Bataklık Ülke: Perg Efsanelerinde Üçüncü Perde

Yazar kitabında burfen ırkının içinde bulunduğu dini farklılıkların iki şehir arasında nasıl da bir savaşa sebep olabildiğini göstermektedir. İdeolojik farklıklara sahip aynı ırkın, farklı yerleşim bölgelerinde sadece kendi tanrılarının gerçek tanrı olduğu ve daha güçlü olduğu gibi sebeplerle birbirleriyle savaşa girmekte olduğundan bahsedilir. Diğer iki kitaba oranla bu yönü sayesinde seride en sevdiğim kitap olmayı başardı Bataklık Ülke. Sonuçta fantastik edebiyat okuyoruz ve çoğunun içerisinde ne Hristiyanlık, ne de İslamiyet sözü geçiyor. Yaratılan evrenin kendine özgü ırkları, ülkeleri, şehirleri vb. olduğu gibi, tanrıları ya da ilahi güç odakları olmak zorunda. Barış Müstecaplıoğlu bunu çok iyi yansıtmış.

Barış Müstecaplıoğlu

Barış Müstecaplıoğlu

Hayalgücünün aynı ağaçta yetişen iki farklı meyvesi olan fantastik kurgu ve bilimkurgu içerisinde kaleme alınan toplumların içinde bulundukları sosyolojik, ideolojik, politik tutumlar benim için barındırdıkları teknoloji ve büyülerden daha önce geliyor. Bu durum söz konusu olan iki türün özünde—genellikle—insan olmaları, ya da insan yerine yine onunla aynı özellikleri taşıyan başka bir ırk olmalarından kaynaklanıyor. Geleceğin dünyasında veya hayaller diyarında insanın nasıl bir hayat sürdüğü benim için önemli.

Sona Az Kaldı 

Diğer kitaplara nazaran biraz daha durgun bir kitap olmuş üçüncü kitap. Seriyi okuyan arkadaşların da bildiği gibi. İlk iki kitap aksiyon bakımından neredeyse birbirlerine denk seviyedeydiler. Ancak burada sular biraz daha duruluyor, bunun sebebi ise yukarıda uzun uzun bahsetmiş olduğumuz, ortaya çıkan din çatışmalarını barındırıyor olması. Kitabın temposu diğerlerine nazaran biraz daha düşük olmuş ancak bu, kurgu derinliği bakımından diğerlerinin önünde olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

Toplamda dört kitaptan oluşan Perg Efsanelerinin üçüncü kitabı Bataklık Ülke serinin diğer kitaplarından din ve din merkezli türeyen savaş fikri ile farklılık yaratıyor. İthaki Yayınları’nın elinden daha güzel cilt ve kapaklara sahip olan seride geriye sadece tek bir kitap kaldığını söylüyor ve o kitabın başına çörekleniyorum.

Bu yazı, "İthaki Kütüphanesi" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar