NBA’de Değişen Oyun Düzeni ve Pozisyonlar – 2. Kısım

Bir önceki yazıda, tarihsel süreci ve ilerleyişi incelemiştik. Bu yazıda ise gelinen noktayı ve gideceği yolu görmeye çalışacağız.

Gelinen Nokta

Pozisyonların son halinde, onlardan beklentilere ve artık sahip olmadıkları özelliklere bir bakalım.

Oyun kurucu – Topu elinde, hücumu fazlasıyla yavaşlatan “klasik” oyun kurucu tipi kaybolmaya yaklaştı. Şutu olmayan, savunmacı, penetreci oyun kurucu tipi ise zorluklar yaşayabiliyor. Topu karşı sahaya çok hızlı taşıması, şutu olması ve topu elinde daha az tutması istenen bir özellik.

Şutör Guard – Var olmaya devam eden bir pozisyon ancak şutunun çok keskin olması, tercihen %36 ve üzerinde üç sayılık başarı oranı yakalaması bekleniyor.

Kısa Forvet – Bir önceki gibi var olmaya devam ediyor, çok yönlü olmanın yanı sıra benzer şut istatistiklerine sahip olmalı ve mutlaka 4 numaraya (pf) kayabiliyor olmalı.

Power Forvet – Klasik anlamda power forvet tanımı net olarak ortadan kalktı. Büyük kısmı kısa forvetten bozma ve iki pozisyonu da oynayabilen oyunculardan oluşuyor. Dış şutu olmazsa olmazı. Ne kadar keskin şutör olursa sahada barınma ve kendine takımlarda yer bulabilme şansı artıyor.

Pivot – Klasik pivotun hücumdaki tanımı net bir şekilde değişti. Post-up (pota altı oyunu) artık bırakın öncelik olmayı, tercih edilen bir şey bile değil. Savunmada da blok tehditi tek başına yeterli değil, ayakları çabuk olup yardım savunmalarına yetişebilmeli.

Tüm bunlara göre günümüzün prototip oyunları ve eski popülerliğini kaybedenlerine bir bakalım.

Son Durum

Oyun Kurucu – Bu tanımlara göre Chris Paul, hala önemli olsa da eskisi kadar değerli değil. Süper yetenek Kyrie Irwing, topu o kadar fazla domine ediyor ki takımın hücum akışı ve sistemi ciddi tehlikeye uğruyor. Yarattığı kişisel problemler de cabası. Yine klasik tanımlanın iyi örneklerinden Ricky Rubio, değersizleşmemek için şutunu geliştirmek zorunda kaldı. Benim hamurunu beğendiğim ancak o da şutunu geliştirmeye çalışan Lonzo Ball’da öyle.

Diğer yandan bakarsak Trae Young ve DeAaron Fox, prototip oyun kurucular. Biri hızı, diğeri de şutunun mesafesi ve keskinliği ile kendilerine önemli yerler edindiler.

Şutör Guard – Şutu daha zayıf olanlar, biraz sonra şaağıda bahsedeceğimiz yeni pozisyonlara kaymadıkça puan kaybediyorlar. Sakatlıktan yeni gelmesine ve pek sevmeme rağmen Victor Oladipo hiç bir zaman keskin bir şutör değildi. Şu an yüzdeleri de facia gidiyor. Benzer şekilde kısa ve şutör olmayan Donovan Mitchell de bence performansının eşiğine yaklaştı. Bu ikilinin şutunda büyük değişimler olmadıkça oyunlarında bir adım öteye geçmeleri zor görünüyor. Yine çok sevdiğim Demar Derozan da yeni oyuna pek adapte olamayan bir orta mesafe şutörü olduğu için değeri gittikçe azalıyor.

Bardağın diğer tarafına geçersek, Buddy Hield ve Bradley Beal yeni nesil SG’lar için iyi örnekler. Gelişiminin sürmesini umduğum Devin Booker da öyle. Bu oyuncular ne olursa olsun boş bırakamayacağınız, gerektiğinde topla da pozisyon üretebilirken gerektiğinde oyun açan şutör olarak da destek verebiliyor.

