Geek Terminoloji: Yakuza Nedir?
Halk Desteği
Yakuza örgütleri günümüz Japonya’sında yarı meşru kabul edilir. Yakın tarihli bir ankette 40 yaş altı her 10 Japon’dan birinin Yakuza’nın varlığına izin verilmesi gerektiğini düşündüğü sonucu çıkmıştır. Hakeza Kobe depreminden sonra Yamaguchi-gumi ailesi depremzedelere helikopterleri ve kamyonları ile devletten önce ulaşarak yardım dağıtmış, bunu 2011’deki Büyük Tohoku Depremi’nde de tekrarlamıştır. (Yakuza örgütleri bu durumu Ninkyo kodu gereği adalet ve sorumluluğa hassasiyet duyduklarını, masum insanların acı çekmesine seyirci kalınamayacağı ile savunmaktadır.) Benzer şekilde prensip olarak Yakuza, batıdaki suç örgütlerinden farklı olarak hırsızlık, yan kesicilik ve soygun gibi suçlara bulaşmaz.
Yukarıda ismi zikredilmiş Yamaguchi-gumi teşkilatı üyelerinin ülke içerisinde uyuşturucu işi yapmasını yasaklamıştır. Mevcut en sert silah kontrolü yasalarına sahip ülkelerden biri Japonya’da kamuya açık bir yerde havaya silah ateşlemek bile bir Yakuza’yı 20 yıl hapse attırabilecek bir suç olduğundan Yakuza’lar diğer ülke mafyalarının aksine ateşli silahları son seçenek olarak kullanmaktadır. Yakuza üyelerinin çoğunun ateşli silah kullanmak konusunda tecrübesi olmadığı bilinmektedir.
Değişen Haraç Toplama Metodu
Yakuza’lar günümüzde haraç toplamayı küçük esnaftan değil de büyük şirketlerin toplantılarına hisse senedi alıp katılmaya hak kazandıkları toplantılarına katılıp, burada dışarıya kapalı toplantıda kargaşa çıkartmak yoluyla para koparmaya çalışmak olarak nitelendirilen Sokaiya metoduyla toplamaktadır. Benzer şekilde bilhassa 80’lerde Jiageya denen yıldırma metotlarıyla küçük çaplı gayrimenkul sahiplerini, emlaklarını ellerinden çıkartmaya “yüreklendirerek” ele geçirdikleri arsaları toplu şekilde büyük emlak şirketlerine satarak yapılan emlak manipülasyonlarına Yakuza tarafından sıkça başvurulmuştur.
Bubble Age’in sonlanmasından sonra Nagoya’daki büyük bir bankanın yöneticisinin Yakuza suikastine uğramış olması, Yakuza örgütleriyle Japon emlak ve bankacılık sektörünün derin bağlantılara sahip olduğu yönünde iddiaları da beraberinde getirmiştir. İnşaat sektörü gelirlerinin %5’inin Yakuza’lara gittiği iddia edilmektedir. Yakuza’ların sağ kanat partileriyle bağlarının olduğu ve seçimler için Yakuza lobisinin etkin çalıştığı da bilinmektedir.
Yakuza Savaşları
80’lerde Fukuoka’da Yamaguchi-gumi ile Dojin-kai aileleri arasında silahlı çatışmalar çıkması ve arada masum insanların da ölümü üzerine devlet, tarafların ateşkes yapması için bizzat devreye girmiştir. Ancak gruplara yönelik herhangi bir tasfiye gerçekleştirilmemiştir. Öte yandan bilhassa 1995 sonrasında kamuoyu Yakuza karşıtı birçok gösteri ve eylem düzenlemiştir. Bunun sonucunda Japon hükümeti de çıkarttığı yeni yasalar ile insanların çete üyeliğini zorlaştıran ve çetelerle bağlantılı inşaat şirketlerinin ihalelere girmelerini yasaklayan kanunsal düzenlemeler yapmıştır.
