A’dan Z’ye Warhammer 40K Evreni – Orklar
Şu ana kadar bütün Warhammer 40K yazılarımızda hep vurguladığımız bir şey vardı: “41. Bin yılda her yerde savaş vardır.” Bugün 41. bin yılda her yerde olan ve adı her zaman savaş ile anılan başka bir şeyi anlatacağız: Orklar.
Orklar galaksinin sayıca en fazla olan ırkıdır ve tıpkı bir hastalık gibi her tarafa yayılmışlardır. Bazı gezegenlerde ufak çeteler, bazı sektörlerde ise küçük imparatorluklar olarak örgütlenmiş olan bu ırkın bütün bireylerinin, bir şekilde bir araya gelmesi durumunda bütün galaksiyi tertemiz edebileceği düşünülür. Öteki taraftan Orkların kendi aralarında kavgaya müsait yapısı ve savaşa olan açlıkları sebebiyle böyle bir durumun olamayacağı kesin gibidir.
WAAAAAAGH! Nedir? Nasıl yapılır?
“WAAAAAAGH!” kısaca büyük yazılan, içinde en az üç “a” harfi barındıran ve orklar tarafından kullanılan bir savaş çığlığı olmakla beraber, başka bir sürü manası olan bir kelimedir. Bu manaları incelemeden önce orkların kökenlerinden bahsetmemiz gerekecek.
Günümüzden milyonlarca yıl önce evren, Necronlar ve Old One’ların savaşına sahne olmaktaydı. İlk başta Old One’lar teknolojik üstünlükleri ile bu savaşı kazanır gibi olsalar da, savaşın ortalarına doğru Necron ırkı yeni farkına vardıkları C’Tan tanrıları ile bir anlaşma yapmış ve kendilerini çok güçlü metal bedenlere koyarak ölümsüzlük kazanmışlardı.
Old One’lar savaşı kaybetmek üzereyken, ellerindeki genetik teknolojisi ile kendileri adına savaşacak bir ırk üretmek için uğraşmaya başladılar. Bu çabaların sonucunda ortaya adeta biyolojik bir silah sayılabilecek ork ırkı çıktı. Orklar genetik olarak sadece savaşmak için kodlanmışlardı ve en kötü koşullarda bile hayatta kalabilecek sistemlere sahiplerdi. İhtiyaçları olan bütün teknolojik ve askeri bilgi genlerine kayıtlıydı ve hepsinin az da olsa psişik bir potansiyeli vardı. Vücutlarında bulunan klorofil sayesinde bitkiler gibi yeşil renkte olacaklar ama zor şartlarda sadece kendi besinlerini üreterek hayatta kalabileceklerdi. Old One’lar bu yeni üretimlerini psişik olarak kontrol etmelerini sağlayacak olan mekanizmayı oturtamadan tarihe gömüldüler. Bu mekanizma olmadan Orklar üretilme amaçları olan savaşın peşinde koşmaya başladılar. Zaman içerisinde toplumsal yapılarını ve kültürlerini oturtup Old One’ların varlığını bile unuttular.
Ork Fizyolojisi
Orklar sadece savaş için genetik olarak üretilmiş yaratıklardır ve genetik yapıları hayvan-bitki ve mantar genlerinin bir karışımıdır. Hayatları boyunca etrafa saçtıkları sporlar ile ürerler ve genelde et olmak üzere birçok farklı besin kaynağı ile beslenirler. Yeşil renklerini aldıkları klorofil maddesi sayesinde ışıktan enerji sağlayabilirler.
Bir ork sporu eğer karanlık ve nemli bir yere düşerse mantar oluşturmaya başlar. Bu mantar toprak altında büyümekte olan ork embryosu için düzenli olarak besin sağlar. Yavru ork uygun bir büyüklüğe eriştiğinde yeri parçalayarak çıkar ve ork argosunda “boy” (oğlan, çocuk, eleman) olarak adlandırılır. Hayata yeni başlayan ork içgüdüsel olarak yiyecek ve malzeme bulmayı ve savaş aletleri yapmayı bilir.
Orkların savaşma yeteneği ve taktik bilgisi de içgüdüsel ve genetiktir. Keselerinden çıkan orklar zamanla
birbirlerini bulur ve kabileler oluşturmaya başlarlar. Bu kabilelere Feral Orklar denir ve henüz ork teknolojisinin ileri
örneklerinden mahrum olduklarından ilkel silahlarla, savaşacak birilerini ararlar. Orkların ileri teknolojisinin oluşmasını sağlayan şey ise “Mekboy” denilen ve genlerinde silah, motorlu araçlar, günlük aletler, uçak-uzay gemisi yapımı, güç kalkanları ve teleportasyon cihazları gibi şeylerin bilgisini taşıyan orklardır. Bu orklar dünyaya geldikçe kabilenin elindeki teknolojik imkanlar ve kaynaklar artar. Mekboylar ellerindeki cihazın neden veya nasıl çalıştığı hakkında çoğunlukla herhangi bir fikre sahip değillerdir, onlar sadece içgüdülerini kullanarak araç veya cihaz üretirler. Bütün bunlara rağmen bazı ork gruplarının ilkel hayatı tercih ettiği de görülmüştür.
Benzer Yazılar