Kısa Forvet – Eğer PF’e kayamıyorsan, şutun yoksa, optimal bir defansif yeteneğin yoksa ve ligin canavar SF’ları ile eşleşemiyorsan işler güçleşiyor. Bu anlamda Andrew Wiggins, istikrarsızlığının da etkisi olsa da eski tip kaldığı için çok değer kaybetti. Aynısı AAron Gordon için de büyük oranda geçerli.

Fakat önümüzdeki örneklerden Luka Doncic, mükemmel oyun kurma yetenekleri, topla üretme kapasitesi ve şutu ile NBA’in şüphesiz en değer kazanan oyuncularının başında geliyor. Yine şutunu geliştirdikten sonra süper star seviyesine yaklaşan Jayson Tatum’da prototip bir SF olarak görünüyor. Hem aşağı ya da yukarı pozisyon kayabiliyor, şutu var, topla oyunu var, savunması tüm pozisyonlar için optimal seviyede. Daha ne istersiniz ki?

Power Forvet – Şutu geliştirseniz bile hızlanmayınca oyuna ayak uydurmanız Blake Griffin için bile zorlaşıyor. Benzer durum yine iyi bir şutu olan Kevin Love ya da Paul Millsap için de geçerli. Bu tür oyuncuların artık PF oynayıp, gerektiğinde Durant, Lebron, Kawhi hatta Tatum, Doncic vs ile eşleşme şansları yok. Ancak stretch 4 olarak, pivot oynayabiliyorlar.

Ödüller hala klasik pozisyonlara göre veriliyor. Geçen senenin en iyi beşi bu şekilde olmuştu.

Anthony Davis ya da Giannis’e gitmeye gerek yok. Şu an korkunç yüzdeli şut atan Davis Bertans, NBA’de çoğu takımın isteyeceği bir PF haline geldi. Damontas Sabonis, all-star olacak seviyede önemli bir oyuncu haline gelirken, hücumda ve savunmada her şeyi iyi bir seviyede yapabilen Pascal Siakam ise şüphesiz NBA’in en önemli oyuncularından biri.

Pivot – İlk yazıda da bahsettiğimiz gibi klasik pivotun kullanımı ortadan kalktı. Büyük umutlarla alınan Deanre Ayton’un lige damga vuramayacağı açık. Müthiş blok ve ribaund etkisi olan Clint Capela’yı, Houston takımda barındıramadı. Andre Drummond zaten kontrat yükü olarak görülüyor. Klsaik pivotlar kendini güncelleme zorunluluğunda.

Buradaki en iyi örneklerden biri 2.20’lik dev Brook Lopez. Yıllarca alakası olmamasına rağmen oldukça iyi bir şut tehditi haline gelince, etkinliği çok arttı. Karl Anthony Towns ya da Joel Embiid, dışarıdan da oldukça becerikli oyuncular ve şuta dayalı oyuna da adapte olabiliyorlar. Nicola Jokic ise şüphesiz ligin en önemli oyuncularından biri. Her ne kadar savunmada hareketli olamasa da müthiş saha görüşü ve pas yetenekleri ile değerini katlayarak arttırıyor.

Türk Oyuncular Ne Durumda?

Bu noktada yerli oyunculara ve durumlarına biraz değinmemiz gerekiyor.

Zamanında SF oynatılmaya çalışılan ancak PF olarak kendini bulan Ersan İlyasova, ideal bir stretch 4 olarak görev almaya devam ediyor. Keskin bir şutu var, ayakları ağır değil, savunmada çok iyi pozisyon bilgisi var ve ortalama bir ribaundçu. Ersan’ın çoğu takımda kendin yer bulması zor değil. Kenardan gelecek olsa da lig için değer sahibi bir oyuncu.

Ersan, Furkan ve Cedi

Çokça eleştirilen Cedi Osman, doğru takım ve sistemde varlık gösterebilecek önemli bir parça. Cleveland’ın darmadağın oyun sisteminde kaybolması kendi suçu değil. Fakat şutunu geliştirmeye devam etse de geldiği yer yeterli değil. Bir kaç pozisyonu birden savunabiliyor, çok pozitif ve oyunun içinde kalıyor, bolca koşuyor. Bunların hepsi değerli olsa da şutunun istikrarsızlığı büyük problem. Yine de ben çalışkanlığı ile bunu aşacağını düşünüyorum.

Bu sene saman alevi gibi parlayan performansları ile dikkat çeken Furkan Korkmaz ise tam Cedi gibi olmasa da takımın tuhaf kurgusuna kurban gidiyor. Şu an kendisine JJ. Reddick’ten boşalan keskin şutör rolü biçiliyor. Fakat Furkan iyi bir şutu olmasına rağmen “sadece şuta odaklanan” bir oyuncu değil. Esasında hücumda komple yetenekli. Fakat savunması sıkıntılı ve daha da güçlenmesi gerekiyor. Aksi halde istikrarlı süre alması zor. Tabi 76ers’ın sistemi biraz oturursa daha da iyi olacaktır.

Peki Yeni Pozisyonlar Nelerdir?

Bir kaç farklı kaynakta bulabileceğiniz yeni tanımlamalar var. Makine öğrenmesi üzerinden, istatistiklere bakarak bazı yeni gruplar oluşturulmuş durumda. Bu yeni tanımlamalar, özellikle eski pozisyonlara oturmayan oyuncular için çok daha ideal sonuçlar veriyor. Doğal olarak eskiden olduğu gibi iki farklı pozisyona da oturanlar var. Ancak klasik power forward ya da point guard gibi tanımlamaların artık çok yetersiz kaldığı aşikar. Yeni pozisyonlara ve örneklerine bir göz atalım ;

Not : 8 pozisyon olduğu için sahada hepsinden birer tane olduğu yanılgısına düşülmemelidir. Bazıları sahada hiç olmazken, bazılarından aynı anda 2 hatta 3 tane bile olabilir. 

1 – Stationary Big (Klasik Uzun)

Önceliği ribaund olan, pota altı başta olmak üzere iki sayılık skor bulan, potaya daha yakın oynayan, savunma görevleri (genelde) daha ağırlıklı olan uzun oyunculardır. Steven Adams, Clint Capela, Tyson Chandler gibi oyuncular iyi örnekleridir. Fakat Joel Embiid ve Anthony Davis gibi uzunlar da bu tanımlamaya büyük oranda girmektedir.

2 – Mobile Big (Hareketli Uzun)

Bir öncekine benzemekle birlikte savunma görevleri genelde daha öncelikli olan oyunculardır. Savunma ribaundu, yardım savunması ve top çalma, blok gibi konular önceliklidir. Hücumda ise daha fazla uzak mesafe şutu kullanabilirler. Fizik olarak kısmen daha ufak ancak daha hareketli olanlardır. Rudy Gay, Pascal Siakam, Nicola Jokic gibi oyuncular iyi örnektir. Türk oyunculardan Ersan Ilyasova bu tanımlamaya girmektedir.

3 – Designated Scorer (Skor Öncelikli)

Adından da anlaşılacağı gibi, içeriden ya da dışarıdan olsun önceliği sayı atmak olan oyunculardır. Genelde eski pozisyonların 1-2-3 numaralarından olması doğaldır. Günümüz oyununda bu oyuncular içinde şut tehditi olmayan barınması zordur. Yani sadece pota altını zorlayan, iyi penetreci Designated Scorer ihtimali yok denecek kadar azdır. Klay Thompson, Devin Booker, Victor Oladipo, Bradley Beal, Lou Williams gibi oyuncular iyi örneklerdir.

