Çocukça Fantastik: Dilek Şurubu
-
Zülfikar Yamaç
- Kitap
- 7 Eylül 2015
Ne zamandır bir Michael Ende yazayım diye düşünür… düşünmüyordum, itiraf edeyim. Ancak aldıktan sonra okumaya fırsat kolladığım Dilek Şurubu sayesinde, böyle bir planım varmışcasına yazı yazabiliyorum. Yazdım bile.
Kitap okuma alışkanlığı denen şeyin küçük yaşta edinilirse çok daha makbule geçtiği söylenir. Doğrudur. Çoluk çocuğun elinde tablet, cep telefonu gibi kurcalamasına daha seneler olan aletler görmek-benim açımdan- hoş olmuyor açıkçası. Erken yaştaki elektronik devrim, hayal dünyalarının gelişimine ket vurmaktan öteye gitmiyor. Çocukça kitaplardan bazı zamanlar sırf kafa dinlemek amacıyla açar okurum ve bu sefer de öyle oldu ve geçirdiğim vakitten çok keyif aldım. Sonrası mı, buradayız.
Senenin son günü 31 Aralık, saat öğleden sonra beş. Kitabın kapağını açıyoruz ve bizi kötü büyücü İblis Şarlatan karşılıyor. Hayatını kötü büyüler yapmaya adamış, bu yolda en iyi okullarda eğitim görmüş, gözlüklü şahıs. İlk bakışta insana “kesin bir haltlar karıştırıyor” izlenimi veren İblis Şarlatan’ın başı yeraltı alemindekilerle beladadır. Dünyanın doğal dengesini kökünden sarsmaya yönelik yaptığı anlaşmanın şartlarını yerine getiremediği için her şeyini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyadır. Tam ne yapacağını bilmez halde bir başına yaşadığı şatosunda dolanırken beklenmedik bir misafir işlerin yoluna girmesi için ümit verir. Büyücümüzün halası, Zalime Vampirsoy teşrif eder ve İblis’e reddedemeyeceği bir teklif sunar.
Dededen kalma eski bir parşömen parçası için hayal edemeyeceği miktarlarda para teklif edilmesi büyücüyü şüpheye düşürür ve çok geçmeden alış verişin sebebini anlar.Hala Zalime’nin de başı alttakilerle derttedir ve kurtulması için Dilek Şurubu’nun formülüne ardından şurubun kendisine ihtiyacı vardır. Çok geçmeden anlaşılır ki iki tarafından bu iksire gereksinimi vardır ve neticede beraber çalışmaya karar verirler. Yalnız burada ufak bir hatta iki pürüz çıkar. Aksi bir karga ile tombul bir kedi.
Hayvanların Gücü Adına!
Şövalye soyundan gelen kedi Fellahoğlu Fellah ve aksi mi aksi karga Yakup Sarsak. Her biri dünyanın düzenin bozulmasında rol oynayan kötü insanları bulup etkinliklerine son vermesi amacıyla Hayvanlar Yüksek Şurası tarafından seçilmiş iki hayvan. Kedi kötü büyücü İblis Şarlatan’ı gözetlerken kargada para cadısı Zalime hanımı göz önünden ayırmıyor. Kulak misafiri oldukları konuşma sayesinde büyücülerin neyin peşinde olduklarını öğrenen ikili, Dilek Şurubu’nun yapılması halinde tüm dünyanın başına gelebilecek felaketlere engel olabilmek için canla başla mücadele verirler. Yalnız bir sorun var: yılbaşı çanı çalmadan bu işi halletmeleri gerekmektedir. Diğer türlü her şey için çok geç olabilir.
Baştan sona iyi niyetle kaplanmış iki hayvanın, kötülükle mücadelesini okutuyor bize Michael Ende. Bunu yaparken de, orijinalliğinden bir an sapmadan sürdürüyor hikayeyi. Karakterlerin özgünlüğünden aralarındaki iletişime kadar dört dörtlük bir kitap. Normal şartlarda kanlı bıçaklı olan iki hayvanın dünyayı kurtarmak için birlikte çalışması, başlarına gelen olaylara verdikleri tepkilere kadar kitap içerisindeki her bölümden ayrı ayrı ders çıkarılabilir.
Çocukça bir kitap gibi dursa da yaş sınırı yok Dilek Şurubu’nun. Yedi saat süre sınırlaması ile ancak bu kadar güzel bir hikaye anlatılabilirdi ve bunu da Ende sonuna kadar başarıyor. Kabalcı Yayınları etiketi ile birçok kitapçıda rahatlıkla bulabileceğiniz kitabı yediden yetmişe herkese okutun. Özellikle yedi ve üzeri olsun hedef kitlemiz.
-
Önceki Yazı
-
Tüm Yazılar
-
Sonraki Yazı