David Eddings 1931 doğumlu ve 1960-1990 yılları arasında aktif olan bir yazardır. En önemli serileri arasında Belgariad (iki ayrı beşleme seri ve üç tane de tek kitap) ve Elenium / Tamuli (iki tane üçleme) olarak bilinmektedir.

Eddings’in yazımında, tasvirler yerine diyalogların çok önemli yer tuttuğuna şahit oluruz. Serilerdeki özellikle protagonist (başrol diyelim) karakterlerin sahip oldukları alaycı tavırlar, kitaplarının okunurluğunu inanılmaz şekilde arttırmaktadır. Ayrıca; özellikle eşinden etkilendiğini belli ettiği kadın karakterlerin hikayelerle, karakterler üzerindeki etkileri çok belirgindir.

Şahsen Türkçeye çevrilen eserler arasında Yüzüklerin Efendisi de dahil olmak üzere, en keyif alarak okuduğum seriler Belgariad kitaplarıdır. Yine de; Yüzüklerin Efendisi’nin edebi değerinin ve uyandırdığı duyguların hiçbir seri ile karşılaştırılamayacak seviyede olduğunu eklemeden geçmeyelim.

Polgara, Garion ve Belgariad

Belgariad Serisi

Serinin temeli, fantastik bir Dünya’daki bir efsaneye dayanıyor. Kitabın içindeki metinlerden alıntı yaparsak:

“Bir gün, Tanrı Aldur bir çocuk kalbi büyüklüğünde, küre şeklinde bir taş aldı ve yaşayan bir ruh haline getirene kadar elinde evirip çevirdi. İnsanların Aldur Taşı dedikleri bu canlı mücevherin gücü çok büyüktü ve Aldur onunla mucizeler yarattı.
Aldur’un kardeşi Tanrı Torak, binyıllar boyunca Taş’ı eline geçirmek için yapmadığını bırakmadı. Onu engellemek için çalışan iki kişi, Aldur’un müridi Büyücü Belgarath ve kızı Büyücü Polgara idi. Belgariad, Torak’ın Aldur Taşı’nı ele geçirip dünyaya hâkim olmak için verdiği son mücadelenin hikâyesidir.”

Her kitabın girişinde Alorn, Angarak ya da diğer ırkların efsanelerinden parçalar sunuluyor ve sonrasında hikaye başlıyor.

Serinin genelinde Garion’un büyüme hikayesine tanıklık ederken, pek çok ilgi çekici ve derinliği olan karakterlerle tanışma fırsatı buluyoruz.

Tanrılar

Temelde Belgariad evreninde 7 tanrı vardır. Sekizinci ise çok az bilinir ve yeri daha farklıdır.

Tanrılar ve Totem Hayvanları

Aldur 

Aldur, Dünya’yı yaratan yedi kardeş tanrının en yaşlısıdır. Irklar geldikten sonra, hiç bir ırkın efendisi olmak istememiş ve iyi niyetli de olsa, bu hareket yüzünden bazı ırklar tanrısız kalmışlardır. Aldur Taşı’nın yaratıcısıdır. Doğrudan kendisine tapan ırklar olmasa da Belgarath, Polgara ve bir kaç tane daha “büyücü” müridi vardır. Bunlarla da ilişkisi tanrı / kul ilişkisinden çok usta / çırak ilişkisi eksenindedir. İyi niyetli, bilge ve ağır başlı bir tanrıdır. Totem hayvanı baykuştur. İnsan formuna büründüğü zamanlarda ak saçlı, ak sakallı, beyaz cübbeler giyen yaşlı bir adam görünümündedir.

Belar

Yedi tanrının en gencidir. Alorn halkının tanrısıdır. Alorn halklarının arasında genç bir savaşçı olarak gezmeyi, birlikte içmeyi, savaşmayı ve (söylentilere göre) kadınlarla vakit geçirmeyi seven, iyi niyetli ancak düşmanlarına karşı sert mizaçlı bir tanrıdır. Torak hariç diğer tanrılara nazaran daha fazla ülkenin tanrısıdır. Totem hayvanı ayıdır.

Chaldan

Arend halkının “boğa” tanrısıdır. Seramonilerden, resmiyetten, savaştan hoşlanır. Gurur ve onuru, soyluluğu esas alan bir tanrıdır.

Issa

Nyissa halkının tanrısıdır ve totemi yılandır. Çoğu tanrının aksine, fiziksel olarak Dünya’da ikamet eder ve Nyissa sarayındaki devasa heykelinin içinde uzun süreler boyunca uyur. Halkı gibi kaypak olmasa da, ne yapacağı belirsiz olabilir. Hikayelerde tek sefer görünür.

Mara

Artık ölmüş olan Marag halkının tanrısıdır. Topraklarında altın olduğu için, Tolnedra’lılar tarafından katledilen halkının eskiden yaşadığı yerlerde ruhu ağlayarak dolaşır. Totem hayvanı az bilinse de yarasadır. Halkın ölmüş topraklarındaki ağlaması ve laneti, korumasız giren yolcuları delirtebilir.