NBA’in En Ünlü Lakapları

Bildiğiniz üzere NBA, takma isimler konusunda bir cennettir. Bazıları çok eğlencelidir. Örneğin; Skip to My Lou (Rafer Alston), Chocolate Thunder (Darryl Dawkins), The World’s Greatest Shooter (Damon Jones), The Human Highlight Film (Dominique Wilkins) ilk aklıma gelenler.

Bazıları ise zaman zaman kullanılmasına rağmen, lakabın sahibi tarafından pek hoş karşılanmazlar. Örneğin oynadığı He Got Game filmindeki karakterin adı olan Jesus Shuttlesworth zaman zaman lakap gibi kullanılsa da Ray Allen tarafından hiç hoş karşılanmadığı biliniyor. Benzer şekilde Big Baby (Glen Davis) için de geçerli.

Tabi ki sıklıkla oyuncu isimleri ve sahip oldukları özellikler arasında yapılan karışımlara sahip lakaplar hep revaçtadır. Mesela; efsanevi bir oyuncu olan Larry Legend (Larry Bird), delilik sınırlarında gezen bir atletizmi ile Vinsanity (Vince Carter), örümceği andıran kol ve bacakları ile Durantula (Kevin Durant), dönemine göre çok büyük bir oyuncu olan Big E (Elvin Hayes), önemli maçların adamı Big Game James (James Worthy), havada süzülen The Glide (Clyde Drexler)  bunların en güzel örnekleri.

İsimlerden ilerlersek, basit ve net kısaltmalar da çok sevilir. PG13 (Paul George), J-Kidd (Jason Kidd), CP3 (Chris Paul), T-mac (Tracy McGrady), KAT (Karl Antony Towns) gibi sayısız lakap da mevcuttur.

Sadece  oyuncular mı? Koçlar da lakap furyasından nasibini alırlar. Hayranı olduğum koçların başında gelen Pop (Greg Popovich) hem isminden hem de babacanlığından dolayı bu lakaba sahiptir. Lakabı adının önüne geçen Red (Arnold Auerbach) hem gençliğindeki kızıl saçları, hem de ünlü öfkesine borçludur. Zen Master (Phil Jackson), tarihin gördüğü en başarılı koçlardan biri olmasını şüphesiz devasa egolara sahip oyuncuları yönetmesini sağlayan zen felsefesine ve takımlara uygulattığı zen öğretilerine borçludur.

Bir de grup halindeki oyuncular için kullanılan lakaplar vardır. En güncel örneği; müthiş iki şutöre ait olan ve topun çemberden geçerken çıkardığı sesi taklit eden Splash Brothers (Stephen Curry ve Klay Thompson). Yine aynı takımın 90’lardaki en son iyi dönemine gelen ve müzik grubunun isminden [Run DMC] ilham alan Run TMC (Tim Hardaway, Mitch Richmond, Chris Mullin), Dallas için müthiş umut vaat eden ancak kendi kavgaları ile dağılan Three J’s (Jason Kidd, Jimmy Jackson, Jamal Mashburn) keyifli örneklerdir.

Anlamlı olan ama pratikte çok kullanılmayan harika lakaplar da vardır. Bunlar genelde oyuncuların özelliklerini baz alırlar. Müthiş tekniği ile The Big Fundamental (Tim Duncan), maç sonlarındaki önemli sayıları ile Big Shot Bob (Robert Horry), siyahi bir oyuncunun lezzetine sahip bir beyaz olarak White Chocolate (Jason Williams), hesaplanamaz ancak büyük etkiye sahip olan ve 0 numaralı formayı giyen Agent Zero (Gilbert Arenas), takıma seyirciyi çekip bilet sattırması kesin olan Big Ticket (Kevin Garnett) harika örneklerdir.

Yine aynı derecede anlamlı olan üsttekilere nazaran daha sıklıkla kullanılanlara bakarsak;

Suratsız / taviz vermez / sert oyunu ve ifadesi ile Chief (Robert Parrish), topu verdiğiniz zaman adrese ulaşacağından emin olduğunuz The Mailman (Karl Malone), pis oyunu ve korkutucu olması ile Boogie (DeMarcus Cousins), alevlendiği zaman öldürücü olan RIP (Richard Hamilton), korkutucu bir Rus silahı gibi takır takır işleyen AK-47 (Andrei Krilenko), aynı isimli filmindeki karakterin adı olan Uncle Drew (Kyrie Irwing), kibirli havası ile Sir (Charles Barkley), Deniz Harp Okulu mezunu olan ve heybetli fiziği ile de lakabın altını dolduran The Admiral (David Robinson) hem renk katan hem de sıklıkla kullanılan lakaplara çok iyi örneklerdir.

