A’dan Z’ye Warhammer 40k – Space Marine’ler

Gelelim organlara. Bahsettiğim üzere 19 tane organ var. Bu arada bu organlar bu sırayla takılıyorlar çünkü bir önceki organ olmadan diğerlerinin çalışması ya mümkün değil, ya da takılan adamı öldürecek nitelikte. Listelersek;

İkincil Kalp

Bu organ Space Marine’imizin daha çok sevgi duymasını sağlayan bir organ. Bunun haricinde space marine fizyolojisinin gerektirdiği kan bizim damarlarımızda dolanan cinsten bir kan değil. Ve bunu normal bir insan kalbinin efektif biçimde pompalaması da mümkün değil. Bir de savaşta ana kalp hasar gördüğünde ayakta ve hayatta kalmasını sağlıyor bu organ.

Ossmodula

Küçük bir tüpe benzeyen bu organ, iskeletin daha fazla sertleşmesini ve kemiklerin Marine yemeklerine katılan özel seramik bazlı kimyasalları özümsemesini sağlıyor. Bu sayede, takıldıktan 2 sene sonra, marine’imizin iskeleti hem uzuyor hem de kırılması daha zor hale geliyor. Buna ek olarak da kaburgaları da kurşungeçirmez tek bir kemik haline geliyor. Yani normal bir askerin atladığında iki bacağını kıracağı mesafeleri bu arkadaşlar hop diye atlayabiliyorlar ve dahası üstlerine geçirecekleri Space Marine zırhını kaldırabilecek hale geliyorlar.

Biscopea

Bu daire biçimindeki organ göğüs boşluğuna yerleştiriliyor ve marine’imizin kas gelişimini arttırıyor. Buna ek olarak daha sonra eklenecek implantlara uygun hormonal zemin hazırlıyorlar. Bu organ sayesinde zaten space marine’imizin kas yapısı Arnold Schwarzenegger’i zavallı bir çömez olarak bırakacak hale geliyor. Aslında düşündüğünüzde bu arkadaşların ana silah olarak kullandıkları bolter normalde bir araca monteli biçimde kullanılabilecek bir aletken tek elde takır takır saydırabilmelerini de sağlıyor.

sm02

Haemastamen

Marine’lerimizin kanlarının normal kan olmadığını söylemiştim değil mi? İşte ana dolaşım sistemine takılan bu organ ile bu özel kan üretilebilir hale geliyor. Bu kan hem daha fazla oksijen tutuyor ve bu sayede marine’imizin kanı daha parlak bir kırmızıya dönüşüyor ve yine daha sonra takılacak organlara uygun fizyolojik zemin hazırlıyor.

Larraman Organı

Karaciğere benzeyen ve bir golf topu büyüklüğünde olan bu organla vücuda Larraman hücreleri veriliyor. Bu hücreler, marine’imiz yaralandığında, kanı çok kısa sürede katılaşarak kan kaybını engelliyor. Bu sayede mesela marine’imizin kolu koptuğunda kan kaybından ölmüyor ve savaşmaya devam ediyor.

Katalepsean Nodu

İşte bu organdan istiyorum ben arkadaş. Bu organ beynin arka kısmına yerleştiriliyor ve vücut uykusuz kaldığında beynin çeşitli yerlerini kapatarak Marine’imizin uyku ile uyanıklık arasında çatışmasına imkan veriyor. Her ne kadar bu, uyku sorununa tamamen bir çözüm sağlamasa da, romanlarda okuduğumuz uyumayan space marine’ler kavramının olmasını sağlıyor. Pratik olarak bir space marine 4 saatlik uyku ile 2 hafta uyanık gezebiliyor.

SpaceMarine

Preomnor

Bu implant ile mide zehirleri veya yenilemez cinsten yiyecekleri sindirebilir hale geliyor. Preomnor sindirim işlemi yapmıyor bu arada, sadece mideye gelmeden evvel besinleri dekontamine ederek sindirilebilmesini sağlıyor ve eğer yiyecek son derece zehirliyse, sindirime katılmadan atılmasını sağlıyor.

Omophagea

Bu implant Marine’imizin yiyerek öğrenmesini sağlıyor. Yeri omurilik bu organın ama beynin de bir parçası. Dört sinir bağı karın duvarı ile omurgaya bağlanıyor. Bu sayede de marine’imizin yediği etin genetik materyali “okunabilir” hale geliyor. Bu bilgi direkt olarak Marine’in beynine hatıra olarak yerleşiyor. Zaten bu organ yüzünden Astartes birliklerinin kan içme veya kanibalistik pratikleri var. Zaman içinde bu organın mutasyon geçirmesiyle bazı bölüklerin doğal olmayan biçimde kana veya ete bağımlılığı olabiliyor bu arada.

Çokluciğer

Bu organ tahmin edebileceğiniz üzere marine’imizin oksijeni az olan veya zehirli atmosferlerde nefes almasını sağlıyor. Doğal ciğerler kas dokusu ile kapatılarak, bu organ solunum işlemini sağlamaya başlıyor. Aynı zamanda da çok etkin toksin dağıtım sistemine sahip olmasını da sağlıyor.

Bu yazı, "A'dan Z'ye Warhammer 40K Evreni" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar