Dev Edebiyat Seçkisi: Grafik Kanon
Bu satırları, dilimize çevrilmiş en büyük antoloji kitaplarından birisi olan Grafik Kanon adına karalamaktayım. Mottom ise, bu harika sanat eserinin adını elimden geldiğince yaymak. Tanıtıma, ilk olarak antolojinin altını doldurarak başlayayım:
“Bir konu ya da beğeniye göre, derlenen metinlerin bulunduğu eser.”
Grafik Kanon, hazırladığı edebiyat antolojisini dünyaca ünlü çizerlerle buluşturarak “eğlenceli” hale getiren bir kitap. Kallavi uzunlukta ayrıca, 3 cilt kendileri. Her cilt, farklı bir çağ üzerine. Birinci cildi tarihin en eski edebi eseri Gılgamış’tan Shakespeare’e, ikinci cildi (19. yy) Kubilay Han’dan Edgar Allan Poe’a, üçüncü cildiyse (20. yy) Joseph Conrad’dan Franz Kafka’ya kadar uzanıyor. Bu ciltler o kadar keskin ki, üçüncü cilt 1899’da yazılmış bir romanla başlıyor.
İstatistiki parametrelerle konuşmak gerekirse; milattan önce 4000’lerden başlayıp 20. yüzyılın sonuna kadar süregelen Batı, Uzak Doğu ve Orta Doğu edebiyatını irdeleyen bir antoloji. Yaklaşık 1700 sayfa uzunluğundaki çalışmada 190 edebiyat eseri, 130’dan fazla çizer tarafından yorumlanmış.
“Genç kuşaklara klasikleri sevdirecek bir üslup ve çizgi. Yılbaşı için verilecek en güzel hediyelerin başına koyarım bu kitabı. Klasikleri bir de böyle okutalım.” — Doğan Hızlan
Eser, sloganını zengin içeriğinden alıyor. Antoloji olmasının en iyi yanı; popüler eserler bir yana, kıyıda köşede kalmış birçok eserle de sizi tanıştırmayı vaat ediyor olması. 12. yüzyıl Japonya’sında bir noh oyunu olarak yazılmış Hagoromo’dan, Albert Camus’un Yabancı’sına kadar çok geniş bir spektruma sahip. (Özellikle üçüncü ve ikinci cildi, kült haline gelmiş birçok klasikle okuyucuyu buluşturuyor.)
Kitabın baş editörü Russ Kick’in ilham meleği, kitapçıda dolaşırken gördüğü Franz Kafka’nın Dava’sının çizgi roman versiyonu oldu. “Çizerlerden oluşan bir grup, şimdiye dek yazılmış en büyük edebi eserleri kaynak olarak kullansalardı nasıl olurdu?” sorusuyla gelişen bu fikirler silsilesi, Kick’in aşağıda yer alan düşünceleriyle ise kıvılcımlandı.
“Şimdiye dek yapılmışların en iyilerini toplayıp, yeni uyarlamalar ısmarlayarak hepsini bir araya getirecektim. Gayet bariz bir fikir gibi görünüyordu, ama daha önce kimse bunu yapmamıştı. Romanlar, kısa öyküler, şiirler, tiyatro oyunları, otobiyografiler, konuşmalar, mektuplar ile bilimsel, felsefi ve dini metinlerin dahil olduğu ve yüzyılları, ülkeleri, dilleri, türleri kapsayan tuğla gibi bir kitap yaratmaktı amacım.”
Ardından düşünceleri, onunla aynı vizyonu paylaşan bir yayıncı aracılığıyla üç ciltlik bir kitaba dönüştü. Kitabın fikir babası kadar, onu oluşturanları da önemliydi. Kitabın “oluşturanlar ve içerikleri” aşaması ise, Kick’in çizerler ile bir araya gelmesiyle oluştu.
“Daha fazla çizerle görüştükçe, kapsam genişledi; Doğu kanonu, ruhani edebiyat, felsefe, müstehcen materyaller, Antik Yunan draması, Orta Çağ metinleri, romantizm, modernizm/postmodernizm, Beat kuşağı, yerli halk eserleri, masallar, mistik öngörüler, Candide, Emily Dickinson şiirleri, Hemingway’den pek bilinmeyen bir erken dönem öyküsü, Guguk Kuşu ve daha fazlası.”
Çizer sayısının fazlalılığı ise, afallatıcı bir diğer unsurdu. Robert Crumb, Will Eisner, Sharon Rudahl ve Kim Deitch gibi efsanevi karikatüristler de bu işe dahil oldu derken; daha fazla büyük isim işin içine girdi. Marvel ve DC’ye çizim yapmış çizerler katıldı. Alternatif çizgi romancılar, mini-çizgi romancılar ve sanal çizgi romancılar evet dedi. Sadece çizgi romancılar değil… İllüstratörlerden, ressamlardan, serigrafistlerden, üniversiteli çizerlerden, radikal grafik tasarımcılardan ve foto-diormalar yapan sanatçılardan da işler alındı. Çizerlerin görev tanımı basitti. Materyale sadık kalınacak, Kafka’nın Dönüşüm’ü alternatif bir gelecekteymiş gibi yansıtılmayacak ve çarpıtılmayacaktı. (Uzun eserler elbette ki özet haline getirilecekti.)
“Sonuç olarak görsel bir gökkuşağı, dünyanın büyük metinlerine uygulandı ve ortaya harikulade, yepyeni bir şey çıktı.”
Hikayemsi anlatımdan biraz daha uzaklaşıp, daha teknik sayılabilecek detaylardan; kitabın içeriğinden bahsetmeye geri dönmek istiyorum. Ancak bu sıkıcı bir “detay” değil, keza altta yer alan video oldukça mükellef bir tanıtım olarak hazırlanmış. Sadece eserin değil, yazdıklarımın da özeti şeklinde.
Kitaplarda bulunan hikayeler, kaynakların sınırsızlığından dolayı gözümüzden kaçmaya mahkum. Bu da, antoloji eserlerin 21. yüzyıl insanı için cazibesini arttırıyor.
“Her şeyin daha hızlı ve topluca üretilebildiği bir çağda, geçmişten gelen birikimi de göz önüne alırsanız, artık okur olarak işimizin hiç de kolay olmadığını, yazılı her metni okumaya ve incelemeye kimsenin ömrünün yetmeyeceğini, bu nedenle belirli alanlarda özel inceleme ve araştırma yapan insanlara ihtiyaç duyduğumuz gerçekleriyle karşılaşırız.” — M. Salih Kurt
Teori de gereksiz de olsa, yazma da faydanın olduğu bir detay; kitabın üç cildinin de çevirisi tamamlanmış durumda. %40 indirimle (aylardır indirimde) Idefix üzerinden satın alabileceğiniz eser, üç ciltlik bir kitaptan daha fazlası; sınırsız hikayelerinin içinde okuyucuya bahşedilmiş bir yol haritası. Ek olarak, kitap okumayı seven bir tanıdığınız varsa hediye edilebilecek materyallerin başında gelmekte. Arkadaşınızın, henüz içeriğine göz atarken bile boynunuza sarılması olası.
Konuk Yazar: Arda Metesar