3D Grafikler Bir Gün 2D Grafiklerin Yerini Alacak mı?

CU Amiga, Amiga Action gibi dönemin popüler dergilerinde uzun yazılarla tartışılan bu sorunun cevabı hep “hayır” çıkardı. Sonra mı? Sonra Doom oldu.

Birden bire çoğu büyük yapımcı, hazırlıklı ya da hazırlıksız, 3D oyunlara daldı. 1 yıl sonra onlarca Doom klonu, FPS diye bir tür oldu ve diğer tüm türleri tepe taklak etti. 2 yıl sonra PA grafikli oyunlar retro diye anılmaya başlandı. 4 yıl sonra çıkan her iki oyundan biri 3D olmaya başladı, 6 yıl sonra tümü. Daha sonra “triple A” tabir edeceğimiz oyunlar, piyasayı tamamen ele geçirdi ve iri yapımcılar, ufak yapımcıları yuttu.

İşte bu tarihten sonra, 2010’lara kadar PA’ın unutulmamasını sağlayan, hatta alttan alta geliştiren bir kesim vardı, demo-scene’ciler. Belki hatırlarsınız, disket döneminde oyunların başında crackerların 8 bit müzikli ve bol animasyonlu demoları olurdu. Bu bağımsız programcı grupları aynı zamanda tüm dijital sanatlarla da haşır-neşir olur ve yeteneklerini kısmen böyle sergilerlerdi. Dünyanın pek çok yerinden olan bu gruplar, zaman içinde hep en yeni teknikleri denerken, 8 bit midi müzikleri ve PA’ı asla unutmadılar.

C64 Pixel Artisti Carrion’dan bir Demoscene işi “Still Waiting”.

Bildiğiniz gibi 2009-2010 derken hem indie oyun piyasası, hem mobil oyunlar, hem de sosyal medya oyunları büyük bir patlama yaptı. Bu dönemde hem kolay ve düşük maliyetli bir teknik olmasıyla, hem de retronun kıymete binmesi nedeniyle PA yeniden gündeme geldi.

Ben de 2010 yılında bir arkadaşımla birlikte giriştiğim bir oyun deneyimi sayesinde tekrar PA ile ilgilenmeye başladım. İşte webdeki en büyük PA komünü olan Pixel Joint ile tanışmam böyle oldu. Pixel Joint, 2001’de kişisel bir site olarak kurulmuş, 2004’te dışarıdan üye alımına başlamış ve bugüne kadar dev bir PA galerisi haline gelmiş olmanın yanı sıra, sanatçıların yardımlaştığı forumu, haftalık yarışmaları, PA röportajları ve işbirliği (collaboration) projeleri ile aktif bir PA portalı. Sadece Hall of Fame’i gezinmesi bile zevkli, ancak aktivitelerde yer almak, birçok çaylağı aylar içinde pixel artist haline getiriyor. Bu ortamın büyüsüne kapılan ben de 3 yıldır moderatör olarak görev yapıyorum ve collab projelerini yönetmenin yanı sıra PJ’in öne çıkan sanatçılarıyla röportaj yapıyorum. Tabii bir yandan kendimi geliştirmeye de çalışıyorum; kapaktaki resim 2012’de neredeyse 1 yıla yakın bir sürede yavaş yavaş yaptığım bir iş. Şunu söyleyebilirim ki hemen herkes yeterli deneyimle işe yarar düzeyde PA yapabilir. Zevkli olmasının dışında size renk bilgisi, insan algısı, kompozisyon gibi birçok konuda katkı yapacağını da söyleyebilirim. Tabii ki özellikle bilgisayar oyunu yapıyorsanız ya da yapma hayaliniz varsa çok da işinize yarayacaktır.

Yazarlarımızdan Serkan Özay’dan bir pixel art çalışması.

Günümüzde PA oyunlar dışında alanlarda da sıkça karşımıza çıkıyor. T-shirt baskısından postere, çizgi romanlardan stencillere kadar pek çok farklı medyada PA tekniğinin kullanıldığını görebiliriz. Ayrıca PA ile pek çok aktivite de yapılıyor, ama bu başka bir yazının konusu olsun.

Bu yazıyı fazla uzatmadan sonlandırırken size bazı PA komünlerinin linklerini vermek isterim:

Yazarın notu: Bu yazıya 1 başlığı atarak kendimi bir sorumluluk zincirinin içine sokmuş olduğumu biliyorum ama pixel art hakkında yazmak istediklerimin tümünü tek başlık altında toplamak istemedim. Yazının ikinci kısmının temel pixel art teknikleri, gerekli sayıda kısmın ileri teknikler (animasyon vb.), son kısmının ise pixel art aktiviteleriyle ilgili olmasını planlıyorum. Umuyorum birkaç hafta içinde bunları da yazacağım, ancak önce şu sıralar her an gelebilecek olan ailemizin yeni bireyi için hazırlık yapmam lazım. Görüşmek üzere!