Tarihten İlginç Karakterler: Jean d’Arc

Charles’ın kral olmasının ardından başkente ani bir taaruz için ordu isteyen Jean uzunca bir süre istediğini elde edemedi. Burgondy dükü ile arasını düzeltmek isteyen Charles dükün hoşuna gitmeyecek şeyler yapmaktan kaçınıyordu. Ancak sonunda Jean istediğini elde etmişti veyahut ettiğini sanmıştı. Söylenenlere göre Jean’a verilen ordu Burgondy dükünün çabaları ile işe yaramaz bir hâle getirilmiş ve yetersizdi. Buna rağmen şehre giren Jean yaralanmış ve başarısız olmuştu. Geri döndüğünde Charles’tan ülkeyi düşmanlardan temizleyecek güçte bir ordu isteyen Jean’ın ise yine istediğini alamadı. Tek elde edebildiği kendisine ve ailesine verilen soyluluk ünvanı ile köyünde yaşayan insanların vergilerden affedilmesi oldu.

Onun bir azize olarak görülmesinden ve edindiği güçten rahatsız olan çeşitli kişilerce tutsak edildi. Bu kişiler arasında ondan neredeyse nefret eden Pierre Cauchon adlı bir papaz ve Lüksemburg dükü de vardı. Cauchon, Jean’ın Engizisyon mahkemelerince yargılanmasının uygun olacağını düşünüyordu. Bu düşünceye uygun olarak tuzağa düşürülüp Rouen’e götürülen Jean başlarında Cauchon’un bulunduğu kırk din adamı tarafından yargılandı. Kurulda kötü bir Engizisyoncu olarak bilinen Jean Lemaistre de vardı. Kurula göre suçu büyücülük yapması ve dine uygun olmayan fikirler öne sürmesi idi. Jean’ın yargılandığı tutsaklık süreci bir yıl sürdü ancak Charles bu süreçte onu kurtarmak için bir çaba sarf etmedi.

Cauchon, Jean’dan suçlu olduğunu imzaladığı bir belge almak istiyordu ve bu bir yıllık süreç sonunda başarılı da oldu. Jean düştüğü hataları kabul eden bir itirafnâme imzaladı. Jean’a yüklenen suçlar belli başlı on iki noktada toplanıyordu. En önemlisi genç kızın gördüğü seslerin ve görüntülerin şeytana ait olduğu iddiası idi. Bunun dışında kiliseyi hiçe sayarak Tanrı ve azizleri ile iletişim kurduğunu söylemiş, erkek elbiseleri giyerek kendi cinsini küçük düşürmüştü, kehanetlerde bulunmuştu ve yalan söylemişti. Bu itirafnâmeden sonra müebbet hapsin uygun olduğu düşünülüyordu ancak mahkeme Jean’dan bundan sonraki duruşmalara erkek kıyafeti giymeyeceğine dair bir söz aldı. Buna rağmen ertesi duruşmadan önce kendisine yeni bir kıyafet verilmeyen Jean erkek kıyafeti ile mahkemeye katılmak zorunda kaldı. Bu davranışı sözünü tutmamak ve isyankârlık olarak değerlendirildi ve diri diri yakılmaya mahkûm edildi. 1431 yılında henüz on dokuz yaşında olan Jean’ın infazı dinsel bir tören eşliğinde gerçekleşti.

1999 Yapım Jeanne d’Arc The Messenger filminden bir sahne

Bu olaydan yirmi beş yıl sonra VII. Charles’ın isteği ile kurulan başka bir mahkeme Cauchon’un kararını bozup Jean D’arc’ın suçsuz olduğunu ilan etti. Ve dört yüz doksan yıl sonra Papa 14. Benedict Jean d’arc’ın adını azizeler arasına geçirdi. Tam bu noktada anımsadığım bir söz ile yazımı bitirmek istiyorum.

“Geç gelen teselli idamdan sonraki bağışlamaya benzer.” William Shakespeare

Yorumlar