Samhain: Cadılar Bayramı’nın Kökeni

Hazır Gelmişken Sofraya da Buyurun

31 Ekim’in öne çıkan başka bir yanı da, tabii ki ziyafettir (The Feast). Altın Dal’ın yazarı James Frazer, bu dönemin asıl Keltik Yeni Yıl Kutlaması olduğunu söylemiştir. Hasatın sonu demiştik, tarlayla uğraşmak kolay iş değil, ürünü aldıktan sonra tabii ki bunun bayramını kutlayacaklar. Her evde bol yiyecek olduğu için, özellikle o hanelerden çıkmış ölülerin ailelerini ziyaret ettiklerine inanılan bir dönemdi bu. Kendi alemlerinden gelmiş ruhların evlere misafir olması çok normal bir beklentiydi. Eğer ruh evde konukseverlik görürse, ileride hane halkına yardım edeceğine inanılırdı.

Tabii tüm kasaba halkının kostümler giyip korkutucu varlıklar gibi davranması, durağan yaşamları olan köylüler için müthiş bir heyecan ve eğlence kaynağıydı; eylemleri zamanla “Mumming and Guising” diye anılacak soytarılar ve kılık değiştiriciler, o dönemin ozanlarıyla birlikte seyyar tiyatro topluluklarına dönüştüler. Bu tip oyunlar tabii tiyatro salonlarında değil, sokaklarda, evlerde ve hanlarda yer alırdı. Sanırım onları ilkel LARP grupları olarak düşünebiliriz. Kılık değiştirmeyle oluşturulan en bilindik figürlerden biri, Láir Bhán denilen, beyaz çarşaf ve at kafatasıyla yapılan beyaz kısraktı. Beyaz at, Galler’de ölüm alameti olarak bilinirdi.

Gece böyle bir şey görsem büyük ihtimalle tuvalete koşmam gerekir.

Gece böyle bir şey görsem büyük ihtimalle tuvalete koşmam gerekir.

Her şey bu kadar masum değildi tabii. Çok eski kaynaklara baktığımızda, Samhain’de bazı halkların tanrılara ya da doğaüstü varlıklara pek çok kurban sunduğunu görüyoruz ve evet, insan dahil, hatta çocuklar kurban edilirdi. Samhain’in ölümle ilişkilendirilmesinin bir nedeni de, kış için hangi hayvanların kesileceğine karar verme dönemi olmasıdır. Tabii hayvanların kesilip kışa hazır hale getirilmesinden, etlerinin kavrulmasından yani onca çalışmadan sonra, hazır yemek bolken tatil ilan edilip konu komşuya yemek verilmesi epey tanıdık, değil mi?

Ülkenizi Fethettik, Bayramınızı da Güncelliyoruz

Samhain pek çok değişim geçirmiş bir bayramdır. İlk değişim, Romalılar Keltler’i fethettiğinde oldu, Samhain Roma kültüründeki Feralia ve Pomona Festivalleri ile birleşti. Pomona, Roma’da tohumların ve meyvelerin tanrıçasıydı. Dolayısıyla güz meyvelerinin, özellikle elmanın bayram kutlamalarında öne çıkması bu etkiye bağlanabilir. Feralia ise “Ölülere Saygı Günü” gibi bir şeydi diyebiliriz. Bu sırada henüz 1. yüzyıldayız. 7. yüzyılda ise, artık Hristiyanlık iyice oturduğunda yani, Papa 4. Boniface (adında meymenet yok) Hristiyan azizlerini onurlandırmak için 13 Mayıs’ı ziyafet günü ilan etti. 200 yıl kadar sonra, Vatikan normalde 13 Mayıs’ta kutlanan All Saints’ Day yani Azizler Günü’nü hop diye 1 Kasım’a kaydırarak Samhain ile birleştirdi. Halloween adı, All Hallows’ Eve’den gelir (Hallow, kutsamak anlamına gelir). 9. yüzyıla doğru, tüm Avrupa ülkeleri Halloween’i aynı şekilde kutlamaya başladılar. Yine 200 yıl kadar sonra, 2 Kasım da Vatikan tarafından Ruhlar Günü ilan edilecekti.

Gece görsem altıma yapacağım resimler Vol. 2

Gece görsem altıma yapacağım resimler Vol. 2

Balkabağı Demişken…

Oyulabilen meyvelerden yüze sahip fenerler yapmak,  pek çok kültürde eski bir gelenektir, ancak Kuzey ve Batı Avrupa’da özel olarak balkabağı değil,  su kabağı ve şalgam kullanılırdı. Balkabağı, yani bugün bildiğimiz Jack-o’-Lantern için Amerika’lı yazar Washington Irving’i sorumlu tutabiliriz. Bayağı Amerikan icadıdır yani. Irving’in “Legend of Sleepy Hollow’unda anlatılan Başsız Süvari, kafa yerine bir Jack-o’-Lantern taşır. Jack-o’-Lantern için bol bol efsane bulabilirsiniz. Çoğu yine Avrupa’dan çıkma Will-oWisp’in farklı versiyonlarıdır. Pagan kökenli her şeyin raconuna uygun olarak, şeytanlı hikayeler de içerir.

Hristiyanlık yayıldıkça, Pagan inançlarını ve cadılığı nasıl şeytanlaştırdıklarını sanırım söylememe gerek yoktur. Samhain, doğası nedeniyle şeytanlarla özdeşleştirilen en önemli günlerden biriydi. Jack-o’-Lantern’ların, Araf’ta kalmış Hristiyan ruhlarını temsil ettiği de söylenir. Yine başka bir söylenceye göre bu tip fenerler,  Samhain’in kendi müritlerini tanıması için konulurdu ki, evlerine felaket getirmesin. Mumlar en az üç gün yakılmazsa, Samhain’in onları yerle bir edeceğine inanılırdı.

Bugün çoğumuzun tarımla ilgisi bile yok. Yiyecek ihtiyacımızı süpermarketlerden karşılıyoruz. Dolayısıyla başta son derece basit olan, sonra işgaller arttıkça ve inançlar değiştikçe karmaşık bir tarihe sahip olan bu bayramı sadece eğlence olarak algılamamız kadar normal bir şey olamaz. Acı olan nokta, bu bayram vesilesiyle artık perileri değil kapitalist patronları besliyor olmamız. Halloween’in saf eğlenceden ibaret bir bayram haline gelmesi, Amerika’da 1920’lere tekabül eder. Avrupa’dan gitmiş bir kültürün Amerikan öğeleriyle geri dönmüş olması hayli ilginçtir.

Samhain_6

Diyeceğim o ki, bayramlar milliyetten bağımsızdır, canı isteyen kutlayabilir. Cadılar Bayramı’nız kutlu olsun! Kabak tatlısı da şimdiden afiyet olsun.

* Beltane, Mayıs bayramıdır, hayatın kutlandığı gündür.
**Bu tip mezarlar genellikle megalitlerle yapılırdı. Megalite örnek olarak Stonehenge’deki taşları veya bizim peri bacalarını verebilirim. Bu taşların dünyaya özel bir tür enerji yaydığına inanılır.

Samhain ve dönüm noktası belirleyen bu tür eski bayramlar ilgi alanım olduğu için, arada bu sayfayı güncelleyebilirim. Güncelledikçe not düşeceğim.

Bu yazı, "Geleneksel Kutlamalar ve Kökenleri" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar