Endgame Gerçek, Endgame Şimdi

Şu zamana kadar konusu ve yazım şekli ilginç, bir çok kitap ellerimde son sayfasına ulaşarak, karmaşanın hakim olduğu kitaplığımdaki yerini aldı. Almaya da devam ediyorlar ama bunun gibisi gelmedi (esnaf ağzı oldu). En son okuyup bitirdiğim Endgame adındaki kitap; size tam 500 bin Amerikan Doları teklif ediyor. Tabi bir şartla!

James Frey ve Nils Jhonson-Shelton tarafından kaleme alınan Endgame: Çağrı, üçlemenin ilk kitabı olarak 7 ekimde kitapçılardaki raflarını almıştı. Ülkemizde; Pena Yayınları etiketiyle piyasada bulunan kitabın, hediye olarak gelmesi ile okudum, bitirdim.

Şimdi! Şöyle Oluyor;

Dünyanın sonunun geldiğini düşünün (zaten yakında gelecek bu gidişle). Yıkım kaçınılmaz bir şekilde geliyor ve ilk işaretleri ise dünyanın farklı bölgelerine düşen meteorlar. Tam on iki meteor düştü ve her biri bir “Oyuncu” için geldi. Oyuncular, 12 adet soya ait olan ve Oyun için yetiştirilmiş, her türlü zorlu şarta karşı hazırlıklı olmak üzere eğitim almış kişilerdir.

Her biri 13 ile 20 yaş arasında olmak zorundadır. Daha küçük ya da büyük olanlar, Oyunculuk hakkına sahip olamazlar. Her biri; her türlü ateşli silah konusunda usta. Her biri bir çok dil biliyor, sahte pasaportlar ile seyahat ediyorlar. Gözlerini kırpmadan adam öldürmek, gündelik eğitimlerinin bir parçası halini almış olan, bu soğukkanlı savaş makinelerinin tek bir amacı var; Oyunu kazanmak ve kendi soylarını büyük yıkımdan kurtarmak. Bu uğurda her şeyi yapmaya hazırlar, hem de her şeyi.

Ve Şimdi; Oyun Zamanı!

Oyuncuların amacı; tanrılar -bazı yerlerde Gök İnsanları ve Anunakiler olarak adlandırılıyorlar- tarafından Dünyanın ücra köşelerine yerleştirilmiş olan Dünya Anahtarı, Gök Anahtarı ve Güneş Anahtarını sırasıyla bulmak. Bu uğurda her şeyi yapmak serbest. Peki ne oldu da Oyun başladı ve dünya bir yıkıma doğru gidiyor? Nedene, dünya üzerindeki insanları çoğalması, düzenin bozulması, insanların asıl görevlerini unutması gibi sebeplerden dolayı, tanrılar dünyadaki yaşama son verip, yeniden başlatmak amacıyla Oyun’u başlatıyorlar. Düz mantık; temelden başlayabilmek için, var olan düzenin tümden yıkılması gerekiyor.

Konu güzel, işlenişi de gayet başarılı olmuş. Yazarların; kitabı yazarken kullandığı yer isimleri, bölgeler bayağı detaylı anlatılmış. Resmen kitabı yazarken, içinde geçen bölgeleri tek tek gezmişler gibi. İlk sayfadan itibaren, kendisine bağlayan (özellikle İstanbul’da olanlar için şaşırtıcı bir başlangıç) yapısı ile sıkmadan okunuyor.

Ödül konusunda ciddiler!

Gelelim Ödül İşine!

Konunun detayları şu şekilde; kitap içerisindeki her bir rakam ya da yazı birer ipucu. Hatta kitabın başında, ipuçlarındaki ölçü birimleri ile ilgili bir açıklamada bulunuyor. Bu ipuçlarını kullanarak içerisindeki şifreyi çözen kişi/kişiler 500 bin dolar değerinde altının içinde bulunduğu bir kasayı açma şansına sahip olacak. Ödül, Las Vegas’ta bir otel odasında kendisine sahip olacak kişiyi bekliyor.

Yazının başlarında kitap için üçlemenin birincisi dedik. İkinci kitabın ne zaman çıkacağı henüz belli değil ama ödülü belli. Her kitapla birlikte para dağıtmayı kafaya koyan yazar abiler, sponsorları sağ olsun, ikinci kitap 1 milyon, üçüncü ise 1,5 milyon dolar olmak üzere, üçleme sonunda 3 milyon doları okuyucularına dağıtmayı planlıyor. Bu bilgiyi de verdikten sonra dünyanın sonunu gelmesine karşın oyun oynamaya devam eden çocukların hikayesine davet ederek bırakıyorum yazmayı…