Fakat bu yazıda, oyuncunun isminin önüne geçmiş en ünlü lakaplara bir göz atacağız. Bunların bazıları, oyuncuların esas isminin yerine geçmiş bazıları ise isimle kalıcı bir şekilde özdeşleşmiştir.

10 – Spud Webb

1.70 boyu ile bilinen en kısa smaç şampiyonu olan Spud Webb’in esas ismi Anthony Jerome Webb’dir. Spud, lakabını kısa boyundan almıştır ve ismi ile kalıcı olarak özdeşleşenlerden biridir. Oynadığı dönem için iyi bir oyuncu  ve sempatik bir karakter olsa da tarihe geçmesi tabi ki yarışma sayesinde olmuştur. Oyuncu ile ilgili en güzel anektod, smaç yarışmasına kadar aynı takımdaki arkadaşı olan smaç şampiyonu Dominique Wilkins’in yaptığı şu yorumdur :

“Spud’un öyle smaçlar yapabildiğini ben bile bilmiyordum”

9 – Doc Rivers

Doc’da tıpkı Spud gibi bir lakaptır. Esas adı Glen Anton Rivers olmasına rağmen yıllar içinde bu isimle bilinmiştir. Şu an koç olarak bilinse de Doc, dönemi için iyi de bir oyuncuydu. Lakabın hikayesi ise katıldığı bir yaz kampına Dr J tişörtü ile gelmesi ve kısa boyu nedeni ile kendisinin esprili bir şekilde Dr J ile karşılaştırılması (Doc = Dr) nedeni ile olmuştur.

8 – Nate Tiny Archibald

Yine bir kısa boy hikayesi daha. NBA tarihinin önemli oyun kurucularından biri olan Tiny Archibald’ın da lakabı fiziksel özelliklerinden gelmektedir. Fakat yarı şaka, yarı aşağılama ile gelen bu lakap, 18.8 sayı, 7.4 asist kariyer istatistikleri ile bir yüceltme ifadesine dönüşmüştür.

7 – The Beard James Harden

İsmin yerini alanlardan biri olmasa da Harden’ın lakabı da bir pazarlama aracına dönüşmüştür. The Beard ya da Türkçe’de daha sıklıkla kullanıldığı gibi Bay Sakal, şüphesiz ki NBA’de pek görülmeyen ölçüde büyük bir sakala sahiptir.

Bu tür bariz fiziksel özellikler, temelde oyuncunun ekstra ilgi çekmesine neden olur. (Anthony Davis’in de Bay Kaş olması gibi) Fakat Harden bunu oldukça verimli bir şekilde kullanmış, çektiği ilgili mükemmel kişisel rakamlar ile donatmıştır. Belki çok aktif bir lakap olmasa da sadece The Beard ya da Bay Sakal denildiği zaman, ortalama NBA takip eden bir kişinin Harden’ı hatırlamama şansı yoktur.

6 – Penny Hardaway

İsmin önüne geçen lakaplar derken Anfernee “Penny” Hardaway’den bahsetmemek olmaz. Lakabın kökenin büyük annesinin, oyuncuya küçükken söylediği “Pretty” sözcüğünün yöresel söylenimi ile benzerliğinden kaynaklanmaktadır. Yani NBA’den değil evinden ve oyun oynadığı sokaklardan gelen bir lakaptır, hayatı boyunca da üzerine yapışmıştır.

NBA’e ilk geldiği yılarda uzun boylu bir oyun kurucu olması ve gösterişli pasları ile yeni Magic Johnson gözüyle bakılmasına rağmen Shaq ile ayrıldıktan sonra sakatlıklar da gelince Penny maalesef all-star seviyesinin altına düşse de mükemmel jenerik sahnelerde imzası vardır.

5 – King Lebron James

King lakabı birden çok konuya uymakta ve oyuncu ile iyi bir uygunluk sağlamaktadır. Esasen King James, İngiliz Kralı 1. James’in lakabıdır. Esasen King James, günümüzde en popüler olan İncil versiyonunun yazarıdır. Lebron’un eskinin skorerlerinden farklı olarak oyunun her alanına etki eden müthiş oyunu ile en güncel İncil versiyonu arasında bir gönderme mevcuttur. (Eski versiyonları unutun, en iyisi burada!)

Lebron’un heybetli fiziksel yapısı, şampiyonlukları ve NBA üzerindeki etkisi de King lakabının her anlamda altını doldurmaktadır.

4 – Hakeem the Dream Olajuwon

The Dream, yani Rüya lakabının Hakeem için neden mükemmel olduğunu ve bu kadar özdeşleştiğini anlamak için Hakeem’i biraz izlemek yeterli. Nijerya doğumlu olan Hakeem, Dünya’nın pek çok yerindeki çocuk gibi sokaklarda futbol oynayarak büyümüştür.

