Bayi Toplantısı Var

Veledin bizi götürdüğü yer, söylediği gibi güzel görünüyor. Biraz pahalı tutacağı belli ancak hem kendim pis yerlerden hazzetmiyorum hem de dandik bir yerde kalarak aile adımıza gölge düşüremem. Mekana girdiğimizde adamlarımıza uygun bir dille uyarı yapıyorum :

“Bokunu çıkarır, taşkınlık yaparsanız kafanızı kırarım!”

Adamlar anlamış görünüyorlar ancak kuzen Gümüşel, biz daha yemek yerken garson kızları mıncıklamaya başlıyor. Ben bu heriften gün geçtikçe daha fazla tiksinmeye başladığımı fark ediyorum.

DM: “İçeride yemek, tütsü ve kadın kokuları var!” dedikten sonra bir ara “vaginal odor” diye bir terim ortaya atılıyor. Töbe yareppim bu ne ola ki ben ilk defa duymuşem?

Henüz oyuna girmeyen, ileride warlock olacak oyuncu (şimdilik X diye kısaltacağım): Abi resmen vaginal odor dedi yaa…
Ben: Hodor mu?
Gümüşel: Vajina mı (Evet, epey farklı düşünüyoruz)?
DM: Ne Hodor’u ya?
Ben: Hodor demedi mi olm?
X: Abi o kokuya öyle deniyor, sen şey yapmaya kalktın ya hani.
Gümüşel: Ne yaptığıma?
X: Yaptığına değil, şeyine…
Gümüşel: Neyine?
DM: Hani balık gibi ekşi kokarmış ya, onun adı vaginal odor.
Ben: Hodor mu?
DM: Abi taktın ha Hodor’a!
Ben: Hodor diyosunuz olm
X: Hodor değil ya odor!
Zuros (Az sonra oyuna girecek olan kuzen): Hımmm, anlamadım.

Muhabbet epeyce sürüyor, sonra neyi kast ettiklerini anlıyoruz ancak epey gereksizce vakit harcıyoruz. O kinle ve konsantrasyon dağınıklığıyla, oyun içi ilk diyalogta sapıtıyorum.

Ben: Evin sahibine gidip vaginal odor var mı diye soruyorum?
DM: Nasıl ya?
Ben: Püh! Hodorlar götürsün sizi, kafam karıştı iyice. İyi şarap var mı diye soruyorum.
DM: Haa var, hemen getiriyorlar.
Ben: İyi bahçeye çıkıyorum, açık havada az az içeceğim.
Gümüşel: Ben kızı alıp, 3 adamımla birlikte odaya gidiyorum.
DM: Abi hepinizle birlikte gelmiyor, tek seninle geleceğini söylüyor.
Gümüşel: Biz bir takımız. Her yere birlikte gideriz.
DM: La havle… Kız gelmiyor abi.
Gümüşel: O zaman 3 tane kız çağırıyoruz. Hiç eğlenmemize izin vermiyosun ha!

İbretle izliyorum…