4 – Floor General (Oyun Yönlendirici)

Adından da anlaşılacağı üzere takımın oyununu, hücumunu yönlendirmesi esas önceliği olan oyunculardır. Büyük kısmı iyi de skorer olsa da esas önceliği takımın tamamının iyi oynamasını, oyuna bir şekilde katkı yapmasını sağlamaktır. Bunu yaparken doğal olarak asist oranları yüksek olsa da eskinin point guardlarından olacaklar diye bir zorunluluk yoktur. Lebron James, Chris Paul, Damian Lillard, Ben Simmons, Joe Ingles gibi oyuncular örneklerdir.

5 – Combo Player (Çok Yönlü Oyuncu)

Yine ismi büyük oranda açıklıyor. Hem hücumda hem de savunmada iyi olan, içeri ya da dışarıya hapsolmadan sahanın yer yerinden hücum ya da savunmada belli bir varlık gösterebilen oyunculardır. Kawhi Leonard, Paul George, Jimmy Butler, Robert Covington, PJ Tucker gibi oyuncular bu pozisyonda sayılabilir.

6 – Three Point Specialist (3 Sayı Uzmanı)

Designated Scorer (DS) ile benzer görünse de tam olarak öyle değil. DS, takımın hücumunda önemli rol oynarken TPS daha çok tamamlayıcı rolde oluyor. Fakat günümüz NBA’inde bu oyunculardan kadroda iki üç tane bulundurmak oldukça zaruri hale geldi. Yakın dönemde bu oyuncular için 3&D tanımlaması da (3 point and defence) yapılıyordu. Kyle Korver, Seth Curry, Danny Green iyi örneklerdir. Furkan Korkmaz da en çok bu tanımlamaya girmektedir.

7 – Versatile Forward (İkili Forvet)

Çeviride daha doğru olması için farklı Türkçe kavramlar kullanıyorum. Bu pozisyon eskinin hem 3/SF hem de 4/PF pozisyonlarını birlikte oynayabilen oyuncular için geçerlidir. Giannis Antetekounmpo, Kevin Durant, Tobias Harris, Andre Igoudala gibi oyuncular için geçerlidir.

8 – Role Player (Rol Oyuncusu)

Diğerlerine göre daha düz ve sade görünse de her takım için olmazsa olmaz bir pozisyondur. Örneğin bir takımda bir kaç tane Stationary Big ya da Floor General bulundurmak büyük lüks olacaktır (zaten yeterince oyuncu da bulunmaz) o yüzden kaliteli rol oyuncularına ihtiyaç vardır. Oyuncunun türüne göre, ihtiyacın olduğu görevlere kayar ve onları yedeklerler. Fakat daima yedek oyuncu olacaklar denilemez. Terry Rozier, Rodney Hood, Avery Johnson, Lance Stephenson gibi oyuncular örnektir. Cedi Osman da bu kategoriye girmektedir.

Özetle

Göreceğiniz üzere yeni 8 pozisyon, eskinin 5 pozisyonundan daha iyi tanımlama olsa da pek çok oyuncu doğal olarak bunlardan ikisi birden olabilmektedir. Örneğin Nicola Jokic, aynı zamanda FG olarak da sayılabilir. Stephen Curry hem FG hem de DS sayılır. Lebron James de FG geçmesine rağmen VF olarak da söylenebilir. James Harden FG ve DS, Russell Westbrook FG ve CP dersek yanılmış olmayız.

Yeni pozisyon tanımlamaları, terminolojiye henüz oturmuş değil. Ancak yorumcular da artık eski pozisyonlarla oyuncuları tanımlamaktan kaçınıyorlar. O yüzden hiç bir şey değilse bile iki oyuncuyu birbiri ile karşılaştırırken temelde aynı görünseler de farklı pozisyon olabileceklerini unutmamak gerekiyor. Oyun değişirken, yorumlar ve izleme şeklimizin de onunla beraber değişmesi iyi olabilir.

Bu yazı, "NBA'de Değişen Oyun Düzeni ve Pozisyonlar" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar