Adalet Arayışındaki İkinci Aşama- Kudret

Seri kitaplar ile ilgili daha evvelden de sitede bir çok yazı yazdık, çizdik, birbirinden farklı türlere ait yapımlar hakkında konuştuk ettik. Konunun tek kitap içerisinde başlayıp nihayete erdiği okumaları daha çok sevsem de son dönemde fazlaca kaliteli seri kitap okuyucu ile buluşunca kayıtsız kalmak olmazdı. Giriş taksiminde de anlaşılacağı üzere bu yazımızın konusu da bir seri hakkında. İlk kitabı ile 2014 yılında bilimkurgu alanındaki en prestijli ödüllerden beş tanesini toplayan Adalet serisinin ikinci kitabı Kudret konuğumuz.

Bundan yaklaşık bir sene kadar evvel Adalet ile ilgili bir yazı yazmış, kitabı enine boyuna incelemiştik. Tekrar okumak, bir göz atmak isteyen olursa diye şuraya bırakıyorum yazıyı.

İntikam İçin Yola Çıkmış Bir Uzay Gemisinin Hatıraları: Adalet

Merhamet Yolculuğu

Bir önceki kitapta döneminin en güçlü donanma gemilerinden olan ancak başına gelen bir dizi felaket ve maruz kaldığı siyasi komplolar sebebiyle tüm gücünü ve etkinliğini kaybetmiş olan Toren’in Adaleti adlı bir uzay gemisinin intikam serüvenini okumuştuk. Mevcut insan ırkının -yeni adımız Radchai- adeta başındaki Anaander Mianaai’nin kendi yönetimi -ve kişiliği- ile başlayıp tüm bir ulusu tehdit eden bir faciaya doğru ilerleyen olayların ardından ikinci kitap ile hikayeye devam ediyoruz.

Kudret

Yazar Ann Leckie

Yeni kimliği Breq Mianaai olan ve geriye sadece tek bir bedeni kalan -bu beden (ya da kitaplardaki tabir ile bağıl) konusu ilk kitapta dikkatle okunmalı- Toren’in Adaleti, mevcut siyasi durum sebebi ile baş düşmanının soy adını alır ve onun adına çalışmaya başlar. Hemde askeri bakımdan en yüksek rütbede, Radch ordusunun Donanma Komutanı kimliğini kazanır. Geçmişi ile en uyumlu konumda olduğunu söyleyebiliriz. Ancak zaman zaman yaşadığı psikolojik bunalımlardan yaşadığı kimlik çatışmasına da şahit oluyoruz. Anaander Mianaai’nin emri üzerine Athoek adlı sistemin güvenliğini sağlamak -bahanesi ile- üzere yola çıkar. Bir Merhamet’e komuta ederek en kısa sürede görev yerine doğru harekete geçer. İlk kitabın sonunda karşılaştığımız çatışmaların etkilerinin hala taze olması bu görevi elzem kılar. Ancak Breq yola çıktıktan çok kısa bir süre sonra mevcut görevin çok daha farklı bir boyutta incelenmesi gerektiğini fark eder.

Herhangi bir savaş ve ya baskının önüne geçilebilmesi için gezegenler ve sistemler arası tüm geçitler kapatılmıştır. Radch ulusunun devamlılığını koruması için gerekli olan bu önlemin arkasında daha farklı sebepler olduğu çok geçmeden anlaşılır. Zira herhangi bir dış tehdidin göz önünde bulundurulmadığı durumda, birileri bunu kullanarak iç savaş çıkarmak istemektedir. Hatta işler öyle bir noktaya ulaşır ki gezegenler arası geçitlerde insanların, “medeni” olmayan bireylerin kaybolduğu ve bu durumun sümen altı edildiği anlaşılır.

Mevcut durumun anlaşılması ve Radch’ın karşı karşıya kaldığı tehdidin ne boyutlarda olduğunun ortaya çıkarmak Breq Mianaai’ye kalır. Ezeli düşmanını ve ulusunu kurtarmak onun ellerindedir.

Güzel Bir İkinci

Bilimkurgu okumaları yaparken seri kitaplar söz konusu olduğunda konuya daha dikkatle odaklanmak gerektiğini düşünüyorum. İlk olarak senaryonun kitaplar arasında dengeli bir dağılım göstermesi ve okuyucunun serinin herhangi bir kitabını okurken yılmaması, bıkmaması gerekir. Sanıyorum yazarın önündeki en büyük engellerden bir tanesi de bu devamlılık ve beraberindeki tutarlı olma durumu. Zira örnek vermek gerekirse ilk kitabı başarılı olduktan sonra devam kitaplarında aynı tempoyu yakalayamadığı için okuyucu kaybetme tehlikesi her daim mevcut.

Üçlemenin kapakları

Bu durumun kitaplarında yaşanmadığını söyleyebilirim. İlk kitabı okurken de Kudret’i okurken de herhangi bir tempo düşüklüğü ve ya senaryo da tutarsızlığın olduğunu görmedim. Birbirini destekleyen bir akışla, tempoyla okura sunulmuş kitaplara imza atmış yazar. Genellikle seri kitaplarda karşılaştığımız ‘ilk kitaba oranla daha rahat adapte olma’ durumu bu kitap içinde geçerli. Sebebi; okuyucunun birinci kitap ile yeni tanıştığı bir evreni tanıması, anlaması sırasında harcadığı mesainin daha uzun olmasından kaynaklanıyor. Hatırlarsanız ilk kitabın normal şartlarda bile çok akıcı olmadığını söylemiştik. Bu gibi sebeplerle ikinci ve devam eden kitaplarda okurun her zaman daha rahat olduğunu söyleyebilirim. Kudret içinde aynı şey geçerli. Artık tanıdığımız karakterler ve evren söz konusu olduğu için yağ gibi kayıyor kitap. Okurun istediği tam olarak bu, rahat ve anlayarak okuyabilmek.

Bu yazı, "İthaki Kütüphanesi" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar