A’dan Z’ye Warhammer 40k – Space Marine’ler
Occulobe
Bu implant beynin üstünde duruyor ve Marine’imizin gözlerinin yapılan hormon ve genetik terapilere uyum sağlamasını mümkün kılıyor. Bu da dolayısıyla Apothecarylerin marine’lerin göz gelişimi üzerinde etkide bulunmasını ve normal insanlarla kıyasla daha keskin bir görüşe sahip olmasını ve karanlıkta gündüzmüş gibi görmesini sağlıyor.
Lyman kulağı
Bu organ Marine’imizi baş dönmesi ve hareketten ötürü midelerinin bulanmasını engellerken aynı zamanda da duydukları sesleri filtreleyip bazı seslere odaklanmalarını mümkün kılıyor. Lyman kulağı marine’imizin kulağının yerine geçiyor ve dıştan bir insan kulağından farksız görünüyor.
Sus-an Zarı
Asıl olarak beynin üstüne yerleştirilen bu zar giderek tüm beyni kaplıyor. Eğer daha sonra kemoterapi ve eğitim verilmezse etkisiz oluyor ama bunlar yapıldığında bu zar ile Marine istemli olarak veya kritik durumlarda komaya girerek gerekirse yıllarca hayatta kalabiliyor ve bu sayede de ölümcül olabilecek yaralanmalardan sağlam çıkabiliyor. Bu moda girmiş bir marine’imizin de uyandırılması kemoterapi veya hipnotik önermelerle mümkün.
Melankromik Organ
Bu implant ile Marine’in deri pigmentleri ortama uygun hale geliyor. Mesela güneşli bir gezegende görev yapıyorsa, ortama uyum sağlamak için derisi kararıyor. Bunun haricinde de radyasyona direnç gösterebiliyorlar bu organ ile.
Oolitik Böbrek
İkincil kalple beraber çalışan bu organ space marine’imizin kanını çabucak filtrelemesine imkan veriyor ve bu sayede birçok zehri etkisiz hale getiriyor. Ancak bunun bir bedeli var, bu filtreleme sırasında Marine’imiz genelde baygın halde oluyor. Organın günlük işlevi ise kan dolaşımını gözlemleyerek diğer organların çalışmasına imkan sağlamak.
Neuroglottis
Bu organ ile Marine’imizin tat duyusu inanılmaz derecede artarak yediği şeylerdeki kimyasalları ayırabilir hale geliyor. Dahası hedefini tadarak takip edebiliyor (evet iğrenç ama mümkün).
Mucranoid
Bu implant ile Space Marine deriyi kaplayan bir maddeyi terliyor ve bu sayede aşırı sıcak ve soğuklara dayanıklı hale geliyor. Hatta uzayın vakumuna bile dirençli hale geliyor. Bu ancak dışarıdan yapılan müdahale ile aktive edilebiliyor ve uzayda çarpışacak marine’lerin hepsinde aktive ediliyor.
Betcher Bezi
Betcher bezi iki eşlenik bezden oluşuyor ve tükürük bezine yerleştiriliyor. Bu bez sayesinde marine’imiz zehirli kertenkelelerin yaptığı gibi zehir sentez edip tükürebiliyor. Bu zehre marine’imiz bu bez sayesinde bağışık hale geliyor bu arada. Bu zehir aynı zamanda asit ve yeterli zaman verilirse metali bile eritiyor.
Progenoidler
Bu bezlerden iki adet yerleştiriliyor, biri boyunda öbürü de göğüs boşluğuna konuluyor. Bu bezler bölüğün geleceğini temsil ediyor, zira bu bezler yeni marine üretiminde kullanılan gen tohumlarını üretiyor. Bu bez diğer implantlardan genetik materyal topluyor ve yeterince geliştiklerinde marine’lere nakledilen gen tohumlarını zigot olarak üretiyorlar. Genelde 10 senede ergin bir hücre üretiliyor.
Kara Zırh
Bu marine’imizin en belirgin implantı. Bu derinin altında kara bir plastik gibi görünüyor. Dışarıya ulaşan kısımları sertleşiyor ve Marine’imizin bedenine sinir uçları gönderiyor. Organ geliştiğinde de giydikleri zırhın etkileşime girdikleri noktalar apothecaryler tarafından açılıyorlar.
Bu yazıyı bitirmeden önce İmparator’un space marine’ler hakkında çok hoşuma giden bir sözünü de çevirmek istiyorum.
“Kendilerini bana veren bu adamlar benim en yetkin askerlerim olacaklar, onları kildenmiş gibi şekillendireceğim ve savaşın ateşlerinde fırınlayacağım. Demirden iradeye ve çelikten kaslara sahip olacaklar. Hastalık veya veba onlara dokunmayacak ve hiç bir rahatsızlık onları sıkıntıya düşürmeyecek. Onların öyle taktikleri, stratejileri ve makinaları olacak ki; hiç bir düşman onları alt edemeyecek. Onlar; benim büyük korkuya karşı kalem ve insanlığın koruyucuları olacaklar. Onlar benim space marine’lerim ve onlar asla korku bilmeyecekler…”