Anansi Çocukları: Bütün Hikayeler Onun
-
Zülfikar Yamaç
- Kitap
- 9 Nisan 2015
Ne zaman aldığımı, kitaplığın rafında bulduğumda hatırladığım bir kitap, Anansi Çocukları. Geçen sene Aralık ayında yaptığım vurgun sonrası kendisini kitaplığıma hapsetmişim meğer. Halbuki en kısa zamanda okurum diyerek aldığımı hatırlıyorum. Neyse, sonuçta amacına hizmet ederek okundu ve bittiğinde “neden daha önce okumamışım ki” dememe sebep oldu.
Neil Gaiman. Adamın yazdığı kitaplardan çizgi romanlara kadar her şeye bir sempatim var, yalan yok. Fırsat buldukça okurum kendisini ve bu zamana kadar hiç pişman olmadım. Hem tek başına hem de birden fazla yazar ile beraber yer aldığı projelerde her zaman okuyucuya istediğini verdiğini söyleyebiliriz. Aldığı ödüllerin (Hugo ve Nebula dahil) kaynağı olan hayal gücü sağ olsun, hep iyi işler ile çıktı okurunun karşısına. Bu seferki yazımıza konuk olan Anansi Çocukları adlı kitap için “Gaiman’ın kaleminden çıkan en eğlenceli kitaplardan bir tanesi” demek sanırım yanlış olmaz (Kıyamet Gösterisi’ni tenzih ederim, orada Terry Pratchett faktörü var).
Dedik ki; kitabımızın adı Anansi Çocukları. Evvela kimdir Anansi ondan biraz bahsedelim. Kendisi tanrıdır ama öyle senin benim bildiğimiz gibi değil. Müzik, dans, hikaye ve aklınıza gelen diğer bütün eğlenceli şeylerin tanrısıdır. İnsanlığın var olmadığı zamanlardan bu yana bütün hikayeler onun adına anlatıldı. Küçük çocukların safça birbirlerine anlattıkları en masum öykülerden, yetişkinler için anlatılmış tüm hikayelere kadar hepsi. Zekidir, hem de çok. Ama zekasını kendi eğlencesi ve çıkarı için kullanır, Anansi. En büyük zevki, senin benim gibi insanlarla ve diğer tanrılarla dalga geçip, kandırmak. Küçük düşürdüğü kurbanın karşısında kahkahalarla gülmeyi de ekleyebiliriz pek tabi.
İşin ilginç yanı, bu deli (benim gözümde) tanrının normal bir insan hayatı yaşıyor olması. Zamanında bir kadını seven, evlenen, hatta çocuk sahibi olan Anansi, ailevi sorunları olan bir tanrıdır. Bunun sebebi ise sahip olduğu huylardan başkası değil. Özellikle de oğlu Şişko Charlie –ki bu lakap babasının eseri- araları sürekli limonidir. Baba-oğul olarak normal bir ilişkileri yoktur, olmamıştır da. Daha ilkokula gittiği zamanlarda bile Charlie, sürekli babasının eşek şakaları ve küçük düşürmelerine maruz kalır. Büyüyüp kendi ayakları üzerinde durabileceği yaşa geldiğinde ise kendi hayatını yaşamaya (babasından uzakta) başlar. Tam hayatını düzene sokmuşken varlığından hiçbir zaman haberdar olmadığı bir kardeşinin çat kapı ortaya çıkması ile işler biraz(!) karışır. Artık o alıştığı sıradan, sabah işe akşam eve gidip geldiği hayatı mumla arar duruma gelir. Birbirinin tam zıttı niteliklerde iki kardeşin başına gelenleri okuyoruz Anansi Çocuklarında. Tanrının çocuğu olmak neyse de (insan alışıyor) bir de kardeşiniz varsa işler iyice sarpa sarıyor anlaşılan.
Son zamanlarda okuduğum (şu sıralar pek bir şey okuyamadığım da hesaba katılırsa) en eğlenceli kitaptı Anansi Çocukları. İlk başlarda biraz ağırdı ama ne zaman ki hız kazandı, sonra bir daha yavaşlamadı. 2013 yılında İthaki Yayınları sağ olsun, Türkçe’ye kazandırılan kitabı farklı konusu ve orijinal karakterleri nedeniyle rahatlıkla alıp okuyabilirsiniz efendim.