Ayrıca Yakuza gruplarına karşı tutumunu sertleştirerek 2009’da Kado-kai’nin bir numarası ve 2010 yılında Yamaguchi-gumi’nin 3 numarası polis operasyonuyla tutuklamıştır. 2015’de Yamaguchi-gumi bünyesindeki üç büyük ailenin mevcut yönetime baş kaldırarak bağlarını kopardığını açıklaması, 30 yıldır fire vermeyen yapılanmaya büyük darbe vurmuştur. Devletin Yakuza teşkilatlarıyla olan mücadelesini sertleştirmesi Yakuza sayısına da yansımıştır. 90’ların başında 102 bin kadar olan Yakuza’lar günümüzde 70 bin’li rakamlara dek inmiştir.
Barack Obama hükümeti de Yakuza’larla bağlantılı olduğu ispatlanmış çoğu banka hesabını bloke ederek Yakuza’lara darbe vurmuştur. Yine de günümüzde Yakuza’ların ülke dışındaki faaliyetlerini de etkin şekilde sürdürmeye devam ettiği bilinmektedir. Ayrıca Japon hükümeti Yakuza üyelerinin ülke dışında işlediği suçlar için onların diğer ülke adaletine teslim edilmesine yönelik suçlu iade anlaşmalarını halen kabul etmiş değildir.
Sinemada Yakuza
Battle Royale gibi birçok filmden hatırlanabilecek olan ve en son Ghost in the Shell’in Hollywood uyarlamasıyla karşımıza çıkan ünlü Japon yönetmen ve oyuncu Takeshi Kitano’nun birçok filmi Yakuza dünyasını dramatik bir bakış açısıyla anlatmaktadır. Yakuza’larla ilgili çoğu filmi bu konuda referans gösterilen Kitano, geçmişte amaçsız bir gençlik geçirdiği dönemde bir Yakuza olmak istemiştir. (Kitano’nun yarı kurgusal otobiyografisi olarak tanımlanabilecek olan Kids Return bu anlamda önemlidir. ) Eğer geçirdiği motosiklet kazası olmasaymış şu an belki bir yönetmen yerine Yakuza olmuş olabileceğini de söylemiştir. Kendisi aynı zamanda Yakuza serisinin ana hikayesinin son oyunu Yakuza 6’da oyuncu olarak yer almıştır.
Zaten halihazırda birçok filmi kenarından köşesinden de olsa Yakuza’lara değinen (bu yüzden de yaptığı Yakuza’larla alakalı filmleri tek tek saymayacağım) Takeshi Kitano’nun filmleri dışında Yakuza’lar birçok kez gerek Hollywood gerekse Japon filmlerine konu edilmiştir. Bu açıdan en kapsamlı örnek Battle Royale‘in yönetmeni olarak hatırlanabilecek Kinji Fukusaku (1930-2003)’nun, bilhassa “şiddetin ozanı” olarak anılan Sam Packinpah ve Queentin Tarantino tarafından saygıyla anılan 1973 tarihli Battles Without Honour and Humanity filmidir.
Fukusaku’nun gerçekçiliği olabilecek en üst seviyeye çekmek için senaryo yazım aşamasında hapisteki Yakuza’larla görüşmeler gerçekleştirip aldığı notlarına gazetelerin 3. sayfa haberlerine yansıyan Yakuza vakalarıyla kurgusal köprülemeler yaptığı yapım gördüğü ilgi üzerine baş rolünde The Man Who Stole the Sun filminden hatırlanabilecek Bunta Sugawara (1933-2014)’nın oynadığı iki adet film üçlemesine kaynaklık etti. Benzer şekilde Japon gazeteci Shoko Ieda’nın Yakuza çetelerindeki kadınların gerçek hikayelerinden hareketle hazırladığı Yakuza Wives gördüğü ilgi üzerine 1985-2005 yılları arasında 4 filmlik bir seri haline gelmişti.
İçinde Yakuza içeren filmlerin en yaratıcısı ise bana göre şüphesiz Ryuhei Kitamura’nın sadece 400 bin $’a mal edilmesine karşın yurt dışında büyük övgüler toplayan, Ultimate Cut’u çıkartılan ve remake de edilen filmi Versus‘dur. Bu kült filmde hapishaneye nakledilen bir Yakuza’nın, konvoyun saldırıya uğramasıyla hem peşindeki düşman Yakuza çetesiyle, hem de feodal Japonya dönemini yaşayan paralel bir evrendeki portaldan dünyamıza gelen zombilerle savaşarak hayatta kalmaya çalışması anlatılıyor.
Güney Kore’deki mafya yapılanmalarının Yakuza’larla benzer özellikler taşıması, çekilen pek çok mafya filminin Yakuza dünyasıyla paralellikler taşımasına sebep olmuştur. Örneğin City of Violence ve A Dirty Carnival, hami düzeyindeki üst kadronun legal işlerle uğraşırken alt kademede ve birbirine aile bağı duyan çete üyelerine kirli işlerini yaptırması anlamında oldukça manidardır. Benzer şekilde 70’lerin başında ileride Gangnam semtine dönüşecek arazilerin paylaşımı için girilen çete savaşlarını anlatan Gangnam Blues bu konuda referans verebilecek bir diğer filmi oluşturuyor.
Yakuza Komedileri
Yakuza’lar Japonya’da komedi filmlerine ve dizilerine bile sıkça konu olmaktadır. Bu açıdan aklıma gelen ilk örnekler karısına lafı geçiremeyen kılıbık bir Yakuza’nın zoraki bir şekilde uzak bir akrabasının oğlunu köy gezisine çıkartmak üzere yola çıkıp yol parasını ilk günden kumarda yemesiyle başlayan traji-komik olayları anlatan Kikujiro, Yakuza ailesi varisi bir gencin daha çocukken çete savaşı çıkmasın diye beşik kertmesi yapıldığı kız yeniden karşısına çıkınca yaşanan komik olayları anlatan Nisekoi, boğulacakken bir deniz kızı tarafından kurtarılan bir gencin onu kurtaran deniz kızının ailesinin denizaltı dünyasında bir Yakuza ailesinden olduğunu öğrenmesiyle yaşanan olayları anlatan Seto no Hanatome, Yakuza ailesi varisi bir kızın öğretmenlik yapmaya başlaması ve sorunlu öğrencileri kendi metotları ile hizaya getirmesiyle yaşanan komik olayları anlatan Gokusen ve patronun teşkilatı ciddi zarara uğratan üç yeni yetme Yakuza’yı kaybettirdikleri parayı amorti etmeleri için transgender ameliyata yollamasıyla kendilerini idol dünyasında bulan üç kafadarı anlatan Back Street Girls‘dir.
Bunların Yanı Sıra
Queentin Tarantino’nun Kill Bill : Volume 1, The Matrix’den yıllar önce Keanu Reeves’i spot ışıklarına çeken ve kadrosunda Takeshi Kitano’yu da barındıran Johnny Mnemonic, yönetmen Tony Scott’un Michael Douglas, Andy Garcia ve Japon sinemasının en önemli oyuncularından Ken Takakura’yı bir araya getirdiği Black Rain, yönetmen Sydney Pollack’ın Robert Mitchum ile Ken Takakura’yı bir araya getirdiği The Yakuza, “Yakuza Savaşçıları” adıyla 90’larda sıkça ekrana gelen ve kadrosunda Brandon Lee ile Dolph Lungren’i bir araya getiren Showdown in the Little Tokyo, “Yakuza’nın Gözyaşları” adıyla 90’ların bir başka sık ekrana gelen Marc Dacascos filmi Crying Freeman, Lord of the Rings öncesinden bir Viggo Mortensen ile Ryo Ishibashi’yi bir araya getiren American Yakuza ve Steven Segal’li Into the Sun Hollywood yapımcılarının Yakuza’ya bakışını içeren filmler olarak sayılabilirler.
Bu küçük külliyatın şimdilik son örneğini, en son Netflix Original etiketiyle bizlere sunulan , kadrosunda Suicide Squad’dan Jared Leto, Girl Next Door, Speed Racer ve Into the Wild’den Emile Hirch, Thor, 47 Ronin ve Westworld 2. sezonundan Tadanobu Asano ile Deadpool 2’den Shioli Kutsuna’yı bir araya getiren Outsider oluşturuyor.
Sürç-i lisan ettiysek affola. Umarım Yakuza kavramı konusunda az biraz da olsa bilgilendirici bir yazı ortaya koyabilmişimdir. Umarım Yakuza 0 bu yazının ışığında daha bir zevkle oynayacağınız bir oyun olur.