Yakalanan suçlular aynı bizdeki gibi gözaltına alınıyor, tutuklanıyor ve işledikleri suça bağlı olarak hapse atılıp çalıştırılabiliyor, penal legion dediğimiz tamamen suçlulardan oluşan birliklere “tayin” edilebiliyor, lobotomi sonrasında servitor haline getirilebiliyor veya şanslılarsa imparatorluk muhafızlarına atanabiliyorlar. Şanslılarsa diyorum çünkü penal legionlar genelde “İmparator’un affı”’nı kazanmak için intihar görevlerine veya kurtulma şansı çok olmayan yerlerde görev yapıyorlar.

Eğer bu suçlu bir Psyker ise olaylar biraz değişiyor. Bu arkadaşlar Warp’a karşı hassaslar ve büyü diye tabir edebileceğimiz şeyler yapabiliyorlar. Ancak sorun şu, Warp dediğimiz ortam force gibi veya FR’daki Weave gibi saf kudretten oluşmuyor, içinde şeytan (Daemon) dediğimiz varlıklar ve kaos tanrıları da var ve bu şeytanlar fiziksel dünyada bedenlenmeyi bu arkadaşlarımızı possess ederek yapıyorlar. Zaten Psykerların görüldükleri, ya da şüphelenildikleri, yerde öldürülmelerinin sebebi bu. Eğer şanslılarsa ve gezegenin yörüngesinde bir Black Ship of Terra geziyorsa adamı oraya gönderiyorlar. Ama çok zaman Arbites bu şekilde yakaladığı bireyleri kafa arkasından bir atışla ödüllendiriyor.

Diyelim ki bir kült aktivitesi oldu, bu durumda Arbites bunu Engizisyon’a bildirmekle yükümlü. Engizisyon ise sınırsız yetkiye, Altın Taht’ın tüm otoritesiyle, sahip bireyleri barındıran bir organizasyon. Detaylı biçimde ona da gireceğiz.  Zira dışarıdan monolitik bir yapı olarak görünse de, Engizisyon kendi içinde hem ilgi alanına hem de ideolojilere göre bölünük bir yapı. Bildirdikten sonra da engizisyona her şekilde destek vermek zorundalar. Zaten isterse gezegeni “Exterminatus” emri ile uzaydan tektonik füze veya virüs bombalarıyla sterilize edebilecek yetkiye sahip bir adamı veya kadını kızdırmak kötü fikir.

Leman Russ ve Space Wolfların “Prospero Selfiesi”

Space Marine Demedin? Yok mu Bu Adamlar?

Space Marineler Warhammer 40k evreninde şehirlerde falan çok olmazlar. Adamların hayatları eğitim, indoktrinasyon, talim ve sıklıkla savaş içinde geçtiğinden normal bir imparatorluk vatandaşı için Space Marine dediğimiz adamlar bir mit. İmparatorluk Muhafızlarında görev yapsanız bile çok şanslı, veya şanssızsanız, bu adamları iş başında görüyorsunuz. Zira muhafızlarla kıyasla, Space Marineler gerçekten az sayıdalar ve çok çok gerektikleri yerlerde kullanılıyorlar. Şanssızlık da burada zaten, eğer ortamda Space Marine varsa, kafasında miğferi elinde lazer tüfeği ve üzerinde bildiğiniz kurşungeçirmez yelek kıvamında bir zırh olan piyadenin çok bir yaşam şansı olmayan bir ortam olduğu kesin gibi bir şey. Tabii muhafızların elindeki tek şey piyade değil, Baneblade dediğimiz küçük bir apartman kompleksi (uzunluk:13 mt, genişlik 8 mt) ebadında tankları, Basilisk adında 132 milimlik obüsüyle atıldığı yerde krater açan topçuları ve çeşit çeşit varyasyona sahip Leman Russ tankları mevcut.

Daha Fazla Detay? Kitaaph? Okuaaa??

Özellikle Engizisyon romanlarında (Inquisition War, Eisenhorn, Ravenor) ve Ciaphas Cain serisinde normal insanların da olduğu bir evren portresi çiziliyor.  Mesela Ravenor’un girişinde bir imparatorluk şehrinin, ki gezegenlerle kıyasla kötüce bir yerdeler, nasıl çeşitli üyelere sahip olduğunu şu pasajdan görüyoruz. Burada kendisi zihinler arasında geziyor:

“[…] Ben Matrie adında bir fahişeyim, güzelim ama sevgilim-koruyucum tarafından hor görülüyorum, yeni ve zengin koruyucu bulmayı hayal ediyorum. Eteklerim dantelle ağırlaşmış.

Ben Tre Brogger’im, son derece sarhoşum. Bar tezgahında bir bardak amasec alabilmek için cebimdeki bozuklukları sayıyorum.

Ben isimsiz bir hırsızım. Nefes nefeseyim. Elimdeki bıçak kanla kayganlaşmış, sanırım bir klana üyeyim ve sanırım klan yeni elime geçirdiğim kredi kartı ve cep saatiyle mutlu olacak.