry’dir. Muazzam gücü, mental sorunları nedeni ile manipüle edilebilir oluşu hikayeler içinde çok farklı kullanımlarının yolunu açmıştır.

DC tarafına gelindiği zaman yukarıda zaten bazı karakterlerde bahsetmiştik. Bunlara Lobo da rahatlıkla eklenebilir.

Karayip Korsanları serisinden, Jack Sparrow da benzer özellikler taşır. Seriler boyunca Sparrow’u bir taraf ve karşısındakileri “diğerleri” olarak görsek de esasında bu yanlıştır. Serilerin ekseni korsanlar ve askerlerdir. Sparrow’u bazen askerlere karşı, bazen de onlarla birlik olup korsanlara karşı savaşırken görebilirsiniz. Bu noktada tercihini etkileyen tek şey kendi çıkarıdır. Ve tabi ki önemli bir etki yapar.

Forgotten Realms ve Dark Elf serilerini okuyanların çok iyi bildiği Jarlaxle açıktır ki görebileceğiniz en iyi Wild Card örneklerinden biridir. Tamamen çıkar odaklı, hiç bir tarafı gereğinden fazla kışkırtmayan kendisi ve ekibinin gücünü genelde olduğundan az gösteren, dengeleri gözetme eğiliminde olan (dengesizlik kendi işini bozacaktır) müthiş bir karakterdir.

Battlestar Galactica’dan Dr Gaius Baltar, Skyrim’deki Dark Brotherhood, Breaking Bad’ten Walter White verebileceğim diğer örneklerdir.

Aklınıza gelen diğer örnekleri de paylaşmayı unutmayın!

Bu yazı, "Geek Terminoloji" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar