Güz alacakaranlıklarının sonunda yol arkadaşları, evlerine zaferle döndüler. Ancak Raistlin ve arkadaşlarının başına gelenlerin, sonu mutlu biten hikayelerden olmadığını anlamamız çok da uzun sürmüyor. Tüm Krynn, Karanlık Kraliçe’nin tehdidi altındayken mutluluk sanırım varılabilecek en son durak. Ejderhalarla olan savaşta ikinci perde Kış Gecesi Ejderhaları ile açılıyor.

İlk kitapta Tanis Yarı-elf’in önderliğindeki yol arkadaşları Ejderha Yüceefendisi Verminaard’ı yenip, umudu Ansalon üzerinde ayakta tutmayı başarmışlardır. Ancak çok geçmeden koca bir savaştaki küçük bir çatışmayı kazandıklarını anlarlar. Pax Tharkas’ta verilen mücadele birçoklarına bir arada olmanın, düşmanla beraber savaşmanın önemini hatırlatsa da insanlar ve elfler arasında uzun zamandır süren husumet işleri zorlaştırmaya devam eder. Tüm kıtanın ve dünyanın akıbetini belirleme görevi Tanis, Sturm, Flint, Caramon, Rasitlin, Tasshelhoff, Altınay ve Nehiryeli’ne kalır. Yol arkadaşları yine yollara düşer.

Dünyayı tehdit eden bu karanlık günlerde ayakta kalabilmek için, insanları ve elfleri bir araya toplayabilmek amacıyla Tarsis adlı liman kentine hareket etmeye karar veren grup şehre vardıklarında hiç ummadıkları bir manzarayla karşılaşır. Yaklaşık üç yüz yıl önce yaşanan Afet’in belki de—İstar’dan sonraki—en dehşet verici sonuçlarından birini gözler önüne seren bu manzara karşısında ne yapacaklarını şaşıran yol arkadaşlarının başına gelenler bununla da kalmaz. Ne yönde hareket edeceklerine karar vermek için konakladıkları şehir, ejderhaların saldırısına uğrar. Mavi ejderhaların başını çektiği ve ejderan ordularından oluşan kuvvetler kısa sürede şehrin altını üstüne getirir. Tüm bu kaos ve kargaşa ortamında Sturm, Laurana, Flint ve Tasshelhoff, Tanis ve diğerlerinden ayrı düşerler. Güçleri ikiye bölünen, birbirinin arkasını her daim kollayan yol arkadaşları, ejderhaları durdurmanın tek yolu olarak bilinen Ejder Küreleri’ni bulabilmek için farklı yollardan aynı hedefe doğru harekete geçerler. Aynı amacı taşıyan iki farklı grup kendi yollarını bulmak adına düşerler yollara. Her daim birbirlerinin hatırası akıllarından çıkmamacasına.

Ayrılık Bu…

…ne zaman peydah olacağı belli olmuyor. Ejderha Mızrağı efsanesinin ikinci cildinde yol arkadaşlarının da başına geliyor. İlk kitapta Krynn’in üzerine kara gölgelerin, ejderhaların gölgelerinin düştüğünü okuduk ve ilk zaferi Lord Verminaard’ı yenen yol arkadaşları elde etmişti. Büyük bir savaştaki küçük bir zaferdi. İkinci kitapla birlikte işlerin iyice kızıştığını görüyoruz.

Yol arkadaşlarının yollarını ayırdığı kısımda “Şimdi işler sarpa saracak” dedim, ki kitap beni çok bekletmedi sağ olsun. Gerçi bunu bilmek için kahin olmaya ne hacet, neyse. Grubun ikiye bölünmesi sonucu ortaya çıkan durumda herkesin—haliyle—birlikte olmaya ne kadar çok alıştığı ortaya çıkıyor. Misal Sturm akıl danışmak için her zaman Tanis’i yanında bulmak istiyorken Tanis de aynı şekilde Flint için özlem duyuyor. Kitabın büyük çoğunluğu boyunca ayrı kalan karakterler, bu gibi durumlarda verdikleri kararlar neticesinde devam etmekte olan savaş boyunca sürekli bir olgunlaşma, gelişme süreci içerisinde kalıyorlar. Sonuç itibariyle onları bir aile olarak düşünecek olursak, yol arkadaşlarından her bireyin bir diğerine etkisi hayatlarına yön verecek derecede. Bunun en yoğun hissedildiği karakter ise şüphesiz Laurana. Şımarık bir prenses önceleri bir çocukken şimdi neleri başarıyor, okuyunca “helal olsun” diyeceksiniz.

Tracy Hickman ve Margaret Weis

İkinci kitapla birlikte, ilk defa Ejderha Mızrağı serisinden birini okuyan okuyucu için Krynn’e olan yabancılık atılmış oluyor. Seri kitapların bir diğer avantajı da bu. Eğer kurgu aynı dünyada, coğrafyada işlenmeye devam ediyorsa ikinci kitap okur için genellikle daha rahat oluyor. İlk kitaptaki acemiliği atıp, olaylara daha fazla yoğunlaşabiliyorsunuz. Kış Gecesi Ejderhaları da aynı şekilde ele alınabilecek bir eser. Ansalon üzerindeki yerler, gerçekleşen olaylar okur için daha anlaşılabilir hale geliyor. Bununla birlikte okuma anlamında diğer kitapla aynı ritimde olduğunu söyleyebilirim. Margaret Weis ve Tracy Hickman her zamanki tempoyla okurun karşısında. Yoğun olay örgüsü, harika senaryo ve ejderhalar. Evet, ejderhalar ve bu sefer mavi olanları bizimle. Ve tabi ki Ejderha Mızrakları. Koskaca bir seriye isim vermiş silahlar gün ışığına çıkıyor.

Üçüncüye

Yazılmış en iyi fantastik kurgu serilerinden bir tanesi olduğunu düşündüğüm Ejderha Mızrağı’nın ikinci kitabı Kış Gecesi Ejderhaları’nda savaş hız kesmeden, hatta vites yükselterek devam ediyor. Krynn üzerinde kimin hakimiyet sağlayacağının belli olacağı savaşta yol arkadaşlarının yolları ayrı, ama kalpleri aynı hedefe dönük yolculuklarını okuyoruz. İthaki Yayınları’nın okurun yüzünü güldürecek şekilde, ilk üç kitabı aynı anda piyasaya sürmesiyle üçlemeyi hız kesmeden okuyabiliyoruz. İlkini bitiren ikinciyi almak üzere harekete geçmişken, ben de üçünü kitaba başlayayım madem.