Doğal olarak futbol, göz/ayak koordinasyonu açısından basketbola nazaran çok daha üstün bir spor. Bu da sonraki yıllarda boyu bir anda uzayan ve ABD’ye gelip basketbolda ilerleyen Hakeem için diğer oyuncularda olmayan bir avantaja dönüşmüştür. (Benzeri bir durum aynı zamanda tekvandoda siyah kemer sahibi olan futbolcu Zlatan İbrahimovic için de geçerlidir)

Şüphesiz ki Hakeem, yıllar boyunca ayak hareketleri deyince akla gelen ilk isimdir. Hakeem’in benzeri uzunlara göre mükemmel olan koordinasyonu, Dream Shake denen kendisinin alamet-i farikası olan hücum hareketlerine dönüşmüştür. Hücumda olduğu kadar savunmadaki üstünlüğünü de gördükten sonra Hakeem’e Rüya / The Dream denilmesi, tam bir olmuşluk havası vermektedir.

3 – Michael Air Jordan

İşte bir marka daha, hem de Sakal ya da Kaş’a göre tartışılmayacak gerçek bir marka. Nike’ın alt markası olarak çıkan Air Jordan, ilerleyen yıllarda resmen Nike’dan bağımsız hale geldi.

Nike şüphesiz ki basketbol pazarının en büyük markası olup, sayısız oyuncunun adına ayakkabı yapmış olsa da Air Jordan’ların yeri ve pazar payı diğerleri ile karşılaştırılamayacak seviyededir. Tıpkı Michael Jordan’ın oyunculuğunun seviyesi gibi…

Jordan’ın ünlü hava harekatlarının, ikonik smaç sahnesi ile birleşmiş halini logosunda taşıyan Air Jordan markası basketbol pazarında önemli bir yere sahiptir. Bu sahne öylesine unutulmazdır ki Jordan’ın heykeli bile aynı duruşa sahiptir.  Her ne kadar Jordan için “His Majesty” yani “Majesteleri” lakabı da sıklıkla kullanılsa da Air lakabı, tüm sektör ve camia için ayrı bir yerdedir.

Michael Jordan

Hani heykelini dikseler beton yetişmez derler ya?

2 – Earvin Magic Johnson

Net bir şekilde, oyuncunun esas isminin önüne geçen lakapların en ünlülerinin başında gelen Magic’in nasıl bir büyüsü olduğunu anlatmaya satırlar yetmez.

Kazandığı şampiyonluklar, gülen yüzü ve karizmasının yanı sıra adeta şapkadan tavşan çıkarır gibi attığı sayılar sonrası gelen paslar ile lakabın hakkını da sonuna kadar vermektedir.

Lakabın kendisi ise lise takımındayken oynadığı 36 sayı, 18 ribaund ve 16 asistlik performansı ile büyülediği bir gazeteciden gelmiştir. Şüphesiz ki kariyerinin o yıllarında Magic gibi merak ve ilgi uyandıran lakabından da çok avantaj sağlamıştır.

1 – Dr J (Julius Erving)

Hep ismin yerine geçen lakaplardan bahsediyoruz, bu öyle bir lakap ki hem ismin hem de soy ismin yerine geçmiştir.

Lisedeki arkadaşı ile birbirlerine Doctor ve Professor lakaplarını takmış olan genç Julius, ilerleyen yıllarda sokak basketbolunda da ünlenince, lakabı kendisinin önünde gitmeye başlamıştır.

Öyle ya The Doctor, saygınlık içeren bir lakaptır. Dr J’nin oyunu ise saygınlığı sonuna kadar hak etmekte ve altını doldurmaktadır. Spektaküler oyunu ve nicelerine ilham olan inanılmaz smaçlarının da etkisi ile NBA tarihinin en büyük kültürel fenomenlerinden birisi olmuştur.

Bonus İçerik: Türk Lakaplar

NBA’deki temilcilerimizin lakaplarına bir göz atalım.

Mehmet Okur – Memo, The Moneyman
Hidayet Türkoğlu – Hedo
Cedi Osman – Jedi, The Last Jedi

Ve Türk basketbolunda pek kullanılmasa da İsmet Badem’in kazandırdığı iki harika lakabı da mutlaka ekleyelim;

Gerçek olamayacak hücum oyunları ile Pegasus (Harun Erdenay) ve kilit savunma yeteneği ile Kelepçe (Alper Yılmaz)

*Favori NBA lakaplarınızı yorumlarda paylaşmayı unutmayın!

Yorumlar