Dost Bir Irkın Yeniden Şekillendirdiği Topluma Bakış: Çocukluğun Sonu
-
Özge Nur Küskün
- Kitap
- 3 Ocak 2016
İkinci bölüm, Altın Çağ (The Golden Age) olarak geçer ve bu çağda insanlık artık tam bir refah içerisinde yaşamaya başlamıştır. Aradan elli sene geçmiş ve Hükümdarlar fiziksel formlarını insanlara göstermişlerdir. Hükümdarlar’ın hayat tarzını ve yeni dünyayı tamamen benimsemiş olan bu nesil, onları yadırgamaksızın kabul etmiştir ve insanlık bu yabancı yaratıklara alışmıştır. Hükümdarlar, insanlığa dair birçok şeyin yanında, spiritüel birtakım çalışmaları yoğun bir şekilde incelemeye başlarlar ve özellikle bu konuda geniş bir kitaplığı olan Rupert Boyce’un kütüphanesini incelemek üzere Rashaverak adındaki bir Hükümdar görevlendirilir. İkinci bölümde, Boyce’un evindeki bir partide bir araya gelen toplumun önde gelen çiftlerinden bazıları, ancak eski dünyada bir kesim insanın ilgi duyabileceği, gizemli bir olaya tanık olurlar ve orada bulunan birçok kişi bu olayın, insanlık için tuhaf bir dönemin başlangıcını simgelediğinden habersizdir. Aynı partide bulunan Jan Rodricks isimli bir astrofizikçi ise bu sırada öğrendiği bir bilgiden yola çıkarak uzayı, Hükümdarları’n yıldızını ve galaksisini keşfetmeye karar verir.
Kitabın üçüncü kısmı olan Son Nesil (The Last Generation) ise, Hükümdarlar’ın yarattığı sistemde yaşamını sürdürmek istemeyen bir kesim sanatçı ve düşünürün Yeni Atina olarak yarattığı bir ada-devlette geçer. Rupert Boyce’un partisine katılan ve burada gizemli bir olayı deneyimleyen George ve Jean Greggson çifti de çocuklarıyla birlikte buraya taşınmıştır. Hükümdarlar buraya ve genel olarak insanlığın gidişatına artık neredeyse hiç müdahale etmemektedirler. Sanki bir şeyi bekliyor gibidirler. Yoksa insanlığı bekleyen büyük son çok mu yaklaşmıştır?
Birçok otorite tarafından bir “uzaylı edebiyatı klasiği” olarak nitelendirilen ve Clarke’ın en sevilen romanı olan Childhood’s End, yazarın kendisinin de The Songs of Distant Earth ile birlikte en sevdiği romanları arasında yer alır. Roman birçok kez beyazperdeye uyarlanmaya çalışılmış, hatta 1960’larda Stanley Kubrick de bu romanla ilgilenmiş, ancak daha sonra 1968’de 2001: A Space Odyssey’de karar kılmıştır. 1997’de BBC eseri, Tony Mulholland tarafından uyarlanan bir metinle iki saatlik bir radyo tiyatrosu olarak yayınlamıştır. Ve sonunda Syfy Channel eseri, 2015 Aralık ayında üç bölümlük, toplamda altı saatlik bir mini-dizi haline getirmiştir. Tarafımca oldukça farklı ancak genel anlamda vasatın üstünde bulunan bu mini-dizi de bir ara irdelenecektir.
Çocukluğun Sonu, benim en iyi bilimkurgu eserleri listemin ilk üçünde yer alan bir romandır. Clarke’ın yalnızca kurgudaki ve hayal gücündeki ustalığı değil, dönemin şartlarına göre bilimsel ve teknolojik gelişmelerdeki tutarlılığı ve en önemlisi anlatımdaki başarısı da dikkate değerdir. Bu anlamda ve her anlamda, Çocukluğun Sonu eşine zor rastlanacak bir bilimkurgu klasiğidir. Edinilmeli ve mutlak suretle okunulmalıdır. Okumamış olanlar ve tekrar tekrar okuyacak olanlar için keyifli okumalar.