Dünya günümüzdeki dünyadan çok da farklı değil, gerek anlatım olarak gerek de kültürel olarak. Sadece insanlar artık aşırı tembelleşmiş ve Birleşmiş Milletler de bu durum için politikalar geliştirmiş. Mars ise daha doğrusu Mars Kongresel Yönetimi birçok açıdan hala gizemini koruyor. Belki 3. kitap olan Abaddon Geçidi’nde Mars hakkında daha çok bilgiye sahip oluruz.

Gene Expanse dizisinden bir New York görüntüsü. Pek bir değişiklik de yok gibi?

Karakterler

Kitabın ilk kitaba nazaran işlediği karakterlerde epey değişiklik var, sabit olan tek karakterse Holden. Hayır spoiler vermedim, yaşayan veya ölen karakterlerin durumu diğer kitapları pek etkilemiyor bu seride. Örneğin bu kitapta sevdiğim bir iki karakter ne yazık ki gelecek kitapta yok. Bu beni biraz üzdü. Yani Holden ve saz arkadaşlarını da seviyorum elbet ama…

Holden

Holden sanırım gerek korkuları gerek de diğer hisleriyle ilk kitaptaki eleştirimi bana yutturdu. Adamın yaşadığı birçok olay bu kitapta olması gerektiği gibi duygularla karşılandı. Elinde Mars yapımı son teknoloji bir gemi ile korsanlara korku saldığı sahneler epey eğlenceliydi.

Avasalara

Avasalara ilk kitapta olmamasına rağmen dizinin ilk bölümünden kendisini göstermişti. İkinci kitapta ailesine duyduğu bağlılık ve insan ilişkilerinde hep korkulan taraf olmasının verdiği cesaretle en sevdiğim karakter diyebilirim. Ablamız acımadan, korkmadan, kimsenin gözünün yaşına bakmıyor vallahi.

Expanse’da gördüğümüz Avasalara kitaptaki ile neredeyse aynı!

Bobbie

Bobbie Draper, Amos’dan sonra gördüğümüz en sert karakter diyebilirim. Bir Mars askeri olarak yapması gerektiğini yaparak kitap boyunca boynunu bir kere bile bükmedi. Patronuna bile çıkışlar konusunda zorluk çekmeyen bir karakter Bobbie. Kitap boyunca bir oraya bir buraya savrulsa da konduğu son dalda epey işler başardı. Özellikle kitabın sonlarına doğru daha da seveceksiniz.

Prax

Prax seri boyunca sevemediğim, kendi kısımları geldiğinde sıkıla sıkıla okuduğum bir karakterdi. O kadar sıkıcı bir insan olmasına rağmen bir anda galakside yaşanan sıra dışı olayın (Kitabın sürprizini bozmamak için açıklamıyorum) simgesi haline geldi. E öyle olunca karakterin önemi de arttı. Şunu da itiraf edeyim kitabın sonlarına yakın Prax’ı sevmeye yaklaştım diyebilirim. Aslında edebi olarak baktığımızda da adamın sevmediğim özelliği olan korkaklığı aslında olması gereken bir durum diyebilirim. O durumda kim olsa korkardı ama tekrar ayağa kalkmak biraz da bizim işimiz. Ayağa kalk artık be adam!

Kitapta geçen karakterler için hoş bir çalışma olmuş. Buradaki bulunan her karakter kitapta ayrı ayrı işlenmemiş olsa da epey tatlı.

Daha önce de belirttiğim gibi; Enginlik serisi ilk iki kitabında arap atı gibi sonradan açıldı. Ayrıca seride çözemediğim ve beni kendisine çeken bir şey de var. Sanırım içinde yaşanılan galaksi çok hoşuma gittti ve her kitabı James S.A. Corey’in yarattığı geleceği daha çok tanımak için de okuyorum. Sizler de okuyun. Ayrıca ilknokta.com serinin ilk iki kitabı yarı fiyatına bulabilirsiniz.

İyi okumalar…