Üç Harflilere Dair – 2. Bölüm

Bu tip anekdotlar Türklerle irtibata geçen diğer kültürlere ait kaynaklarda daha çok dikkat çekmektedir. Mesela Çin kültüründeki büyülü kılıç geleneği genellikle kuzeyden veya batıdan gelen, Çinli olmayan göçebelere atfedilmektedir. Çin sarayında kötü ruh kovma ayinleri yapan şamanların hayvan kılığına girerek, şeftali ağacından yahut kamıştan kılıçlarla, sopalarla kötü ruhlara saldırmalarına ilişkin tasvirlerin varlığından bahsedilmektedir. Konuyla ilgili olarak araştırmacı İdris Şah, öne sürdüğü “büyü teorisinde” büyü geleneğini Orta Asya yaylalarından gelme bozkır topluluklarının şamanî geleneğine dayandırır ve Uzakdoğu’daki şeytan tasvirlerinin Orta Doğu şeytanlarına şaşılacak ölçüde benzemesinin nedenini de bu etkiye bağlar.

Bir başka örnek, Göktürkler döneminde Doğu Roma İmparatorluğu’nun (Bizans) Zemarkhos başkanlığında gönderdiği elçi heyetinin şamanlarla karşılaşmalarıdır. Buna göre Zemarkhos ve elçi heyetinin yanlarına gelen şamanlar, beraberlerinde getirdikleri eşyaları bir yere topluca yığdıktan sonra sonra okuyup üflemelere başlamışlar, çalıdan ateş yakmışlar ve Türkçe sözler mırıldanarak zillerle borularla Bizans elçi heyetinin dikkatini çeken bir ayin gerçekleştirmişlerdir. Gürültüyü arttırıp kötü ruhları kovalamak için yanan dalları etrafta dolaştırıp dans etmeye başlamışlar, elçilik heyetine eşlik eden Göktürklerle Sogdların şeytanlarını kovaladıktan sonra, Bizans elçilerini de ateşten geçirmişlerdir. Günümüzde de Türk toplulukları arasındaki ateşten geçme, atlama şeklindeki inanışın yanı sıra tütsü üzerinden geçme, atlama türünden uygulamalar söz konusudur. Mesela Konya yöresinde nazara uğradığı düşünülen kimselerin evinde üzerlik (yüzerlik) otuyla tütsü yakıldıktan ve tüm odalar tütsülendikten sonra tütmekte olan tava ev ahalisinin üzerinde dolaştırılmakta, ardından bu kimseler üçer kere yerde tutulan tütsünün üzerinden atlatılmaktadır.

jin6

En dikkat çekici örneklerden biri Kaşgarlı Mahmud’un yazmış olduğu Türk dilinin ilk sözlüğü Divan-ı Lügati’t-Türk’te, Türklerdeki cin ve ruh inanışlarıyla ilgili bazı tabirlerdir:

Isrık: Nazara ve cin çarpmasına uğramış çocukları tedavi ederken kullanılan bir kelime. Yüzüne duman ve buğu (tütsü) tutularak “ısrık” “ısrık” denir; “ey cin, ısırılmış ol” demektir

Abaçı: Umacı. Çocuklar korkutulmak istendiği zaman “abacı keldi” denir; “umacı geldi” demektir.

Onujın: Çölde insanı öldüren gulyabani.

Arwaş: “Kamlar kamug arwaşdı”, kâhinler birtakım sözler mırıldandılar (büyülü dualar ettiler). Cin çarpmasını tedavi sırasında söyledikleri şeyler için de aynı fiil (arwaşurarwaşmak) kullanılır.

(Kap-) Oglanıg yil kapdı: Oğlanı cin çarptı. Kapar, kapmak. Rüzgar bir elbise vb. şeyi uçurursa aynıdır.

(Kapın-) Oglan yel kapındı: Çocuk cin çarpmasına uğradı.

Yilpik: Cin çarpması. Erke yilpik tegdi. Adamı cin çarptı.

(Yilpire-) Er yilpiredi: Adam cin çarpmış gibi yüzünü bir sağa bir sola çevirdi. 

(Yelpin-) oglan yelpindi: Çocuk cin çarpmasına uğradı. 

jin7

Yil: Cin. Bundan “er yelpindi” denir; “adamı cin çarptı” demekti

Kovuç: Herhangi bir cin çarpması izi. Buna yakalanan, yüzüne soğuk su çarparak tedavi edilir. Sonra da “Kovuç! Kovuç!” denir ve üzerlik (yüzerlik, Anadolu’da halen tütsü amacıyla kullanılmaktadır) ve öd ağacı ile tütsülenir. Sanıyorum ki bu, “kaç ve firar et ey cin” anlamındaki “kaç kaç” sözlerinden alınmıştır. 

Kovuz: “Kovuç”un bir şekli. Oğuz lehçesi. Bundan: “yil kovuz bitiği” denir; “cin ve çarpmanın muskası” demektir.

Çıwı: Cin grubunun adı. Türkler şöyle inanırlar. İki grup savaştığı zaman, bunların ülkelerinde oturan cinler de savaşırlar; çünkü (cinler) ülkelerinin insan sahiplerine sıkı sıkıya bağlıdır, derler. Hangi grup (cinlerden) kazanırsa ertesi zafer, o grubun ülkesinin sahibine ait olur. Geceleyin bu iki gruptan hangisi yenilirse kaçış, ülkesinde bu (yenilen) cinlerin oturduğu hükümdara düşer. Türk orduları, savaş gecesi saklanırlar ve cinlerin oklarının üzerlerine düşmesinden korunmak için çadırlarına girerler. Bu, onlar arasında bilinen bir şeydir.

(Tokı-) Erni yil tokıdı: Adamı cin çarptı.

Bu yazı, "Üç Harflilere Dair" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar